ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 2017 yılı itibarıyla 605 kayıtlı cüzzamlı bulunuyor.

AA muhabirinin, 28 Ocak Dünya Cüzzam Günü dolayısıyla Sağlık Bakanlığından edindiği bilgiye göre, "Hansen hastalığı" olarak da isimlendirilen cüzzam (lepra), mycobacterium leprae isimli bakterinin neden olduğu kronik bir enfeksiyon hastalığı olarak tanımlanıyor.

Özellikle cildi, çevresel sinirleri, üst solunum yolu mukozasını ve gözleri etkileyen hastalık, erken bebeklik döneminden yaşlılık dönemine kadar tüm yaş grubundaki insanları etkileyebiliyor. Tedavi edilebilir bir hastalık olan cüzzamda, erken tedaviyle hastalığın neden olduğu şekil bozuklukları ve sakatlıklar da önlenebiliyor.

Cüzzama bağlı şekil bozuklukları ve sakatlıklar hemen ortaya çıkmazken, tanı konulmamış vakalarda ise yıllar sonra görülebiliyor.

Tek kaynağı insan olan, ağız ve burun salgıları ile yakın ve uzun süreli temas sonucu damlacık enfeksiyonuyla bulaşan cüzzam hastalığında, belirtilerin görülmesi bazen 25 yılı bulabiliyor.

- "Vakaların yarıdan fazlası Hindistan'da"

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1 Eylül 2017 tarihli Haftalık Sürveyans Raporu verilerine göre, 2016 yılında dünya genelinde 214 binden fazla kişide cüzzam hastalığı görülürken ve hastaların yarıdan fazlasının Hindistan'da olduğu tespit edildi.

Brezilya ve Endonezya, diğer yüksek vaka sayısı olan ülkeler arasında yer aldı. Yeni vaka tespit oranı 2016 yılında her 100 bin kişide 2,9 olarak ifade edildi.

- "16 milyondan fazla hasta tedavi edildi"

Yol açtığı fonksiyon kayıpları, sosyal damgalanma ve dışlanma gibi etkileri nedeniyle özel bir sağlık problemi olan cüzzamda, 1980'li yılların başlarından bu yana yapılan etkili kampanyalar ve tedavide birden fazla ilacın birlikte kullanılması ile 16 milyondan fazla hastanın tedavi edilmesiyle hasta sayısı önemli ölçüde azaldı.

Dünyadaki cüzzam hastalarının çoğu Güneydoğu Asya, Afrika ve Batı Pasifik bölgesinde yer alıyor. Son 10 yılda dünyada vaka sayısı bir önceki yıla göre azaldı. 2007 yılında 258 bin 133 olarak bildirilen yeni vaka sayısı 2016 yılında 214 bin 783 olarak tespit edildi. Ancak yeni vakalar enfeksiyon yayılımının halen devam ettiğini gösteriyor.

- "2017 yılında tespit edilen yeni vaka sayısı 2"

Türkiye'de ve dünyada cüzzam tedavisi ücretsiz olarak yapılıyor. Türkiye'de cüzzam hastalığı bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar kapsamında yer alıyor ve "Lepra Eradikasyon Programı" uygulanıyor.

Bakanlık verilerine göre, Türkiye'de 2017 yılı itibarıyla kayıtlı cüzzamlı sayısı toplam 605 oldu ve geçen yıl tespit edilen yeni vaka sayısı ise 2 olarak kayıtlara geçti.

- "Gerhard Armauer Hansen tarafından bulundu"

Cüzzamın, ilk kez nerede görüldüğü tam olarak bilinmiyor. Hastalığın değişik tiplerini tanımlayan en eski yazılı kaynaklar M.Ö. 600 ve M.Ö. 400 yıllarına ait Hindistan ve Çin kaynaklı olup, M.Ö. 2. yüzyıla ait eski Mısır mumyalarında da cüzzama ait belirtiler tespit edildi.

Bu nedenle hastalığın ilk kez bu bölgelerde ortaya çıktığı ve ticaret yolları, göçler ve savaşlar gibi çeşitli sosyal hareketlerle Orta ve Yakın Doğu'ya, buradan da önce Avrupalı göçmenler, daha sonra da Afrikalı esirler aracılığı ile Amerika'ya özellikle de Brezilya'ya taşındığı düşünülüyor.

Avustralya kıtasına ise Uzak Doğulu işçilerle taşınmış olduğu öngörülüyor. Avrupa'da 15. yüzyılın başlangıcında cüzzam, son derece yaygın olarak görülürken, 19. yüzyıldan itibaren görülme sıklığı azalıyor. Cüzzam basili 1873 yılında Gerhard Armauer Hansen tarafından bulunarak, literatüre girdi.