Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri ile genel müdürler, limited şirketlerde ise şirket müdürleri çoğu zaman şirket yönetimine dair üstlendikleri hukuki, cezai ve mali sorumluluklar hakkında bilgi sahibi değildir. Bu bilgi eksikliği de yöneticilerin kendilerini ve şirketi korumak için gerekli tedbirleri almasını engeller ve sonucunda da önlenemez yükümlülükler doğar.

Peki nedir yöneticiler açısından bu kadar büyük risk teşkil eden hususlar? Bunların bertaraf edilmesi mümkündür?

Anonim şirketlerde yönetim kurulu ve limited şirketlerde ise şirket müdürü, şirketi temsil ve yönetim yetkisine sahip olup, şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla hareket etmektedir. Bu doğrultuda, şirketlerin borçlarının ve yükümlülüklerinin ifasından kural olarak yönetim kurulu üyeleri ve şirket müdürleri sorumludur.

Karşılıksız Çeklere İlişkin Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğu

Çek Kanunu’nun 5/2 maddesi uyarınca; şirketin düzenlediği çeklerle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren yetkililer hakkında adli para cezasına hükmolunacağı gibi, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı da uygulanır. Ayrıca şirket de söz konusu çek dolayısıyla uğradığı zarara ilişkin ilgili yetkiliye rücu edebilir.

Şöyle ki; Çek Kanunu’nun 5/2 maddesi uyarınca; “Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Birinci fıkra uyarınca hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar. Ancak, hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder.”

Kanun metninden de açıkça görüleceği üzere; şirket yetkilileri şirket adına düzenlenen çeklerin karşılığının ilgili banka hesabında bulunmasından sorumludurlar. Bu nedenle; şirket tarafından keşide edilen çeklerin karşılıksız çıkması halinde, şirket yönetim kurulu üyeleri ve şirket müdürleri hakkında adli para cezasına hükmolunması ve ilaveten çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı uygulanması söz konusu olabilecektir.

Temsil Yetkisi Aşılarak İmzalanan Çek/Senet Bedellerinin Ödenmesine İlişkin Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğu

Türk Ticaret Kanunu’nun 678. Maddesi uyarınca; “Temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur… Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir.”

İlgili Kanun hükmü doğrultusunda; şirketi temsile yetkili olan yönetim kurulu üyelerinin, şirket müdürlerinin veya bunlar tarafından atanmış olan müdür, direktör ve genel müdürlerin, kendilerine tanınan yetkiyi aşarak şirket adına bir senede imza atması halinde; bu kişi söz konusu senet üzerinde yazılı tutarın yetkisini aşan kısmından şahsen sorumlu olacaktır.

Şirketin Vergi Borçlarına İlişkin Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğu

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (“VUK”) 10. Maddesi uyarınca; şirketlerin vergi borçlarının ödenmesi yükümlülüğü kanuni temsilci tarafından yerine getirilir. Şirketin kanuni temsilcisinin söz konusu ödevini yerine getirmemesi nedeniyle şirketin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevlerini yerine getirmeyen temsilcilerin malvarlıklarından alınır.

Şirketin Kamu Borçlarına İlişkin Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğu

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (“AATUHK”) Mükerrer Madde 35 kapsamında; şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilmeyeceği anlaşılan amme alacakları, şirketin kanuni temsilcilerinin şahsi malvarlıklarından alınır. Ancak burada, Vergi Usul Kanun’daki düzenlemeden farklı olarak temsilcinin görevini yerine getirmemesi şartı aranmaz.

AATUHK Mükerrer Madde 35, hem anonim şirket hem de limited şirket yetkilileri için geçerlidir. Ancak buna ilaveten; anonim şirketlerden farklı olarak, aynı Kanun’un 35. Maddesinde limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Yani limited şirketlerde, kamu borçlarından dolayı şirketin kanuni temsilcileriyle birlikte şirket ortakları da sorumludur.

AATUHK kapsamına her türlü amme alacağı girmesine karşın, VUK kapsamında yalnızca vergi borçları düzenleme altına alınmıştır. Bu doğrultuda; VUK’un AATUHK’a göre özel düzenleme olmasından bahisle, vergi borçlarına ilişkin VUK’un 10. Maddesi, vergi borçları dışındaki amme alacaklarına ilişkinse AATUHK’un uygulanması söz konusu olacaktır.

Şirketin SGK Prim Borçlarına İlişkin Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğu

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. Maddesi uyarınca; SGK sigorta primleri ve diğer alacakların haklı bir sebep olmaksızın Kanunda belirtilen sürelerde ödenmemesi halinde, şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere şirketin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri bu borçların kuruma ödenmesinden işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Buna maddeye göre; şirketin ödenmeyen SGK prim borçlarına ilişkin öncelikle şirket aleyhine takip yapma zorunluluğu bulunmadan, doğrudan doğruya üst düzey yöneticiler veya yetkililer aleyhine takip yapılabilecektir. Burada; VUK’da ve AATUHK’da olduğu gibi yalnızca kanuni temsilci olma şartı aranmamakta; kanuni temsilci olmasa bile, üst düzey yönetici veya yetkili olan kişilere de başvurulabilmektedir.

Şirket Yöneticilerinin Haksız Fiil Sorumluluğu:

Türk Ticaret Kanunu’nun 371/5 maddesi uyarınca; temsile veya yönetime yetkili olanların görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumludur. Ancak; bununla birlikte, şirket daha sonra söz konusu haksız fiili işleyen yöneticiye rücu edebilecektir.

Şirket Yöneticilerinin Hukuki Sorumluluğu

Türk Ticaret Kanunu’nun 553. ve 644.  Maddeleri uyarınca; yönetim kurulu üyeleri, şirket müdürleri ve yöneticiler, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Ancak; Türk Ticaret Kanunu’nun 557. Maddesi kapsamında farklılaştırılmış teselsül prensibi benimsenmiş olduğundan; bahse konu yöneticiler, şirkete verdikleri zararlardan kusurları oranında sorumlu olacaklardır.

Şirket Yöneticilerinin Türk Ticaret Kanunu kapsamındaki Cezai Sorumlulukları

Türk Ticaret Kanunu’nun 562/8-9-10. ve 644.  Maddeleri uyarınca; aşağıda belirtilen filleri işleyen şirket yöneticileri,

a) şirketin kuruluşu, sermayesinin artırılması veya azaltılması ile birleşme, bölünme, tür değiştirme gibi işlemlerle ilgili belgelerin sahte olarak düzenlenmesi veya ticari defterlere kasıtlı olarak gerçeğe aykırı kayıt yapılması halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası;

b) sermaye hakkında yanlış beyan verilmesi (tamamı ödenmediği halde ödenmiş gibi gösterilmesi) halinde 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası;

c) ayni sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçilmesi veya bu değerle ilgili başka bir yolsuzluk yapılması halinde 90 günden az olmamak üzere adli para cezası

ile cezalandırılır.  Ayrıca; burada belirtilen cezai sorumluluğa ilaveten; bu filleri işleyen yöneticiler Türk Ticaret Kanunu’nun 549, 550 ve 551 maddeleri uyarınca hukuki olarak ortaya çıkan zarardan da sorumlu olacaklardır.

Şirket Yöneticilerinin Türk Ceza Kanunu Kapsamındaki Cezai Sorumlulukları

Türk Ceza Kanunu’nun 164. Maddesi uyarınca; bir şirket yöneticisi veya temsilcileri, kamuya yapılan beyanlarda veya genel kurula sunulan raporlarda ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı bilgiler vermeleri veya verdirtmeleri halinde 6 aydan 3 yıla hapis cezası veya bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.