2. BASKININ   SUNUMU:

Ağaç, insanın sağlıklı yaşamını,bedensel ve ruhsal olarak her  yönde etkilemiştir.Şarkıların güftesine,ana tema olmuştur.

Sanat güneşimiz merhum Zeki MÜREN;”Akasyalar açarken”,  Yusuf NALKESEN’in“Gölgesinde mevsimler boyu oturduğumuz; O ağacın altını,şimdi anıyor musun?”LİVANELİ’nin;”Kanlı kayın  ormanından, yürüyorum geceleyin”.

Bazı ozanların vasiyetnamesi;”Öldükten sonra,bir köy mezarlı-ğında,çınar ağacının altına gömülmesi istekleri.”

Sert esen ve insanı sıkan rüzgarların;ağaçların dallarına takıla-rak ve yapraklarını okşayarak,yumuşaması…..Ve insanın ruhuna da bir ilham vermesi….İnsan ruhuna ve yaşamına etkili olan bir vadi….Görünümü ile insanı etkileyen ağaçlar….Çocukların dallarında salıncak kurduğu…Büyüklerin kendilerini astığı ağaçlar….Genç ve acemi aşıkların,birbirlerine, sevgiye dayalı bir gelecek sözü verdikleri o ağaçların altı….

       Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,

                    Ve bir orman gibi gür, kardeşcesine…..

       Ormanlarda doğal bir yaşam vardır.Bu yaşam,masallara konu olmuştur.Hayvanlar aleminin masallarında geçtiği üzere,bir yaşam kenti ve kültürü olmuştur.Ormanlardaki bu yaşam,sanata konu ve sanatçıya ise,ilham kaynağı oldu.

        Saniyede 70.000 metre küp su akıtan AMOZON Nehrine kay-nak veren de AMAZON ORMANLARIDIR.Nasıl ki”MISIR,NİL nehrinin bir hediyesi”ise;AMAZON NEHRİ’DE,AMAZON OR-MANLARININ doğaya bir hediyesidir.

       Bir ülkenin geleceği,doğal zenginliklerden önce,doğal güzel-liklere verdiği değerlerle doğru orantılıdır.

      “Ormanların Hukuksal Durumu ve 2/B”adlı kitabım yayınlandığında,olumlu tepkiler ve kutlamalar aldım.Bazı Siyasi Partilerin Genel Başkanları beni arayarak,uygulamadan gelerek getirdiğim,gerekli önerilerim için kutladılar.Hazırlamış olduğum kitabımın ilk baskısında;”Orman Hukuku’nu”tüm ayrıntıları ile açıklamağa çalışıyordum.Ormanın tanımını ve hukuksal yönünü belirlemiştim.Ormanlarla ilgili sınırlama çalışmalarını ve bu çalışmaların Yargısal safhasını,emsal mahkeme ve Yargıtay karar-larından oluşan örneklerle açıklayarak,uygulamadaki meslektaşlara sundum.Ülkenin her köşesindeki hukukçu meslektaşlar ve ormanı seven insanlarımızın gönlünde bir yer edindim. Bana,Ormanı ve 2/B denen müesseseyi tanıdıklarını ve anladıklarını ilettiler.Benim içinde, “büyük bir mutluluk oldu”diyebilirim.

2001 yılı sonlarında, Bursa da bölgesel bir toplantı yapıldı.Yeni Medeni Kanunun tanıtımı için iki günlük seminer idi. Toplantı öncesi, Prof. Turgut AKINTÜRK Hocamı konuşmacı olarak gördüm. Kendimi tanıttım ve elini öptüm. Kendisi, Yeni Medeni Kanunu hazırlayan Komisyona uzun süre başkanlık yaptı.Akşam, Polis Evinde akşam yemeğindeyiz. Akıntürk Hocam ve Bakanlık Bürokratları ile aynı yeri paylaşıyoruz, Geniş ve elli kişilik bir yemek masası oluşturulmuştu. Orada bulunan Müsteşar Yardımcılarımızdan birisi memleketin de; Orman İdaresi, Hazine ve Özel kişilerin taraf olduğu bir arazi davalarının olduğunu ve davanın çok uzadığını yakınarak anlattı.Orada bulunanlar bazı görüşler ileri sürdüler.

