Sağlıkta Şiddet’in önlenmesi, ekonomik, sosyal, meslekî hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi ile idari, mali, hukuksal, mesleki ve sosyal sorun ve mağduriyetlerin giderilmesini sağlamak amacı ile; 2021 ve 2022 Yılları’nda; (bazıları) farklı tarihlerde de olsa, (Acil Servis, COVID, doğum salonu, diyaliz üniteleri, 112 hizmetleri, onkoloji ve hematoloji poliklinikleri, adli vakalar ve yatan hasta servis hizmetleri gibi acil ve özellikli birimler hariç) tüm kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında İş Bırakma Eylemleri yapılması Kararları alınmış idi.

CEZA ALIR MIYIM SORUSU?

Üyeleri’nden ilgili Örgütler’e en çok sorulan soru ise; “ÜYESİ OLDUĞUM SENDİKA’NIN İŞ BIRAKMA EYLEMİNE KATILIR İSEM, HAKKIMDA SORUŞTURMA AÇILIR MI? CEZA ALIR MIYIM?” idi.

Geçtiğimiz günlerde bir İlimiz Sağlık Müdürlüğü’ne, BaşHekimlikler tarafından yapılan Başvurular neticesinde, … İl Sağlık Müdürlüğü’nün de Sağlık Bakanlığı’ndan “Görüş Talebi” istemesi ve gelen “Görüş Yazısı” ile bir kez daha netleştirilmişti.

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 07.01.2022 Tarih’li Görüş Yazısı’nda;

Türkiye çapında sağlık çalışanlarının ücretlerinin arttırılması talebiyle alınan sağlık kurum ve kuruluşlarında İş Bırakma Eylemi Kararı’na ilişkin, söz konusu sendikal faaliyetten dolayı görevine gelmeyen personel hakkında Disiplin Soruşturması başlatılıp başlatılmayacağı hususuna ilişkin Yazı’nın incelendiği; mezkur konuya ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Kararı kapsamında/gereğince, ilgili personel hakkında herhangi bir işlem tesis edilmesine gerek olmadığı belirtilmişti.

DANIŞTAY NE KARAR VERMİŞTİ

Danıştay İDDK Kararı’nın Sonuç bölümünde:

Davacının, Üyesi olduğu Sendika’nın aldığı bir karar sonucunda gerçekleşen Göreve Gelmeme Eylemi’ne katılması, özürsüz olarak göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceğinden ve Sendikal Faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabulü gerekeceğinden, Disiplin Suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle Davacı’ya 657 sayılı Kanun’un 125. maddesi uyarınca disiplin cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.” ifadeleri yer almıştı.

Danıştay Kararı ve İlgili Haber İçin Tıklayınız.

HEKİM SENDİKALARI KÜLLİYE’DE

3 Hekim Sendikası, (TÜSEP) Türkiye Sağlık STK’ları Platformu’nun Üyeleri ile birlikte, Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu BaşkanVekili Prof. Dr. Serkan Topaloğlu ile 24.02.2022 Tarih’inde uzun süren bir Görüşme yapmışlardı.

Külliye’de gerçekleşen Görüşme sonrası; HekimSen Genel Başkanı Dr. Adil Kurban, Hekim Birliği Genel Başkan Yardımcı Dr. Y. Gökhan Doğramacı ve Tabip-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Erçek; ayrı ayrı yaptıkları Basın Açıklamaları’nda (özetle); Görüşme’nin çok olumlu geçtiğini, çok yakın zamanda yapılmasını bekledikleri değişiklik ve iyileştirmeler ile 14 Mart Tıp Bayramı’nı gerçek bir “Bayram Havası” içinde kutlamayı istediklerini ve beklediklerini söylemişlerdi.

TTB'YE RANDEVU YOK

Türk Tabipleri Birliği web sitesi ana sayfasında yayınlamakta olan Sayaç’ta ise, (01.03.2022 itibariyle) 483 Gün’dür Sağlık Bakanlığı’ndan TTB’ye Randevu verilmediği görülmekte…

BAKANLIK’TA GÖREVDEN ALMALAR

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 07.01.2022 Tarih’li Görüş Yazısı sonrası; Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu ile Disiplin İşlemleri Dairesi Başkanı Av. Abdülkadir Bektaş’ın görevlerinden alınması dikkat çekmişti.

14 MART ÖNCESİ BAKANLIK’TAN GÖRÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ

Külliye’de gerçekleşen Görüşme sonrası yaşanan olumlu hava ve beklentiler, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdür Vekili Dr. İsmail Kaya imzalı ve 25.02.2022 Tarih’li Yazı ile değişti.

81 İl Valiliği Sağlık Müdürlükleri’ne gönderilen “Göreve Gelmeme / İş Bırakma Eylemleri” Konu’lu Yazı’da; Kamu’nun yetkili mercilerinin Sağlık Çalışanları’nın haklı talep ve beklentilerinin en üst seviyede farkında olduğu ANCAK  Sağlık Çalışanları’nın, üstelik küresel salgın döneminde sağlık kamu hizmetini, görevini terk ederek veya başka suretle hukuka aykırı şekilde aksatması sonucunu doğuran her türlü davranışının disiplin mevzuat’ hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. denildi.

