27 Şubat 2020 Perşembe günü akşam saatlerinde, Suriye’nin İblid bölgesinden şehit haberleri gelmeye başladı. Bu şehit haberleri bir çok soru ve sorunu çağrıştırdı.

1.- KAÇ ŞEHİDİMİZ VAR. Valilerden birinin yaptığı açıklamada önce 9 şehit olduğu söylendi. Sonra kısa sürede şehit sayısı 22’ye, 33’e yükseldi. Aradan üç gün geçtikten sonra tam olarak kaç şehidimiz ve kaç yaralımız olduğunu biliyor musunuz?.

2.- ŞEHİT KİMLİKLERİ. Aradan bu kadar gün geçtikten sonra, tüm şehitlerimizin kimliklerinin belirlenip belirlenemediğini biliyor musunuz?.

3.- İLETİŞİM NEDEN KESİLDİ. Şehit haberleri başlar başlamaz, sosyal medyada iletişimler kesildi. İnternet, facebook, twitter ve benzeri haberleşme araçları kullanılamadı. Bütün dünyanın bildiği olaylar hakkında Türkiye’de rivayet ve söylentiler başladı. Haberleşme özgürlüğünün neden ihlal edildiğini ve bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını biliyor musunuz?.

4.- KOMŞUDA VEFAT. Eskiden, komşuda bir vefat olduğu zaman radyonun sesini kıstığımızı ve hatta tamamen kapattığımızı biliyor musunuz?.

5.- ŞEHİT HABERLERİ NASIL KARŞILANDI. Bir yandan şehit haberleri gelir, sayılar yükselir, yürekler yanarken, bir yandan TRT ve diğer kanallarda; şarkı, türkü, müzik, eğlence, yemek, evlilik programları ve dizi filimler devam ediyordu. Bunun nasıl bir toplumsal çöküntü yaratacağını biliyor musunuz?.

6.- BİR BAŞKA CANLI’DA. Eğer bu kadar ölüm olayı bir başka canlıda olsa idi, yani bu sayıda bir başka canlı öldürülse veya ağaç kesilse idi, nasıl bir tepki doğuracağını ve sorumlu aranacağını biliyor musunuz’.

7.- BİR BAŞKA ÜLKE’DE. Aynı şekilde bu kadar ölüm olayı, bir başka ülkede olsa idi, neler olacağını ve o ülkede yetkililerin ve siyasi iktidarın nasıl sorgulanacağını biliyor musunuz’.

8.- GÜNDEM NASIL DEĞİŞTİ.  Haber kuşaklarında, Şehit haberlerinin yerini, göçmenlerin Avrupa’ya gitmek için Yunanistan, Bulgaristan sınır kapılarına dayandığı haberleri ve görüntüleri yer almaya başladı. Haber kaynağı ve görüntünün neden değiştiğini biliyor musunuz?.

9.- DEĞİŞİMİN TEMELİ. Savaş içindeki ülkelerinden kaçan insanların, Türkiye’den de kaçma isteği içinde olduklarını, yeterli dış yardım alınsa idi bu insanlara, sınır kapılarının açılmayacağını biliyor musunuz’.

10.-DOĞRUDAN ÖDEME YOK. Alman Başbakanı Merkel’in; mültecilere yardım için vereceğini söylediği parayı doğrudan değil de, BM Mülteciler Başkomiserliği’ne verip oradan, Kızılhaç’a ödenip, Kızılhaç eliyle Kızılay’a yollanacağını söylediğini biliyor musunuz?.

11.- KAÇ KİŞİ GİDER. Almanya Başbakanı Merkel’in, mülteciler için ödemeye söz verdiği 25 milyon euro’yu vermemesi üzerine, Sayın Erdoğan’ın kendisine “O zaman bu mültecileri biz size gönderelim, biz 25 değil, size 100 milyon avro verelim” dediğini, eğer böyle bir durum gerçekleşse idi, Türkiye’de bulunan yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli göçmene karşın, belki de 9 milyon kişinin “Ben Suriyeliyim” diyerek Almanya’ya göç etmek isteyebileceğini biliyor musunuz?.

12.- OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI. Bu kadar olağanüstü bir durum nedeniyle, bütün insanlarımızın bilmesi gereken bir konuda, TBMM’de istenen olağanüstü toplantının neden “kapalı oturum” olarak istendiğini, kapalı veya açık bir erken toplantı isteğinin de henüz kabul edilmediğini biliyor musunuz?.

13.- NELER SÖYLENDİ. Şehit haberleri üzerine bazı kanallarda “şehitlerimiz var ama biz de onlara kayıplar verdiriyoruz” , “vur mehmedim”  , “Allah’dan şehit olmayı istemek lazım”, “kayıp falan yok, yer değiştirdiler” diye yorumlar yapıldığını biliyor musunuz?.

14.- HANGİ ÜLKEDE. Kendi sınırları içinde ve kendi ülkesini korumak için değil, bir başka ülkede bir günde 34 şehit verdiğimizi ve bunun karşılığında 2.100 den fazla Suriyeli askeri öldürmekle öğündüğümüzü biliyor musunuz?.

15.- BAŞKA ÜLKELER. Suriye’de savaşın içinde olan Rusya, Amerika gibi ülkelerin bizim kadar şehit ve kayıplar vermediğini biliyor musunuz?.

Bir düşünün bakalım, görüp de bilmediğiniz, bilip de görmediğiniz, bildiğiniz ve gördüğünüz halde dile getirmediğiniz başka neler var?.

Bütün bunlardan dolayı kendinizi “ŞEHİTLERİMİZE” karşı borçlu hissetmiyor musunuz?.

Av. A. Erdem AKYÜZ
Hukukun Egemenliği Derneği
Onursal Genel Başkanı