1- 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimleri sonrasında başlayan itiraz ve inceleme süreçleri devam etmektedir. İlçe seçim kurulları itirazlarla ilgili kararlarını verse de, il seçim kurulları ile Yüksek Seçim Kurulu’nun itiraz ve inceleme süreçleri henüz tamamlanmadı. Sandığa giden seçmenin iradesinin bir an önce sonuçlandırılması ve seçilen adayların göreve başlaması gerektiği tartışmasızdır.

Prensip, seçilme yeterliliğine sahip olan belediye başkanı adayı seçildiği takdirde mazbatasını ilgili kuruldan alacaktır. Bir görüşe göre, seçim sonuçlarına yapılan itiraz ve incelemeler bitmeden mazbata verilemez. Ancak bu görüşün, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’da hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Bir başka ifadeyle; seçim sonucuna yapılan itirazın sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra tutanağın/mazbatanın verileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. İtirazın süreci durdurup kesinleşmeden mazbatanın seçilen adaya verilemeyeceğine dair bir hüküm olmadığı durumda, mazbata seçilen adaya verilmelidir. Yapılan itirazın kabulü ile sonucun değişmesi halinde, bir karmaşanın gündeme geleceği ileri sürülebilir.

Yazılı hukuk sisteminde kanun herkesi bağlar. Seçimde görevli tüm kurullar Seçim Hukuku kurallarına uymakla yükümlüdür. Yukarıda yer verdiğimiz 298 sayılı Kanun ile 2972 sayılı Kanun, Seçim Hukukuna ilişkin kuralları belirler.

2972 sayılı Kanunun “Belediye başkanlıklarına seçilenlerin tespiti” başlıklı 22. maddesine göre; “Sandık kurullarınca gönderilen belediye başkanı seçimlerine ilişkin tutanaklar ilçe seçim kurulu tarafından birleştirilerek en çok oy alan aday, başkanlığa seçilmiş olur.

Büyük şehir belediye başkanı seçimlerine ilişkin ilçe birleştirme tutanakları ilçelerden il seçim kuruluna gönderilir. İl seçim kurulu tarafından bu tutanaklar birleştirilerek en çok oy alan aday, büyük şehir belediye başkanlığına seçilmiş olur”.

22. maddenin birinci fıkrasında; il ve ilçe belediye başkanlığına, ikinci fıkrada da büyükşehir belediye başkanlığına seçilen adayın nasıl belirleneceği gösterilmiştir.

İl ve ilçe belediye başkanlığına seçilenin tutanakları ilçe seçim kurulu tarafından birleştirilir, büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin ilçe birleştirme tutanakları ise il seçim kurulunda birleştirilir ve bu birleştirmeler sonucunda en çok oy alanlar, il, ilçe ve büyükşehir belediye başkanlıklarına seçilirler.

2972 sayılı Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; büyükşehir belediye başkanlığını kazananlara il seçim kurulları ve diğer kazananlara da ilçe seçim kurulları tarafından tutanakların, yani mazbataların verileceği düzenlenmiştir. Hükmün devamında; il seçim kurulu başkanı büyükşehir başkanlığına seçileni, ilçe seçim kurulu başkanı da belediye başkanlığına, belediye meclisi üyeliklerine ve il genel meclisi üyeliklerine seçilenleri gösteren tutanağın bir suretini ilan ettirir, bir suretini de bir hafta süre ile il seçim kurulu kapısına astırır.

2972 sayılı Kanunun 25. maddesinin 1. fıkrasına göre;

“Seçim tutanaklarına yapılan itirazlar, oyların dökümüne, sayımına veya bu oyların siyasi partiler ile bağımsız adaylara bölünmesine ilişkin olduğu ve yeniden yapılan döküm, sayım ve hesap sonucunda tutanakların iptaline karar verildiği takdirde, bu yeni işlem sonucuna göre, seçilmiş oldukları anlaşılanların il seçim kurulu tarafından tutanakları verilir”.

Bu hükümde, seçim tutanaklarına yapılan itirazlar neticesinde seçim sonucunun değişmesi halinde, eski tutanakların/mazbataların iptaline karar verileceği ve yeni işlem sonucuna göre seçildikleri anlaşılanların il seçim kurulları tarafından tutanaklarının verileceği yazılıdır. Bu hükümde de, seçim sonucuna ve tutanaklarına yapılan itirazın ilk seçilmiş adaya mazbata verilmesini engelleyeceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bunun aksine, yeni işlem sonucuna göre seçildiği anlaşılan adaya belediye başkanı olduğuna dair mazbatanın verileceği anlaşılmaktadır.

Kanunun 23. ve 25. maddelerinde yer alan bu hükümlerin isabetli olmadığı düşünülmekte ise; yasa değişikliğine gidilmesi, ancak mevcut durumda yürürlükte olan hükümlere göre hareket edilmesi gerektiği tartışmasızdır. Uygulamada, esasa müessir olabileceği kabul edilen itirazların kesin olarak sonuçlandırılmadan mazbatanın verilemeyeceğine dair bir görüşün bulunduğu görülmektedir.

2- 2972 sayılı Kanunun 25. maddesinin 2. fıkrasına göre;

“Bir seçim çevresinde yapılan seçimin, seçim işlemleri sebebiyle iptaline karar verildiği takdirde, o seçim çevresinde yeniden seçim yapılır. İl seçim kurulu, seçimin iptaline dair kararı ilan ettiği gibi kararın kesinleşmesini müteakip o çevrede seçimin yapılacağını da derhal ilan eder”.

2972 sayılı Kanunun 29. maddesinde seçimlerin yenilenmesine dair sebepler sıralanmış ve bunlar arasında bir seçim çevresinde yapılan seçimin, seçim işlemleri sebebiyle iptaline karar verilmesi öngörülmüştür.