YAZI’YA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ

(TTB) Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu yayınladığı Görüş Metni’nde; “Yapılan eylem ve etkinlikleri Anayasal Hak’kın kullanımı kapsamında olup, hakkın kullanımına yapılacak müdahaleler hak ihlali olacağı” vurgulandı.

(AHEF) Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu; “Sendikal Haklar’ın Kullanılmasını Engelleme Suçu”nu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesi’ni hatırlatarak; üstü kapalı tehdit içeren açıklamaların hak arama eylemlerinden vazgeçiremeyeceğini, 14-15-16 Mart tarihlerinde iş bırakacaklarını duyurdu.

HekimSen Sendikası; Yazı’yı “aba altından sopa göstermek” olarak değerlendirdiklerini, kesinlikle kabul edemeyeceklerini belirterek, “Haklarımız alınana kadar mücadelemiz devam edecektir.” denildi.

Hekim Birliği Sendikası; “Devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan açıklamayı yapan kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 106. ve 118. Maddeleri’ne istinaden Cumhuriyet Başsavcılığı’na Suç Duyurusu’nda bulunulacağını” belirten Açıklaması’nda “Tüm hekimlerin meşru hak arama yollarını geçmişte olduğu gibi bugünden sonra da gerektiği şekilde kullanılacağını” belirtti.

Tabip-Sen Sendikası; “UluslarArası Sözleşmeler’e, Anayasa’ya, Kanunlar’a aykırı hiçbir Yazı’yı da Görüşü de kabul etmiyoruz. Haklarımızı alana kadar durmayacağız ve engel olmaya çalışanlara boyun eğmeyeceğiz” açıklamasını yaptı.

Sağlık-Sen Genel Sekreteri Durali Baki; kişisel Twitter Hesabı’ndan yaptığı Açıklama’da; Son Genelge’nin, sendikal hak ve özgürlüklere aykırı olduğuna vurgu yaparak, Anayasa’nın, Kanunlar’ın, hukuki içtihatların tanıdığı hak ve salahiyetleri Genelgeler ile yok saymanın kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Türk Sağlık-Sen; Sağlık Bakanlığı’na yaptığı yazılı Başvuru’da, Sendikal Hakkı’n kullanımını etkileyecek/kısıtlayacak şekilde bir işlem tesisinin mümkün olmaması sebepleriyle mezkûr Yazı’nın iptali ile Sendika Kararı’na uyan üyeleri açısından “Sendikal Eylem kapsamında” hareket ettiğinin kabul edilerek haklarında herhangi bir disiplin işlemi uygulanmaması istendi.

Genel Sağlık-İş Sendikası; talepleri ile ilgili farkındalık yaratabilmek, taleplerinin karşılık bulabilmesi ve Sağlık Emekçileri’nin öneminin anlaşılabilmesi için 14-15-16 Mart tarihlerinde İş Bırakma Eylemi yapacaklarını duyurdu.

(SES) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası; “Fiili, meşru ve haklı mücadelemize kaldığımız yerden sonuç alıncaya kadar daha güçlü bir katılımla ve iş bırakmalarla devam edeceğiz.” diyerek Sendikal Hak kullanımının engellenmesine yönelik her türlü fiili ve hukuki girişime karşı hukuki mücadeleyi de sürdüreceklerine vurgu yaptı.

(KADHED) Kamu Diş Hekimleri Derneği; Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı Yazı’nın suç teşkil ettiğini belirterek “İdarecilerin hukuki süreç sonunda karşılaşılan ceza ve tazminat davalarında bu Yazı’yı yazan kadar müteselsilen sorumlu olacakları” vurgusunu yaptı.

(BDS) Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası; “Anayasal Sendikal Haklar engellenemez, Sendikal Hakkı’nı kullanacak olanlar tehdit edilemez.” açıklamasında bulundu.

(AHESEN) Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası; 14-15-16 Mart Tarihleri için aldıkları İş Bırakma’ya dair Yönetim Kurulu Kararı’nı Sosyal Medya’dan yayınladı.

(ASEF) Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu; 14-15-16 Mart Tarihleri’nde iş bırakacaklarını açıklarken “Sesimizi Duyan Var Mı?” başlığını kullandı.

(İSTAHED) İstanbul Aile Hekimleri Derneği; “Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Yazısı’nı kaleme alanların yargılanması için Suç Duyurusu’nda bulunulacağını” belirtti.

14 Mart Tıbbiyeliler Derneği; Hekimler’in başta sağlıkta şiddet, günden güne eriyen mali hakları, malpraktis ve insanın fıtratına aykırı iş temposu sebebi ile Anayasal Hak olan Grev Hakkı’nı kullandıklarına vurgu yaparak, “Hekimliğe ve Anayasa’ya aykırı olan bu metnin kabul edilebilir bir tarafı olmadığını” açıkladı.

