ANTALYA (AA) - Türkiye'de her 3 yetişkinden 1'inin fazla kilolu olduğu bildirildi.

Endokrinoloji alanındaki önemli kongrelerden biri olan, Amerikan Endokrin Derneği, Avrupa Endokrinoloji Derneği ve Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği iş birliğinde düzenlenen "6'ncı EndoBridge Kongresi", Antalya'de Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde başladı.

EndoBridge Kurucu Başkanı Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, kongreye 41 ülkeden 578 bilim insanının katıldığını bildirdi.

Türkiye ve dünyadaki obezite sorunu hakkında bilgi veren Yıldız, 1970'li yıllardan bu yana çocuk ve yetişkinlerde obezite sıklığının 3 katına yükseldiğini ve dünyada şu anda yaklaşık 2 milyar kişinin obez olduğunu kaydetti.

Türkiye'de de obezite sorunun giderek arttığına işaret eden Prof. Dr. Yıldız, "Türkiye, geçtiğimiz günlerde Avrupa şampiyonluğunu alarak birinci sıraya yükseldi. Bugün Avrupa'da en şişman ülke Türkiye. Türkiye'de yetişkinlerde her 3 kişiden 1'i obez, yani 3 kişiden 1'i fazla kilolu. Sadece 3 kişiden 1'i normal kilolu." dedi.

Obezitede tanı koymak için vücut kütle endeksini hesapladıklarını ancak bu ölçümün tek başına obeziteyi belirlemede yanıltıcı olabileceğini belirten Yıldız, bu sistemin vücuttaki yağ miktarının ne kadar arttığını belirleyemediğini ifade etti.

Okan Bülent Yıldız, şöyle konuştu:

"Erişkinlerin yarısında, çocukların da yüzde 25-50'ye varan oranlarda vücudunda yağ artmış olmasına rağmen vücut kütle endeksinin normal olduğunu ya da vücut kütle endeksi yüksek olmasına rağmen vücudunda yağın artmadığını biliyoruz. Amerikan futbolcularının vücut kütle endeksleri çok yüksek ama yağ oranları çok düşük."

Vücut kütle endeksinin yanına bel çevresi ölçümünün de eklenmesi gerektiğine dikkati çeken Yıldız, bel çevresi ölçümünde bu rakamın Türkiye'de kadınlarda 80 santimetre, erkeklerde ise 94 santimetre olması gerektiğini belirtti.

Tiroidle ilgili bilgi veren Amerikan Endokrin Derneği Başkanı Prof. Dr. Susan Mandel ise son 10 yılda tıbbi görüntülemenin daha çok kullanılmasıyla birlikte tiroid nodüllerinde tanı sayısında büyük oranda artış sağlandığını söyledi.

Tiroidin ultrasonla görüntülenmesi sayesinde kanser riskinin sağlıklı bir şekilde değerlendirildiğini belirten Mandel, bu sayede herhangi bir ek değerlendirmeye gerek bulunmayan hem de ince iğne aspirasyon biyopsisi endike olan nodüllerin tespit edilmesini sağlayabildiklerini ifade etti.

Avrupa Endokrinoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. AJ Van Der Lely ise son dönemlerde kanser alanında ghrelin (açlık hormonu) sistemine daha büyük bir ilgi gösterildiğini dile getirdi.

Kongre yarın sona erecek.