           Ben konuya girdim. Anayasadaki ve Medeni Kanundaki ormanlarla ilgili  düzenlemeleri kapsamlı bir şekilde açıkladım. Sonra 3116 sayılı, 4785 sayılı, 1744 sayılı, 2896 sayılı ve 3302 sayılı Orman Yasalarındaki düzenlemeleri açıkladım. Yani bugünkü 2/B denen müesseseyi ortaya koydum. Yemekte bulunan tüm meslektaşlar, yemeği yavaşlatıp bu konuya ilgi gösterdiler.                      Ben, böyle bir sorunun çözümü için, Yargıtay 1.Hukuk Dairesi, 7.Hukuk Dairesi, 8. Hukuk Dairesi, 16.Hukuk Dairesi ve 20. Hukuk Dairesinin uygulamalarının iyi takip edilmesi gerektiğini ve sorunun çözümünün, en az on-onbeş yıllık bir hakim tarafından çözümlenebileceği gerçeğini, bir saate yakın bir süre anlatımımla ortaya koydum. Eğitim Daire Başkanının; ‘Turan bu konularda yeterli’ dediğini duydum. Sayın Akıntürk Hocamın da, son derece hoşnut olduğunu gördüm. Artık yemekten kalktık. Kapıdan çıkıyoruz. Akıntürk Hocamın ceketinin düğmelerini kapatarak bana; “Buyurun Üstat” dediğini duydum. “Bize bir saat mesleki konferans verdin”. Tüm direnmelerime rağmen, beni kolumdan tutup itekleyerek en önde kapıdan çıkmamı sağladı. Bu tabloyu da orada bulunanlar ilgi ile izlediler. Benim, Orman Hukuku konusundaki açıklamalarım hocamı duygulandırdı.                      

Aradan altı yıl gibi bir süre geçti.2007 yılı Ağustos ayı sonlarında tatil nedeni ile maaşımı Kemer Vakıfbank şubesinden alırken genç bir bayan Avukatla tanıştım. Başkent Üniversitesinden mezun olduğunu beyan etti. Ben ismimi söyleyince; kitaplarımdan bahsetti ve beni tebrik etti.  Prf. Akıntürk Hocam, derste öğrencilerine bu konuyu aynen anlatmış. Genç Avukat, “Akıntürk Hocamın saygı duyduğu Hakim ile tanışmak kısmet oldu.” dedi. Akıntürk Hocam, benim akademik bilgime oldukça saygı duyuyor.

Burada bir gerçeği ortaya koyuyorum. Ben, Akıntürk Hocamın gösterdiği saygının çok azını dahi Bakanlık Bürokratlarımızdan görmedim. Sadece denetim esnasında iki Adalet Müfettişi, sohbet esnasında kitaplarımdan bahsettiler. Bunun yanında Van, Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Kars ve Antalya gibi illerimizde Avukat olan meslektaşların arayıp tebrik ettikleri gibi, bazı konularda, görüş sormaları da beni mutlu etti.

Ormanlarla ilgili yasal düzenlemeler,kapsamlı gibi gö-rünmekte ise de,özünde oldukça da sınırlıdır.Osmanlı döneminde Nizamnameler,atasözleri ve hadislerle ormanlar yönetilmiştir.İlk Orman Yasasının Cumhuriyet döneminde yürürlüğe girdiğini görüyoruz.3116 sayılı Yasa,ilk Orman Yasasıdır. Daha sonraları 4785 sayılı Yasa ve 6831 sayılı Orman Yasası-dır.6831 Yasanın 1.,2.,3.ve 11.maddeleri sık sık değişime uğ-ramıştır.1.madde,ormanın tanımını ve bu tanımın istisnalarını yani orman sayılmayan yerleri belirlemektedir.Diğer maddeler ise,Orman Kadastro çalışmalarını ve orman dışına çıkarma işlemlerini düzenlemektedir.Siyasal Yönetimler,bu maddeleri sık sık değiştirmektedirler.Orman Yasasının diğer maddeleri ise,bu kadar değişikliğe uğramamıştır.

      Özellikle de, 2/B denen ve orman sınırı dışına çıkarma müessesesinin,özüne ve ormanlara verdiği zarara ilişkin açık-lamalarım,ilgi odağı olmuştur.Ormanların,bilim ve fen bakı-mından orman özelliğini KAYBETME müessesesinin,kaybetme değil,KAYBETTİRME olduğunu,bilimsel bir şekilde ortaya koy-dum.

      1961 Anayasasında,orman özelliğini kaybeden yerlerin “Orman Sınırları Dışına Çıkarılması”denen bir düzenlemenin olmadığını ortaya çıkararak, 22.04.1970 günü yürürlüğe giren 1255 sayılı Yasa ile,Anayasanın 131/5.maddesinin değiştirilerek,bu düzenlemenin getirildiğini gördük.

