AK Parti’nin, iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 1.5 ay sonra 1982 Anayasası’nda 6. kez değişikliğe gidildi. Türkiye’yi AB üyelik müzakereleri sürecine götüren temel anayasa değişiklikleri ise 2004’te yapıldı. Değişiklikle, devlete kadın-erkek eşitliğinin yaşama geçmesini sağlama görevi verilirken, idam cezası kaldırıldı. Milletlerarası antlaşmaların yasalardan üstün olduğu hükme bağlandı; Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) kapatıldı.

367 krizi

Milliyet'ten Ayşegül Kahvecioğlu'nun haberine göre; 2006’da milletvekili seçilme yaşı 30’dan 25’e düşürüldü. 2007 ise AK Parti açısından anayasal anlamda büyük krizlerin yaşandığı bir yıl oldu. Nisan’da Meclis’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan 367 krizinin ardından AK Parti, aldığı “erken seçim” kararıyla birlikte kritik düzenlemeler içeren bir anayasa değişikliği paketini Meclis gündemine getirdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından önce veto edilen daha sonra referanduma götürülen anayasa değişikliği, yüzde 68.95 “evet” oyuyla yürürlüğe girdi.

Değişiklikle cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi hükme bağlandı. Cumhurbaşkanının 7 yıl olan görev süresi 5 yıla indirildi; bir kimsenin iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilmesi mümkün hale getirildi. TBMM seçimlerinin 5 yıl yerine 4 yılda bir yapılması düzenlendi.

2010 referandumu

Anayasadaki en köklü değişikliklerden bir diğeri 2010’da büyük tartışmaların gölgesinde gerçekleşti. CHP ve BDP’nin boykot; MHP’nin de muhalefet ettiği değişiklik paketi Meclis’te 336 vekilin oyuyla yine referanduma götürüldü. Yüzde 57.88 “evet” oyuyla kabul edilen anayasa değişikliği ile 12 Eylül darbesini gerçekleştiren generallerin yargılanmasının önü açıldı. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları yargı denetimine sokulurken, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması mümkün hale getirildi. Yeniden yapılandırılan AYM ve HSYK’ya üye gönderme kriterleri değiştirildi. TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları ile Jandarma Genel Komutanı’nın da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan’da yargılanması mümkün kılınırken, Yüce Divan’ın kararlarına itiraz yolu açıldı. AYM’de siyasî partilerin kapatılmasına karar verilebilmesi için üçte iki oy çokluğu şartı getirildi. 2010 değişikliğiyle vatandaşlara AYM’ye bireysel başvuru hakkı tanındı.

Dokunulmazlıklar...

6-8 Ekim 2014’deki Kobani eylemlerinden dönemin HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı sorumlu tutan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parlamentoya yaptığı çağrının ardından bu kez belli bir tarih aralığına ilişkin olarak “dokunulmazlıkların kaldırılması”na yönelik anayasa değişikliği gündeme geldi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “içimize sinmese de destek vereceğiz” açıklamasından sonra, söz konusu düzenleme 20 Mayıs 2016’da Meclis’te kabul edildi. Kasım’da Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile çok sayıda HDP milletvekili tutuklanarak cezaevine konuldu. MİT TIR’ları davasından yargılanmasına devam edilen ve 25 yıl hapse mahkum edilen CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, 14 Haziran 2017’de tutuklandı.

Sistem değişikliği

Cumhuriyet tarihinin en önemli anayasa değişikliklerinden biri 2017’de yapıldı. Halk oylamasına götürülen ve yüzde 51.41’e yüzde 48.59 oy oranıyla kabul edilen anayasa değişikliğiyle Türkiye, parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçti. Partili Cumhurbaşkanlığı mümkün hale getirildi. Başbakanlık kaldırıldı; yürütme yetkisi “devlet başkanı” sıfatıyla doğrudan Cumhurbaşkanına verildi. Cumhurbaşkanına, temel haklar, kişi hakları ve siyasi haklar dışında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilme yetkisi verildi. Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarıldı; seçilme yaşı 25’den 18’e indirildi. TBMM’de hükümetin denetiminde etkin rol üstlenen güvenoyu, gensoru yöntemleri tarihe karıştı. Cumhurbaşkanlığı’na, son seçimde tek başına veya birlikte en az yüzde 5 oy almış partilerin ve en az 100 bin seçmenin aday gösterebilmesi sağlandı.

‘Başörtüsü serbestisi’

Şubat 2008’de hazırlanan ve 411 milletvekilinin oyuyla Meclis’te kabul edilen iki maddelik anayasa değişikliğiyle üniversitelerde başörtüsü yasağı kaldırıldı. Ancak bu düzenleme, CHP ve DSP’nin başvurusu üzerine AYM tarafından iptal edildi.

OHAL’de kararname yetkisi

Cumhurbaşkanının, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM’de 301 vekilin imzasıyla hakkında soruşturma açılması; 400 vekilin oyuyla Yüce Divan’a sevk edilebilmesi mümkün kılındı. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu maddede hükme bağlandı. Cumhurbaşkanına vekâlet görevi TBMM Başkanı’ndan alınarak yeni oluşturulan Cumhurbaşkanı Yardımcılığı makamına devredildi. TBMM üyesi olmayan Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yasama dokunulmazlığı getirildi. İkinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanının bir defa daha aday olabilmesi mümkün kılındı. OHAL ilan etme yetkisinin devredildiği Cumhurbaşkanının, “temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevler” hakkında sınırlamalara tabi olmaksızın kararname çıkarabilmesi sağlandı. Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi kaldırıldı. HSYK ve AYM’nin üye yapısı yeniden değiştirildi. Millî Güvenlik Kurulu’na (MGK), Cumhurbaşkanı yardımcılarının da katılması sağlandı; Jandarma Genel Komutanı ise, kurul üyeliğinden çıkarıldı.

Erdoğan’ın çıkışıyla yeniden gündeme gelen anayasa değişikliğinde Cumhurbaşkanı yemininin yeniden yazılabileceği, Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi ve yüksek yargıyla ilgili teknik birtakım düzenlemelerin yapılabileceği konuşuluyor.