I-Genel Olarak Vasiyetname:

Vasiyet, bir kimsenin (gerçek kişi) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılması gayesidir.

Vasiyet, resmî şekilde veya miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir (TMK.’nun 531) .

Vasiyetname yorumlanırken önemli olan vasiyetçinin son arzularını ortaya çıkarmaktır. Yorum sırasında vasiyetnamenin tümünden çıkan anlam ve gaye gözönünde tutularak, vasiyetçinin son arzularının gerçekleşmesine özen gösterilmelidir.

Vasiyet, tek taraflı bir hukuki işlem olup bu özelliği sebebiyle vasiyetten dönüş ( rücu ), hiç kimsenin muvafakatına tabi tutulmamıştır. Vasiyetçi, şekil şartına uygun olarak yapılacak yeni bir vasiyetname, mevcut vasiyetnameyi yok etme ile veya sonraki tasarruflar ile vasiyetten dönebilir ( TMK. 542,543, 544 ). Sonraki tasarruflar ile vasiyetten dönme, önceki vasiyetnameyi ortadan kaldırmadan yeni bir vasiyetnamenin yapılması ile gerçekleşebileceği gibi, mevcut vasiyetname ile bağdaşmayan sağlararası başka bir tasarrufla da gerçekleşebilir. Ancak, sağlararası tasarrufta, bu tasarrufun vasiyetnameden dönme kabul edilebilmesi için, sağlararası bir tasarrufla yapılması, bu tasarrufun geçerli olması ve vasiyetname ile bağdaşmaması gerekir. Başka bir ifade ile, sağlar arası kazandırmanın geçerli olması halinde vasiyetnameden dönüldüğünün kabulü gerekir.

II- Vasiyetnamenin Açılması:

Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür.

TMK’nın 596.maddesinde vasiyetnamenin miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine dair kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda miras bırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir. Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır.

 III- Vasiyetnamenin Tenfizi Davası:

Vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar,  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.1991 gün, 648-65 Sayılı kararında açıklandığı gibi, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi’nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m. 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu sebeple de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir.

Diğer bir anlatımla “Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz.

Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir.

Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle davaya konu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına dair kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir.

Vasiyetnamenin iptali davası açılması halinde sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine dair davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, bir yıllık iptal davası açma süresi ve açılmış dava varsa sonucu beklenmelidir.

IV- Vasiyetnamenin İptali ve Tenkisi Davaları:

TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir.

TMK’nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Koşullarının varlığı halinde tenkis talebine konu edilebilir (TMK’nun m. 560-562).

İptal davasında davacı, söz konusu ölüme bağlı tasarrufun hükümsüz kılınmasında menfaati bulunan her mirasçı veya vasiyet alacaklısıdır (TMK.m.558/I); davacı, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunduğunu ispat etmelidir. Davalı ise, iptali istenen ölüme bağlı tasarruftan, davacı aleyhine miras hukukuyla ilgili menfaatler elde eden kişidir.

İptal davasının vasiyetname veya miras sözleşmesinde yer alan sadece bazı tasarruflara karşı açılması ve dava konusu olmayan diğer tasarruflara dokunulmaması mümkündür (TMK.m.558/II). Bu şekilde bir kısmi iptalin söz konusu olabilmesi için, iptal sebebinin şekli anlamda tasarrufun tümüne ilişkin olmaması gerekmektedir; örneğin miras bırakanın ehliyetsizliğine ilişkin bir iptal davası, vasiyetnamenin tümünün iptaline sebep olacaktır.

TMK.’nun 559.maddesine göre, vasiyetnamenin iptali davası açma hakkı davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. TMK.nun 595.maddesi gereğince; Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden anılan maddede gösterilen 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamaz.

Medenî Kanun’un 559. maddesinin ikinci fıkrasında, hükümsüzlüğün, def’i yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir.

Dava, miras bırakanın son yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesinde açılır.

Av. Bilal Küçükşengün