        1982 Anayasasının ormanlarla ilgili düzenlemesini ge-tiren,169/4.maddesi ile”orman sınırı dışına çıkarma”müesse-sesinin daha da genişletildiğini görmekteyiz.”Orman özelliğini Anayasanın yürürlük tarihi öncesi kaybedenler yerler ile,orman olarak korunmasında fayda görülmeyen ve aksine tarım alanına çevrilmesinde,fayda görülen yerler”orman sınırları dışına çıkarılmaktadır.Anayasa ile getirilen bu düzenleme ile, bugün orman alanları daha da daraltılma yoluna gidilmektedir.Bir yerin orman olup olmadığına;orman özelliğini kaybedip kaybetmediği- ne;orman olarak korunmasında fayda görülmeyen ve aksine tarım alanlarına çevrilmesinde de fayda görülen yerler olduğunu kimler belirleyecektir?

Bu sorunun cevabı,”Orman Tahdit Komisyonları”dır.Bu komisyonların oluşumu ise,idariden ziyade siyasaldır. Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunarak hizmet vermektedir. Başkanı ve bir üyesi ormancıdır.Bir üyesi ziraatçıdır.Diğer iki üyenin birisini mahalli Ziraat Odası, il mahalli belediye veya köy ihtiyar heyeti seçmektedir.Beş kişilik heyetin,iki kişisi ormancıdır.Ormanı tanımayan ve orman ile ilgisi ve bilgisi olmayan iki üye,eşit oya sahip üyedirler.Bu heyetin,oluşumu kadar,kararları da tartışılır.Orman Kadastro Komisyonlarının ÖZERK bir kurum olması gerektiği düşüncesini taşıyorum.Her şeye karşın,bu kurumun mensuplarını çalışmalarından dolayı da kutluyorum.

Bu gün orman özelliğini kaybetmiş işgal altında tutulan ve 2/B,olarak bilinen yerlerin geleceği,endişe vericidir.Bu yerler Hazine’ye aittir.Yasal bir düzenleme olmadığı için,Hazine tarafından işgalcilerden kira veya icar alınamamaktadır. Artık, 2/B müessesesi bir parola ve bir slogan oldu.Herkes birbirine soruyor.En çok da hukukçular soruyor.

Son günlerde sık sık orman yangınları olmaktadır.Bu yangınlar;tedbirsizlik ve dikkatsizlikten ziyade,bazı çevrelerce kasıtlı olarak çıkarılmaktadır.Son zamanlarda,bir orman yağ-macılığı başlatılmıştır.Yağmacılıkta, orman yangınları ile yeni bir boyut kazanmıştır.Anayasa gereği,yanan ormanların yeri, yeniden ormana dönüştürülür.Orman sınırları dışına çıkarılamaz.Yangını çıkarttıran zavallılar,Anayasadaki bu düzenlemeden habersizdirler.

Ormanlarda,yapılaşma müessesesini Medya gündeme getirdi.Devlet ormanlarındaki geçici yapılaşma ve koşullarını açıklamağa çalıştım.Bunun yanında,özel ormanlardaki kalıcı yapılaşma ve koşullarını da,aynı şekilde açıklama gereğini de duydum.Bu konuyu,yasal yönleri ile de açıkladım.

Yemyeşil vadilerin iç kısımlarına kadar asfalt yolların yapılması veya yapılmasına onay verilmesi yanlış olsa gerek. Bu olgu,ormanların tahribine ve orman yağmacılığına sebebiyet vermektedir.Bu vadilere ulaşım,bazı koşulları gerektirmelidir.Bu vadileri gezmek ve görmek isteyen insanlarında,özverili olmaları gerekir.Asfaltlama yapılarak,doğal yapının bozulması ve ulaşımın kolaylaştırılması düşüncesi,kişilere iyi bir hizmetten ziyade,o güzel vadinin geleceğini endişeye bırakmaktır.Bu durumları,özellikle doğal sit alanlarında görmekteyiz.Bu vadilerde ve doğal sit alanlarında,kalıcı yapılaşmaların zaman içinde oluştuğunu görmekteyiz.Orman Yönetiminde bu yapılaşmaları engelleyeme-diklerini görüyoruz. Böylece,doğal yapıda bozulmaktadır.

