Acıbadem Adana Hastanesi Acil Servis Doktoru Yavuz Özmen, Türk toplumunun yaşlanmaya başladığını belirterek, buna rağmen ileri yaştaki kişilerin eskiye nazaran daha aktif bir yaşam tarzı sürmesi nedeniyle yaşlılarda düşme, motorlu taşıt kazaları, şiddet yaralanmaları, yanıklar ve yaya yaralanmalarının sayısının da bu paralelde arttığına dikkat çekti.

Tüm dünyada yaşam standartlarındaki yükselme, doğurganlık ve ölüm oranındaki azalma nedeniyle yaşlı nüfusun artışta olduğunu söyleyen Dr. Özmen, “Acile gelen yaşlı bireylerde sırasıyla en çok düşmeler, trafik kazaları, kesici-delici alet yaralanmaları, darp-cebir gibi travmalar görülüyor. Bu şikayetlere yine sırasıyla hipertansiyon, diyabet, kalp rahatsızlıkları ve akciğer hastalıklarının eşlik ettiğini görüyoruz” şeklinde konuşuyor.

Travma durumları dikkatle ele alınmalı

Travmayla gelen yaşlı bir hastanın hem medikal hasta hem de travma hastası olarak dikkatle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Özmen, “Bu hastalardaki mevcut kan dolaşımı düzenindeki bozuklukları ve varsa şuur kaybı durumunu altta yatan başka bir hastalığa bağlamak hatalı ve eksik tanıya sebep olabiliyor. Hastadaki tüm bulguların travma nedeniyle ortaya çıktığını düşünmekse gereksiz tetkikler yaptırılmasına, dolayısıyla maliyet ve zaman kaybına sebep olabiliyor” dedi.

Hastanın tıbbi geçmişi yol gösterici

Hastanın tıbbi geçmişini doğru almanın tanı açısından büyük önem taşıdığını belirten Dr. Yavuz, kan dolaşımında düzensizlik, ilaç kullanımına bağlı fizyolojik tepkilerde gecikme ve altta yatan hastalıklar gibi sebeplerle yaşlı hastalara tanı koymanın güçleşebildiğini, bunun sonucu olarak da tedavinin gecikebileceğini kaydetti.

Özmen, yaşlı grubundaki travma hastalarının hikayesinin doğru alınamadığında, teşhis için daha fazla laboratuvar ve görüntüleme tetkiki istenmesine rağmen hatalı tanı koyma ihtimalinin daha fazla olduğunu belirtti.