Adalet Bakanı Abdulhamit Gül bu yıl üçüncüsü Ankara’da düzenlenen Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışına katıldı. Fuar açılışında bir konuşma yapan Bakan Gül çağdaş infaz sistemi anlayışı gereği hükümlü ve tutukluların infaz sonrasında toplumsal hayata hazırlanması için İşyurtaları bünyesinde yapılan çalışmalara değindi. Bakan Gül, “Bugün 306 ceza infaz kurumunda 59 bin 150'den fazla hükümlü ve tutuklu çalışmaktadır. İşte bunlar bu arkadaşlarımızın el emeğidir. Birçok kişi arkadaşımız içerideki hükümlü ve tutuklular, meslek öğrenerek infaz bittikten sonra kendi iş yerlerini açabilmektedirler. Buda sosyal devlet anlamında çok önemlidir. Bin 700'den fazla atölye ve tesisimiz vardır. 289'dan fazla iş kolunda yine faaliyetler sürdürülmektedir. Denetimli serbestlikle de bildiğiniz gibi adalet ormanları çerçevesinde 1 milyon 150 bin fidan toprakla buluşturulmuştur. Son 3 yılda 2 milyon ağacın bakımı yapılmıştır. Her yıl en az 500 bin fidan dikmeyi de yine amaçlıyoruz. Orman Bakanlığımızla protokollerimizi yine sıkı bir şekilde uygulamaya devam ediyoruz. Okullarımızın bakımlarını yaptık, yine burada arkadaşlarımızın el emeği öğrenci sıralarımızda yine cezaevlerinde imal edilmektedir.” şeklinde konuştu.

NEREDE AHLAKSIZCA BİR SALDIRI VARSA BİLİN Kİ ORADA ORDA FETÖ’NÜN BİR TEZAHÜRÜ VARDIR

FETÖ ile mücadelenin aralıksız ve kararlı bir şekilde devam ettiğini dile getiren Bakan Gül: “Kahraman yargı mensuplarımız 15 Temmuz gecesinden itibaren adliye koridorlarında demokrasi nöbeti tutmaya başladıysa, bugün de FETÖ’yle mücadelemiz aynı kararlılıkla devam etmektedir.” dedi.  Bakan Gül konuşmada FETÖ ile mücadele konusunda önemli mesajlar verdi. Başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelenin büyük bir kararlılıkla sürdürüldüğünü söyleyen Bakan Gül, “Kahraman yargı mensuplarımız 15 Temmuz gecesinden itibaren adliye koridorlarında demokrasi nöbeti tutmaya başladıysa, bugün de FETÖ’yle mücadelemiz aynı kararlılıkla devam etmektedir. Bu örgütün sadece yargıya, orduya, emniyete sızdığı sanılmasın. Nerede ahlaksızca bir saldırı varsa bilin ki orada orda FETÖ’nün bir tezahürü vardır.” dedi.

TÜRK YARGISINA HESAP SORMAYA, TÖHMETTE BULUNMAYA KALKMASINLAR

FETÖ ile yapılan mücadelede hukukun üstünlüğüne de değinen Bakan Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Örgüt özellikle yargı, emniyet ve orduya sızmıştır ancak nerede ahlaksızca bir saldırı varsa bilinmelidir ki bu FETÖ’nün bir tezahürüdür. Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp da FETÖ mücadelesi dersi vermeye kalkmasınlar, Türk yargısına hesap sormaya, töhmette bulunmaya kalkmasınlar. Türk yargısı bu mücadelesini büyük bir kararlılıkla sürdürmektedir. Bunu yaparken FETÖ’cülerin yaptığı gibi aynı çuvala herkesi koyarak değil, sadece ve sadece hukuktan ve Anayasadan emir alarak yapmaktadırlar. Farkı budur. Pelsinvanya’dan emir alanlar, vesayetçiden darbeciden emir alanlar değil, Anayasadan ve hukuktan emir alarak yargılama yapan bir Türk yargısı var.”

FETÖ İLE MÜCADELE FETÖ YÖNTEMLERİYLE YAPILAMAZ

FETÖ ile mücadelede izlenen yöntemlerin de önemine değinen Bakan Gül, Türk yargısının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sürdürmeye devam edeceğini dile getirerek: “FETÖ ile mücadele, FETÖ yöntemleriyle yapılamaz. Herkes FETÖ’cü ise FETÖ’cü yoktur. Bu FETÖ’nün bir stratejisidir. Masum masumla suçluyu ayırt etmek kuru ile yaşı ayırt etmek işte Türk yargısının görevidir. Ve Türk yargısı bu mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmektedir. Bugün bu mücadelede elbette sadece hakim savcının önüne dosyayı atarak da mücadele olmaz. O dosyanın yine hazırlık aşamalarında delilleriyle dosyalarıyla topyekûn bütün kurumlarıyla mücadeleyi yapmak lazım. Yoksa burada kahramanca FETÖ mücadelesi ya da diğer terör örgütleriyle mücadele yaparken bu ülkenin bekası, birliği, beraberliği için kahramanca özveri ile çalışan hakim savcılarımızla beraber tüm topyekün ortak mücadeleyi elbette sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.

KİMSE ASİL ŞEREFLİ TÜRK YARGISINA SALDIRMAYA KALKMASIN

Yargı mensuplarının 15 Temmuz sonrasında da FETÖ ile mücadelede fedakarca ve yoğun bir şekilde çalıştığını dile getiren Bakan Gül, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Türk yargısı eski yargı 27 Mayıs, 13 Eylül, 28 Şubat'taki brifingcilere selam duran yargı değil; FETÖ'cülerin ‘şu benim gibi düşünmüyor, Pensilvanya'ya itaat etmiyor, o zaman buna ceza vereyim, tutuklayayım’ anlayışıyla hukuk dışı bir yargılamaya giden bir yargı değildir. Sadece ve sadece hukuka ve anayasaya göre karar veren mücadele eden bir yargıdır. Ve elbette Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk sisteminde eksik kararlar yanlış kararlar yeni giren deliller bilgiler olabilir. Bu konuda da sistem işlemektedir. Bir diğer mahkeme bir üst mahkeme Yargıtay’ı, Anayasa Mahkemesi, Danıştay’ı bu mücadeleyi de elbette sürdürmektedir. Yargı mensupları sadece kararı ile konuşuyor diye kimse asil, şerefli Türk yargısına saldırmaya kalkmasın. Çünkü Türk yargısı konuşamaz çıkıp bir şey söyleyemez diye bu konuda haksızlığı da asla kabul edemeyiz.”