Orman sınırları içinde kalarak veya orman sınırları dışı-na,orman özelliğini kaybetmesi ile kültür arazisi olarak çıkarılan yerlerde,tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybetmesi sonucu, kişilerin uğradıkları zararların giderilmesi gerektiği konusunu ele alarak açıkladım.Bu konu,hukukumuzda henüz uygulaması olmayan ve hukukumuza da oldukça yabancı olan bir müessesedir.En kısa sürede de,uygulama alanı bularak,zarara uğra-yan kişilerin zararları da ödenecektir.Yani,Hukuk Devleti,hukukun gereğini yerine getirecektir.Hukuk devleti ilkesi yerine getirilirken-de;Hoca-NASRETTİN’in;”Bu hırsızın hiç mi kabahati yok?”Sözü-nüde aklımızdan çıkarmamalıyız.Ormanları işgal edip,ağaçları kesip,tarla veya yerleşim alanına dönüştürüp,rant peşinde koşanla-ra da prim verilmemelidir.

Şair M.Akif ERSOY,”Çanakkale Şehitlerine”adlı şiirinde, Çanakkale Boğazını geçmek için zorlayan İngiliz Donanmasındaki askerler için;”Kimi Hindu,kimi yamyam,kimi bilmem ne bela”de-mektedir.Yamyam sözcüğünü,İngilizlerin Afrika Ülkelerinde getir-dikleri askerler için kullanmıştır.18.Yüzyılda,basta İngilizler olmak üzere tüm Avrupa Ülkeleri,Afrika insanını tüm dünyaya,aşağılaya-rak “ YAMYAM” olarak tanıtmışlardır.Bizde,Afrika insanın böyle tanıdık.Çünkü,bize de böyle tanıtıldı.İşte,bu Afrika insanı,yaşlı bir kişi öldüğünde;”Canlı bir kütüphane yandı ve kül oldu.” derler.Yaşlı insanlar birer kütüphanedirler.Bu insanların büyük birikimleri vardır.Bu insanların, öncelikle tüm birikimlerini,  içinde bulundukları toplumlarına bırakmaları gerekir.Çünkü,insanlardaki bu birikim kendilerinin malı değildir.Kendisini yetiştiren ve içinde bulunduğu toplumun malıdır.İnsanların birikimi,öncelikle yazdık-ları kitaplarıdır.Sonra birikim müzik olabilir.Bunlar plak,cd,maka-ra ve bant…..

Ben artık 62 yaşlarındayım ve yangına da hazırım.Birikim-lerimi kitaba dönüştürerek,meslektaşlarıma ve içinde bulunduğum toplumuma bırakmak istiyorum.Altı tane kitabım oldu.Yangın,kül-lerimi savurana kadar varım….Çünkü,bu birikimler benim malım değildir.Beni,parasız yatılı okullarda ve burs-kredileri ile eğitimimi sağlayan toplumumun malıdır.Bu birikimi,beraberimde götürmeğe hakkım olmasa gerek.

Uygulamada,bu kitabımın yararlı olacağını umuyorum. Uygulamanın içinde bulunan tüm hukukçu meslektaşlarıma da ve Orman Yönetiminin değerli orman mühendislerine de saygılar sunuyorum.    01.Nisan 2010

Turan  ATEŞ

Hakim  

İstanbul

 

 

 


 

               I. B A S K I N I N      S U N U MU:                    

 

Ağaç, her çağda, her yönüyle insan yaşamına girmiştir. Ağaç, gü­neşten korunum yeridir. Bol oksijeni olduğu içinde, dinlenme yeridir. Ağaç, ilk çağdan ve tarih öncesi devirlerde insanlarla baş başadır. İlk insan mağaralarda ve ağaç kovuklarında yaşamanı sürdürmüştür.

Medeniyet insanın tekerleği buluşuyla başlamıştır. Bunu, yani te­kerleği yine ağaçtan yapmıştır. Deniz ulaşım araçlarını da ağaçtan yap­mışlardır. Bazı çevrelerde söylenen sözler vardır; “Orman Kanunları” böyle söylemde bulunanın kastı; hukukun geçersizliği ve güçlünün zayıfı ezdiği anlamındadır. Bu söz zamanla bazı çevrelerde bir halk tabiri ol­muştur. “Burada Orman Kanunları Geçerlidir.” sözü; mevcut hukuk sisteminin geçerli olmadığı anlamındadır. Oysa ki; Orman Yasalarını incelediğimizde, hiçte öyle olmadığını görürüz. Orman Yasalarımızda, insan yaşamıyla özleşmiş, ağaç sevgisi vardır. Orman Yasalarımız her türlü ağaçları korumaktadır. Ağaç insan için gerekli olan bir bitkidir. Ağacın olmadığı yerde; yaşamda hemen hemen yok gibidir.