2972 sayılı Kanun uyarınca Belediye başkanlığı seçimlerinde, her belde bir seçim çevresidir. Büyükşehir belediye başkanının seçiminde ise seçim çevresi, büyükşehir belediye sınırlarından oluşur. Bir başka ifadeyle; büyükşehir belediye başkan seçimlerinde seçim çevresi, o büyükşehir belediyesinin bulunduğu ildir. Büyükşehir belediye seçiminin bir ilin, bir veya birkaç ilçesinde veya “muhtarlık” olarak belirlenen seçim bölgesinde yenilenebilmesi mümkün değildir. Büyükşehir belediye seçiminde yenileme işlemi, kanun koyucu tarafından sadece seçim çevreleri, yani iller esas alınarak düzenlenmiştir.

İtirazlar üzerine oyların yeniden sayım ve dökümünün yapılması ile seçimin yenilenmesi işlemleri farklıdır. Her ikisi için de delil ve gerekçe gösterilmelidir. Zaten seçim mahkemeleri de seçimle ilgili verdikleri yargı kararlarında somut hukuki ve fiili gerekçelere yer vermelidir. Seçimlere katılanların anlaşması veya il seçim kurulunun dayanaksız bir biçimde alacağı bir kararla yeniden oy sayılamaz veya seçim yenilenemez.

Bir ilde seçimin yenilenmesine sadece il seçim kurulu karar verebilir. Seçimin yenilenmesi itiraz yolu ile mümkün olmadığından, seçim tutanaklarına yapılan itirazlar ile seçimin yenilenmesi birbirine karıştırılmamalıdır. 2972 sayılı Kanunun 25. maddesini incelendiğinde; “seçim tutanaklarına itiraz” kavramına yer verildiği, bunun ise ilgililerin talebi ile mümkün olabileceği, fakat seçimin yenilenmesi ile ilgili bir itiraz yolundan veya talepten bahsedilmediği, bu sebeple de seçimin yenilenmesinin il seçim kurulunun ihbar üzerine veya re’sen seçim işlemlerinde bir sakatlık tespit ettiği durumda mümkün olabileceği, seçimi yenilemediği durumda buna karşı Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz edilemeyeceği, il seçim kurulunun seçimin yenilenmesine dair verdiği karara karşı ise 2972 sayılı Kanunun 25. maddesinin son fıkrası uyarınca Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz edilebileceği, bu itirazın 298 sayılı Kanunun 130. maddesi dikkate alınarak yapılacağı ve YSK’nın da bu incelemeyi 298 sayılı Kanunun 132. maddesine göre yapılacağı anlaşılmaktadır.

Seçimin yenilenmesinin süreci, somut olayın özelliklerine göre bir seçim işleminde varlığı tespit edilen sakatlıktan dolayı seçim sonucunu etkileyecek bir durumun anlaşılmasıyla başlar. Bu sürecin işletilmesi, bir ilgilinin itirazına veya talebine bağlı değildir. İl seçim kurulu; ilde yapılan seçimde seçim işlemlerinde tespit ettiği bir veya birkaç sakatlıktan dolayı, seçim sonucunun etkilendiğini somut delillerle anlarsa, bu durumda seçim tutanaklarına yapılan itiraz prosedürü değil, seçimin yenilenmesi süreci başlar. İl seçim kurulunun, seçimi yenilemediğinden dolayı YSK’ya şikayet edilebilmesi veya bu yönde bir karar vermediğinden bahisle YSK’da itiraz yoluna başvurulabilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte; bir ilde il seçim kurulu, seçmen kütüklerinde usulsüzlük olduğu ve bunun da seçim sonucuna etki ettiği gerekçesiyle seçimin iptaline ve yenilenmesine karar verirse, bu karara 298 sayılı Kanun m.110’da belirtilen ilgililerce itiraz edilebilecektir. Seçimin iptali ile yenilenmesi kararına itiraz edilmediğinde veya itiraz edilip de YSK tarafından bu itiraz reddedildiğinde, belirlenen tarihte seçim yenilenecektir.

31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçiminin yenilenmesi halinde izlenecek prosedür; Yüksek Seçim Kurulu’nun 27.03.2019 tarihli ve 1683 numaralı Kararında gösterilmiştir. Buna göre, bir il seçim kurulu tarafından seçimin yenilenmesine karar verildiği takdirde, yeni seçim 02.06.2019 günü yapılacaktır. Bu tarih, 2972 sayılı Kanunun 25. maddesinin 3. fıkrasına göre belirlenmiştir. Yeniden seçimin yapılacağı seçim çevresinde, 31.03.2019 tarihinde yapılmış seçim için güncelleştirilmiş ve kesinleşmiş olan sandık seçmen listelerinin yeni bir güncelleştirmesi yapılmayacak ve yenilenecek seçimde de yapılan ilk seçime ait listeler kullanacaktır. Bir seçim çevresinde seçimin iptal edilmesi halinde, YSK Başkanlığı’na derhal bildirilmesi gerekir. Belirtmeliyiz ki; bir seçim çevresinde seçim iptal edildiği takdirde, seçilen adayın mazbata alma hakkı ortadan kalkacağı gibi, mazbata almışsa da bu mazbata geçerli olmayacak ve iptal edilecektir. Yeni belediye başkanı göreve başlayıncaya kadar eskisi görevini sürdürür; ancak iptal edilen seçimi kazanan belediye başkanına mazbata verilmesi durumunda, seçimin yenilenmesine karar verildiğinde, bu durumda doğacak boşluk 5393 Belediye Kanunu’nun 46. maddesine göre giderilir.

(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)