Bilindiği üzere, Vergi daireleri tarafından son yıllarda bir şekilde işi terk eden veya resen terk ettirilen mükelleflerle ilgili, bu mükelleflerin bilanço, gelir tablosu vb. mali tablolar üzerinde yapılan revizyonlar sırasında gözüken stok, demirbaş ve taşıtlar hesabı nedeni ile dönem matrahı 213 sayılı VUK mad. 30/1 hükmüne göre resen cezalı tarhiyata konu edilebilmektedir.

Resen vergi kaydı sonlanan şirketlerin, resen vergi kaydı silinen mükelleflerin terk tarihi itibari ile mali tablolarda yer alan stoklar vergi daireleri tarafından inceleme konusu yapılmaktadır. Özellikle Maliye Bakanlığı’nın resen terk hakkındaki 2016/1 sayılı İç Genelgesine göre vergi kayıtları kapatılan Anonim ve Limited şirketlerin son mali tablolarında yer alan stok, ticari mallar, demirbaşlar, taşıt araçlarının akıbeti eleştirilmektedir. Örneğin; 30.05.2015 tarihinde işi terk ettirilen bir Limited şirket nezdinde stoklarında ve gelir tablosu hesaplarında stok mal, stok demirbaş ve nakil vasıtalarının bulunması nedeni ile bunların satışlarının yapılması veya bu stokların bir şekilde maliyet bedeli üzerinden faturasının kesilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

İşi terk nedeni ile eritilmeyen stoklar vergi daireleri tarafından takdir komisyonlarına sevk edilerek, 213 sayılı VUK’un 30/1 md. hükmü gereğince dönem matrahı ………. TL resen takdir edilerek bu matrahlar üzerinden kurumlar vergisi, kurum geçici vergi ve bunlar üzerinden de bir kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar yapılmaktadır.

Geldiğimiz bu son aşamada vergi dairelerinin konuyu araştırmadan takdir komisyonuna olayı sevk etmesi hukuka uyarlı bir davranış değildir. Çünkü tüzel kişilerde resen terk nedeni ile Anonim veya Limited şirketin tüzel kişiliği ortadan kalkmamaktadır. Sadece şirketin vergi dairesi kayıtlarında 2016/1 sayılı İç Genelge kapsamında vergi kaydı geçici bir müddetle kapatılmaktadır. Diğer taraftan ilgili şirketin Ticaret Odası kaydı açıktır. Bu gibi şirketler tasfiye olmadığı sürece vergi kayıtları kapatılamaz. Vergi kayıtları kapatılsa dahi tüzel kişiliği Ticaret Sicilinde devam eder. Bu nedenledir ki vergi dairesi cephesinde vergi kaydı kapatılan gerçek veya tüzel kişilerin mali tablolarında yer alan stoklar satış yapılarak, fatura kesilerek kayıtlar düzeltilmedi diye takdir komisyonlarına sevk edilemez. Resen terk nedeni ile vergi kaydı kapatılan bir limited şirketin envanterinde yer alan taşıt aracı satılmadığı sürece bu araç üzerinden zorlama yöntemli cezalı tarhiyat yapılamaz. Bu gibi zorlama amaçlı tarhiyatların yargının hakemliğine taşınması halinde Yargının konuya bakış açısı farklı olacağı düşüncesindeyiz. Nitekim tarafımıza ulaşan benzeri bir olay dolayısıyla vergi mahkemesince cezalı tarhiyatın iptali yönünde emsal bir karar verilmiştir. Maliye Bakanlığı tarafından konuyla ilgili sorunlara açıklık getirmek amacıyla 2017/1 sayılı İç Genelge yayınlanmıştır.

Söz konusu mahkeme kararını kabul gerekçesi kısaca şöyledir;

“213 sayılı VUK’nun 134. Maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlanması olduğunun düzenlenmiş bulunması karşısında, matrahın resen takdir yoluyla oluşturulması gereken hallerde dahi vergi incelemesini, vergiyi doğuran olayı gerçekliğini araştırmaya ve tespite yönelik olması zorunludur. Bu nedenle, hukuken geçerli biçim ve içerikte yapılmış tespitler bulunmadıkça, karine, yorum, kıyas ve kanaate dayalı olarak vergi tarh edilmesi hukuken kabul edilemez.

Bu nedenle, takdir komisyonunca matrahın dayanağı ve izahı somut olarak belirtilmeden, VUK’un 31/8 mad. aykırı bir şekilde takdir edilen matrah üzerinden tarh edilen dava konusu vergi ziyaı cezalı KDV’ de hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.” şeklinde karar verilerek, davanın kabulü ve dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir. (İzmir 1. Vergi Mah. 03.03.2020 gün ve E:2019/1335-K:2020/179)