Bugün orman bölgesinde yaşayan insanlarımızda, sıkıntılı yaşam sürmektedirler. Bu yerleşim yerleri; genellikle orman içi köyleridir. Ta­rım yapılacak; uygun bir tarım alanı yoktur. Hayvancılıkta oldukça sınır­lıdır. Çünkü hayvan yiyeceklerinin temini de oldukça güçtür. Orman İdarelerinin, verdiği orman işlerinde çalışmaktadırlar. Zaman zaman aldıkları kişisel ihtiyaç envalerini gizlice satmaktadırlar. Haklarında da davalar açılmaktadır. Buradaki insanlarımız, genellikle başka yerlerde çalışmaktalar ve köylerinde sınırlı kalmaktadırlar.

Buradaki insanlarımız, istemeyerek orman kaçakçılığı yapmakta­dırlar. Bir orman bölgesinde görev yaparken; bir kısım kereste tacirleri, beni yemeğe davet ettiler. Bende kendilerine; “davetlerini bir koşulla kabul edebileceğimi; bununda kestikleri ağaç kadar dikerlerse gelece­ğim.” dedim. Aldığım cevap ilginçti; “Biz ağaç kesmedik. Kesenlerden satın aldık.”dediler. İşte orman bölgesi insanlarımızın yaşamı.

Bugün Devlet Politikası olarak, ormanların korunması ve gelişti­rilmesi önemli bir sorundur. Orman bölgesinde yaşayan halkın; yaşam durumunun daha da iyiye götürülmesi gerekir. Devlet buna yönelik üre­tim yapmalıdır. Bugün Orman Teşkilatında, devamlı istihsal (kesim) yapılmaktadır. Orman  üretimini artırmak gerekir. Özellikle ağaçlandırma birimlerinin güçlendirilmesi gerekir.

Ülkemizde, henüz orman kadastro işlemleri tamamlanmamıştır. Yani Devlet, ormanlarının sınırlarını tam belirleyememiştir. Bu neden­lerle, orman işgallerinin önüne geçilememektedir. Bunun en açık örne­ğini, orman bölgesindeki yerleşim alanlarında görmekteyiz. Buralarda eskiden kalan, sınırlı yerleşim alanları yanında; orman içlerinde kaçak yapılar, göl ve deniz manzaralı yerleşim yerleri görülmektedir.

Sakarya-Hendek ilçesinde görevli iken; evim E-5 karayolu üze­rinde idi. Zaman zaman balkonda oturur; yoldan geçen araçları izlerdim. Bir tır üzerinde üç adet tomrukla gidiyordu. Yakınımda olan, bir tesiste ihtiyaç için durdu. Gidip, ilgilendim. Tomruklar dört metre boyunda idi. Koskoca tır dorsesine üç adet tomruk yerleştirilebilmişti. Düzce’den bir fabrikaya; Romanya’dan gelmekteymiş. Tomrukların kuturlarını düşü­nün. Türkiye de böyle bir orman envalinin yetiştirilmesi mümkün değil­dir. Ormanın korunmasını, orman muhafaza memurları yapmaktadır. Bu memurlarda sınırlı sayıdadır. Orman içi ulaşımda oldukça, zor ve orman bitki örtüsü de geçit vermez. Kaçakçı, kış mevsiminde kesimini yapar. İlk bahar mevsiminden de, kaçak olarak uygun yerlerden nakiller yapar. Yani takip ve yakalanmaları; ağaç kesildikten sonradır. Ağaç kesilmeden önce; caydırıcı işler yapılamaz. Ağacın kesildiği tarih ile; suç zaptının düzenlendiği tarih arasında bazen bir yıla yakın süre olur. Çünkü kesilen ağacın yeri, ormandan belirlenir. Sonra yakın köylerden takip ve araş­tırma yapılır. Kişi az miktarda ağaç kesip nakletmiş ise; bazen bu miktar katlanır veya azalır.