(SAHADER) Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği; “İş bırakmak, grev yapmak, sendikal faaliyetlere katılmak Anayasal Hak’tır, engellenemez. İş Bırakma, Grev Kararı alan tüm STK’ları destekliyoruz.” dedi.

“İLGİNÇ VE ZOR ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ”

HukukiHaber.net Yazarı Av. Arb. Ümit Erdem; konu, ilgili Yazı ve gelinen aşama ile ilgili şunları belirtti;

- 22.02.2022 Tarih’li Metin, bir Genelge veya üstü bir hukuki metin değildir, sadece bir Yazı’dır.

- Aynı Genel Müdürlüğü’n 07.01.2022 Tarih’li Görüş Yazısı ne olmuştur? İptal mi edilmiştir? Geri mi alınmıştır? Sehven mi yazılmıştır?

- Genel Müdür değişince, Devlet’imizin ve Sayın Bakanlığımız’ın Görüşü (1 ay içinde) tam tersi yönde değişebilmekte midir?

- Her ne kadar “Bakan Adına” imzalanmış olsa da, Sayın Bakan’ımız Dr. Fahrettin Koca’nın, imza öncesinde haberi, izni ve onayı var mıdır? Bu konuda şüphelerim bulunmaktadır.

- Sağlık Bakanlığı’nın, “Hakkınız Ödenmez!” denildikten sonra gerçekten yıllardır ödenmeyen o Haklar için Hekimler’in ve Sağlık Çalışanları’nın “Hak Verilmez, Alınır!” aşamasına geldiğinin/getirildiğinin farkına vardığı anlaşılmaktadır. Bu bile çok önemlidir.

- “Aba altından sopa göstermek” ifadesini kullanmam Hukukçu olarak doğru ve uygun değil ancak İlgili Yazı; hadi Tehdit de demeyelim ama (14 Mart Eylemleri öncesi) Korkutma, Sindirme, Caydırma amaçlı görünmektedir.

- İlgili Yazı’da; “iş yükü”, “ekonomik sıkıntılar”, “artan şiddet olayları”, “artan mesai” ifadelerinin kullanılması çok önemli hatta manidardır!

- İlgili Yazı; Hekimler’in ve Sağlık Çalışanları’nın “talep ve beklentilerinin” “Haklı” olduğunu apaçık bir şekilde itiraf etmiştir.

- İlgili Yazı; Sağlık’ta Şiddet’e davetiye çıkaracak ve/veya “Sağlık Hizmeti aksadığı için DÖVDÜM!” şeklinde, Şiddet Magandaları’nca yapılacak/yapılabilecek Savunmalar’a bahane ve gerekçeler yaratmıştır.

- İlgili Yazı; “Kamu, Sizleri (en üst seviyede) Anladı”, durun artık!, eylem, iş bırakma vs yapmayın (lütfen) demekle birlikte, AMA hala İş Bırakma Eylemi’ne katılacak olanlara da Disiplin Cezası yolunu işaret etmektedir.

- AHİM, AYM ve Danıştay Kararları’na rağmen yazılan ve imzalanan Yazı’nın hukuken hiçbir kıymeti, geçerliliği ve karşılığı bulunmamaktadır.

- Hekimler’in ve Sağlık Çalışanları’nın önceki İş Bırakma Eylemleri’nde, “Hasta Hakları İhlali İddiası” gündeme hiç gelmemiştir. Hekimler ve Sağlık Çalışanları bu konudaki Mesleki ve Deontolojik duyarlılıklarını (ne olursa olsun) her zaman en üst düzeyde tutmuşlardır.

- İlgili Yazı’da “üstelik bu küresel salgın döneminde” ifadeleri kullanılmıştır. Evet, gerçekten de, “bu küresel salgın döneminde” Hekimler’in ve Sağlık Çalışanları’nın sendikalaşma ve örgütlenme ile bu kadar yoğun bir şekilde uğraşmaları, hatta İş Bırakma Eylemleri yapmalarına sebep olan tüm ihtiyaç ve taleplerinin acilen ve tamamen karşılanması gerekmektedir.

- İlgili Yazı’yı ciddiye alarak, İş Bırakma Eylemi’ne katılan Hekimler ve Sağlık Çalışanları hakkında Disiplin Prosedürü başlatabilecek İdareciler’e, hak ve yetkilerinin sınırları ile yükümlülükleri ve sorumlulukları önceden hatırlatılmalıdır.

- İlgili Yazı’nın, Korkutma, Sindirme, Caydırma amacının tam tersine, Hekimler ve Sağlık Çalışanları’nı örgütlenmeye ve (hatta) sendikalaşmaya yöneltecek, itecek büyük bir etki yapacağını düşünüyorum. Üye Sayıları’ndaki artışı önümüzdeki günlerde öğrenebiliriz. Bu ironi belki de tekrar bir görevden almaya ve Genel Müdürlük değişikliğine bile sebep olabilir. Bu sebeplerle; gerçekten ilginç ve zor zamanlardan geçiyoruz!