Türkiye de ormanların kadastro işleri hızlanmıştır. Bu iş bir uz­manlık işidir. Mevcut yasalarla bu işler yürütülmektedir. Orman Yasası­nın 1, 2 ve 11. maddelerindeki yapılan sık sık değişiklik, kafaları karış­tırmıştır. Bu konularda Yargıtay 7, 8, 14, 16 ve 20. H.D nin kararları her­kese ışık tutmuştur. Bu Dairelerin eski Onursal Başkanlarından Sayın Günay Kaynak, Şükrü Özdemir, Ferruh Altbaşoğlu ve Merhum İhsan Özmen ağabeylerimizin özverili çalışmalarıyla oluşan içtihatlar bizleri rahatlatmıştır. Biz uygulayıcılara, birer rehber olmuştur. Yine aynı şe­kilde; adı geçen dairelerin başkanlıklarını yürüten sayın Hüseyin Sey­rek, Süleyman Sapanoğlu ve diğer ağabeylerimizin devam ettirdikleri çalış­malarda bizi aynı doğrultuda etkilemektedir.

Orman Hukuku,eski düzenlemelere dayanan engin bir hukuk dalı­dır. Üniversitelerin Orman Fakülteleri; ormanların özelliklerini, ağaç cinslerini, yetiştirilmesinin ve ağaçların doğal etkenlere karşı korunma­sıyla ilgili bilimsel teoriler üretmektedir. Hukuk Fakültelerinde ise; özel orman hukukuyla ilgili bir bölüm yoktur. Medeni Yasada sınırlı bir dü­zenleme vardır. Kapsamlı bir düzenleme ise; Orman Yasaları getirmiştir. Orman Yasalarının uygulama alanı ise; orman bölgelerindeki kadastro mahkemeleridir. Bunun yanında sınırlıda olsa Hukuk Mahkemelerinden, Asliye Hukuk Mahkemelerinde davalar görülmektedir.

Üniversite sıralarında; Orman hukukuyla ilgi bir konu araştırma­sını yapmadım. Bana da yapılması iletilmedi. Fakat iş başa düşünce, uygulama sıralarında en ince noktalarına kadar araştırmak zorunluluğunu hissettim. Çünkü, Orman Hukukunu bilmeyen hukukçu, arazi davala­rında başarılı olamaz. Arazi Hukuku ve Orman Hukuku iç içedir. Orman Hukukunu, Arazi Hukukunun bir ana bölümü sayabiliriz. Aynı zamanda bu iki birim birbirini tamamlamaktadırlar.

Önce, orman sorunun çözmeden; taşınmazın mülkiyet sorununu çözemezsiniz. Çünkü, bir yerin önce orman olup-olmadığının endişeye meydan verilmeden çözümü gerekir. Bu sorun çözüldükten sonra; mül­kiyet sorunu çözülür. Bir yerin, orman olup-olmaması başkadır. Devlete veya kişilere ait taşınmaz olması başkadır. Yer orman ise, orada özel mülkiyet olamaz. Yine Devlete ait kültür arazisi, hali arazi mülkiyeti olamaz. Bu nedenle orman özelliği olan arazinin özel bir hukuksal ko­numu vardır.

Hazırlamış olduğum, bu kitaptaki bilgi ve belgeler, benim meslek yaşamımdan bir kesittir. Anlattığım olaylar gerçektir. Meslek yaşamında; doğa harikası ormanlardan kazançtan ziyade tahripleri gördüm. Bunun yanında, ormanları kendi malından daha fazla koruyup gözeten insanla­rımızı da gördüm.

Orman Teşkilatımızın; her türlü baskıya göğüs geren değerli men­suplarına buradan teşekkürü bir borç kabul ediyorum.

Yine, Yargıtay’ımızın değerli Onursal Başkanlarından; Günay KAYNAK, Ferruh ALTBAŞOĞLU, Şükrü ÖZDEMİR, merhum İhsan ÖZMEN ve şu anda Daire Başkanı olarak görev yapan Sayın Hüseyin SEYREK ve Süleyman SAPANOĞLU ağabeylerime sonsuz saygı ve teşekkürlerimi iletiyorum.

Saygılarımla…..                                                           20.06.2005

Turan ATEŞ

Hakim

İstanbul

 

 

 

İÇİNDEKİLER

 

ORMANLARIN

HUKUKSAL DURUMU

VE 2/ B

 

A- GİRİŞ              ................... …………………………………… 16

B- ORMANLARIN TASNİFİ . …………………………………… 20

1-Özel Ormanlar ………………………………………………….. 20

2- Vakıf Ormanları ………………………………………………. .20

3- Köy ve Kasabaya ait Ormanlar. ……………………………. 20

4- Devlete ait Ormanlar ………………………………………….. 20

5- İstanbul Boğaziçi Ormanları ……………………………….. 20

C- ORMANLARLA İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER…... …21

1-Anayasadaki Düzenlemeler …………………………………… 21

2-Medeni Kanundaki Düzenlemeler …………………………… 25

3-Özel Orman Yasalarındaki Düzenlemeler: .... ………………. 33

a) 3116 Sayılı Yasaya Göre Düzenleme. ……………………. 33

b) 4785 Sayılı Yasaya Göre Düzenleme. ……………………..35

c) 5658 Sayılı Yasaya Göre Düzenleme. ……………………. 36

d) 5653 Sayılı Yasaya Göre Düzenleme . …………………… 38

e) 6831 Sayılı Yasaya Göre Düzenleme . …………………… 39

4- Tapulama Yasası Kapsamındaki Düzenlemeler………..……….47

a) 2613 Sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununa

Göre Düzenleme .. …………………………………………… 47

b) 766 Sayılı Tapulama Kanununa Göre Düzenleme………...….48

c ) 3402 Sayılı Kadastro Kanununa Göre Düzenleme………...…53

D- 6831 SAYILI YASAYA GÖRE ORMANLARIN

SINIFLANDIRILMASI ......... ……………………………………. 56

1- Mülkiyet ve İdare Bakımından ……………………………….. 56

a) Devlet Ormanları …………………………………………… 56

b) Tüzel Kişiliği Olan Kamu Kuruluşlarına ait Ormanlar…... .57

c) Hususi(Özel) Ormanlar ……………………………………….57

2- Vasıf ve Karakter Bakımından : ………………………………..60

a) Muhafaza Ormanları  ………………………………………….60

b) Milli Parklar ………………………………………………….60

c) İstihsal Ormanları  …………………………………………..60

 

 

E- TÜRKİYEDEKİ KADASTRO TEŞKİLATİ ………………… 61

1- Arazi Kadastrosu ………………………………………………. 61

2- Orman Kadastrosu ……………………………………………. 63

a) Orman Kadastro Ekibi ……………………………………… 64

b) Orman Maki Tefrik Komisyonu ……………………………. 64

c) Orman Kadastro Komisyonu ……………………………….. 72

3- Kadastro Teşkilatının Birleştirilmesi Düşüncesi…... ………. 73

F- ORMANLARIN KADASTROSU ………………………………. 75

1- Genel Kadastro ……………………………………………….. 75

2- Yasalara Göre Yapılan Kadastrolar ………………………….. 75

a) 3116 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Kadastro... …………….. 75

b) 4785 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Kadastro…………….. .. 78

c) 5658 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Kadastro... …………….. 80

d) 3573 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Kadastro…………….. .. 84

e) 5653 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Kadastro... …………….. 87

f) 4753 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Kadastro. ……………… 88

3- Orman Kadastro Komisyonlarının Görev ve Yetkileri…...... 89

4- Devlet Ormanı Olarak Sınırlandırılacak Yerler………….. … 96

5- Orman Tahdit Haritalarının Görünümü …………………….. 97

a) Yeşil Renkli Yerler ………………………………………….. 97

b) Sarı Renkli Yerler …………………………………………… 97

c) Turuncu Renkli Yerler ……………………………………... 97

G- ORMANLARIN ORMAN ÖZELLİĞİNİN

KAYBETTİRİLMESİ …………………………………………….. 113

1- Genel………………………………………………………….. 113

2- Orman Sınırı Dışına Çıkarmanın nedenleri......................... 115

3- Orman Sınırı Dışına Çıkarma İşlemi................................... 116

a)Genel………………………………………………………… 116

b) 6831 Sayılı Yasaya Göre Orman Sınırı Dışına Çıkarma.. . 116

c) 1744 Sayılı Yasaya Göre Orman Sınırı Dışına Çıkarma . ..118

d) 2896 Sayılı Yasaya Göre Orman Sınırı Dışına Çırakma.. 121

e) 2924 Sayılı Yasaya Göre Orman Sınırı Dışına Çıkarma... 125

f) 3302 Sayılı Yasaya Göre Orman Sınırı Dışına Çıkarma... 130

H- 2/B nin BELİRLENMESİ ……………………………………. 133

1- Orman Kadastrosu ve 2/B …………………………………… 133

2- Tutanakların Düzenlenmesi …………………………………. 140

 

İ- İTİRAZLAR………………………… …………………………. 143

1- Genel Davalar ………………………………………………… 143

2- Özel Davalar............................................................................           ………………………………………… 149

a) Sınırlamaya İtiraz Davası ………………………………….. 149

b) 2/B Madde Uygulamasına İtiraz davası …………………… 151

aa) 1744 Sayılı Yasaya Göre ………………………………. 153

bb) 2896 Sayılı Yasaya Göre ………………………………. 153

cc) 3302 Sayılı Yasaya Göre ………………………………… 154

3- Sınırlamaya Karşı Açılan Davalarda,İlan Süresi ve İtirazlar : …156

a) 3116 Sayılı Yasaya Göre …………………………………… 156

b) 1744 Sayılı Yasaya Göre …………………………………… 157

c) 2896 Sayılı Yasaya Göre …………………………………. 158

d) 3302 Sayılı Yasaya Göre …………………………………. 158

e) 3373 Sayılı Yasaya Göre …………………………………… 158

f) 4999 Sayılı Yasaya Göre ……………………………………. 158

4- Orman Sınırı Dışına Çıkarılmaya İlişkin Davalarda Süre….. 167

a) 1744 Sayılı Yasaya Göre …………………………………… 167

b) 2896 Sayılı Yasaya Göre …………………………………… 167

c) 3302 Sayılı Yasaya Göre …………………………………… 168

d) 3373 Sayılı Yasaya Göre …………………………………… 168

5- Görevli Mahkemeler ……………………………………………169

a) Genel……                                                                   ………          …………………………………………. 169

b) Asliye Hukuku – Sulh Hukuk ……………………………… 171

c) Kadastro Mahkemeleri ……………………………………. 171

6- Mahkemelerde Yargılama ……………………………………. 173

a) Deliller      …………… ……………………………………. 173

b) Orman Tahdit Tutanakları……………….. ……………… 176

c) Keşif ……………………………………………………… . 179

7-Mahkeme  Kararları................... ………………………….180           

a) Genel…………… …………………………………………….180

b) Kesin Hüküm ……………………………………………… 180

aa) Tarafların Aynı Olması ………………………………… 180

bb) Hukuki Sebebin Aynı Olması …………………………… 181

cc) Davanın Konusunun Aynı Olması ……………………. 181

c) Orman Kadastrosu ve Mahkeme Kararları ………………… 182

aa) Mahkeme Kesin Hükmü ……………………………… 182

bb) Sınır ve Alan Ölçüsü Davaları ve Kararları …………….. 183

cc) Orman Yönetiminin Tarafı Olduğu Davalar …………….. 183

d) Kanun Yolları ……………………………………………… 184

aa) Temyiz .......................................................... ……………          ………………………………… 184

bb) Tashihi Karar ………………………………………….. 184

cc) Yargılamanın Yenilenmesi …………………………… 184

 

          

J-GEÇERSİZ SAYILAN TAPULAR ve MALİKLER TAZMİNAT  HAKLARI......................                              .................................... 188

               1-Resmi Senet  ve  Siciller …………………………………188

               2-Tapu  Kayıtlarının  Hukuki Değerini Kaybetmesi… ….188

                 a) Arazi Kadastro Komisyonu  Kararıyla  Kaybetmesi…. 189

    b) 4785 Sayılı  Yasa  Uyarınca Devletleştirilen  Ormanlarının   Tapu  Kayıtlarının,  Hukuki Değerini  Kaybetmesi…...................................................... ………189

     c) Orman Tahdit(Sınırlama) Komisyonu Kararı ile Tapu Kay-

       dının  Hukuki  Değerini  Kaybetmesi …………………..190      

                 3-Tapu Kayıtlarının Sahip Değiştirmesi……... .............190

                 4-Tapu Kaydının Geçersizliği  Nedeni ile Oluşan Zararlar 191

                 5-Zararların   Tazmini ……………………………………..192

 

K- 3402 SAYILI YASANIN 45. MADDESİNİN

ORMANLARLA İLGİSİ ………………………………………….. 194

 

L- 2/B’LERİN SATIŞI  VE DÜŞÜNCEMİZ ……………………… 208

M- 5831 SAYILI TAPU KANUNU İLE GETİRİLEN YENİ

DÜZENLEMER…………………………………………………..… 217

N-ANAYASA  MAHKEMESİ KARARI……...................... ……229

 

(9/7/1961 günlü, 334 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 20/9/1971 günlü, 1488 sayılı Yasa ile değişik 38. maddesinin

ikinci ve üçüncü fıkralarının iptaline ilişkin karar)….................... 232

 

O-ORMAN KANUNU (Tarihçeli) ……………………………….. 257

 

Ö-KAYNAKÇA    ………………………. ……………………….. 374

 

P-2/B FOTOGRAFLARI ………………………………………… 382

 
YAZARIN DİĞER KİTAPLARI