MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’deki grup toplantısında partililere seslendi. Bahçeli’nin gündeminde rejim tartışmaları,  büyükelçi krizi ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları vardı.

10 büyükelçinin Kavala çağrısını Türkiye’ye karşı bir muhtıra olarak niteleyen Bahçeli, “ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda ülkelerinin Ankara büyükelçileri muhtemel devlet ve hükümet başkanlarının teşviki hatta talimatı ile Mehmet Osman Kavala'nın avukatlığına soyunmuşlardır. Yürüyen bir yargısal sürece müdahale olmaya teşebbüs etmek gibi bir skandala imza atmakla kalmamışlar, görevlerinin sınırlarını tamamen aşmışlardır. Bu 10 büyükelçi Osman Kavala'nın serbest bırakılması konusunda çağrı yapmışlardır. Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını harekete geçirmiş, ağız birliğiyle konuşmalarını dayatmıştır. Şirret bir oyun, tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur” diye konuştu.

Osman Kavala kararı üzerinden Anayasa Mahkemesi’ni hedef alan Bahçeli, AYM kapatılsın çağrısını da yineledi. Bahçeli “Anayasa Mahkemesi öyle bir hale gelmiştir ki, nerede bir hain, nerede Türkiye'nin kuyusunu kazmak için faal halde bulunan bir çapulcu varsa, onlarla yan yanadır. Terörist Demirtaş'ın yanında duran bu mahkemedir. Sorosçu fitnenin yanında konuşlanan bu mahkemedir. Dağda sözde hak aradıklarını söyleyen caniler maalesef Anayasa Mahkemesi'nin açılan kapısından rahatlıkla içeri girmişlerdi. Sorarım sizlere AYM kapanmasın da hak ve hukukun itibarı mı yok olsun. AYM kapanmasın da terörle mücadeleye sünger mi çekilsin” dedi.

Bahçeli’nin o sözleri şöyle:

OSMAN KAVALANIN AVUKATLIĞINA SOYUNMUŞLARDIR

* 18 Ekim 2021 Pazartesi akşamı ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinin resmi twitter hesabından seviyesiz bir açıklama yapılmış, ilaveten 9 devletin büyükelçisi de bu açıklamaya iştirak ederek devam eden bir davanın faili ile ilgili Türkiye’ye hukuksuz bir çağrıda bulunmuşlardır. Uluslararası hukuk ile demokratik teamüller çiğnendiği gibi Türkiye’nin iç hukuk düzeni ve egemen eşitliği onlu büyükelçi grubu tarafından hedef alınmıştır.

* ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda ülkelerinin Ankara büyükelçileri muhtemel devlet ve hükümet başkanlarının teşviki hatta talimatı ile Mehmet Osman Kavala’nın avukatlığına soyunmuşlardır. Yürüyen bir yargısal sürece müdahale olmaya teşebbüs etmek gibi bir skandala imza atmakla kalmamışlar, görevlerinin sınırlarını tamamen aşmışlardır.

* Bu 10 büyükelçi Osman Kavala’nın serbest bırakılması konusunda çağrı yapmışlardır. Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını harekete geçirmiş, ağız birliğiyle konuşmalarını dayatmıştır.

* Şirret bir oyun, tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur. İç ve dış işgal cephesinin makyajı dökülmüştür. Kavala, Soros’un kuryesidir, Gezi’nin kışkırtıcısıdır. Gezi olaylarına bir park ötesinde anlam ve misyon yüklenmesinde aktif pozisyon üstlenen, bu amaçla sivil toplum kuruluşlarına insan sağlayan açık toplum vakfının Türkiye piyonu bu şahıstır.

“AYM, NEREDE BİR HAİN VARSA ONLARLA YAN YANADIR”

* Kavala, PKK’yı rasyonel politikalar yürüten bir örgüt olarak nitelendirerek teröre çanak tutmuştur.

* Kavala, 18 Ekim 2017’de İstanbul’da yakalanmıştır. 29 Aralık 2017’de Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmıştır.

* Anayasa Mahkemesi öyle bir hale gelmiştir ki, nerede bir hain, nerede Türkiye’nin kuyusunu kazmak için faal halde bulunan bir çapulcu varsa, onlarla yan yanadır. Terörist Demirtaş’ın yanında duran bu mahkemedir. Sorosçu fitnenin yanında konuşlanan bu mahkemedir.

* Dağda sözde hak aradıklarını söyleyen caniler maalesef Anayasa Mahkemesi’nin açılan kapısından rahatlıkla içeri girmişlerdi.

“AYM KAPATILMASIN DA TERÖRLE MÜCADELEYE SÜNGER Mİ ÇEKİLSİN”

* Osman Baydemir ile ilgili hak ihlali kararı veren, 30 bin TL tazminat ödenmesi kararını da AYM vermiştir. Şu adaletsizliğe bakın ki hem canımızı alıyorlar hem paramızı alıyorlar. Çünkü failin, katilin, teröristin hak ihlaline kaldığını iddia eden bir mahkemenin şehitlerimize, gazilerimize, yetimlerimize söyleyecek tek bir sözü olamaz.

* Sorarım sizlere AYM kapanmasın da hak ve hukukun itibarı mı yok olsun. AYM kapanmasın da terörle mücadeleye sünger mi çekilsin.

* Demirtaş ve Kavala davasında hak ihlali kararı veren sözde hakimler gelsin bunu külahıma anlatsınlar. Haydi buyursunlar, FETÖ’cüler ile bölücüler ile ilgili süren mahkemeler kısa süre içinde sonuçlandırılmalıdır.

* Teröre yardım ve yataklık yapan vekillerin dokunulmazlıklarının süratle görüşülmesi gerekmektedir.

* Kavala’nın avukatı arayıcılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuru Türkiye aleyhinde sonuçlanmıştır. Farklı bir karar alınsa şaşırırdık, bu mahkeme kararı Avrupa’nın elinde koza dönüşmüştür. Yunanistan’a kimseden en ufak bir itiraz gelmemektedir.

 “BÜYÜKELÇİ TÜRKİYE’YE BİR NEVİ MUHTIRA VERMİŞTİR”

* 10 büyükelçi Soroscu Kavala ile aynı mevziye girerek Türkiye’ye bir nevi muhtıra vermiştir. Bu muhtıra ahlaksızlıktır, egemenlik haklarımıza suikasttır, bağımsızlığımıza kumpastır. Bunlardan dolayı gayri meşrudur.

* 10 büyükelçi hem Viyana Sözleşmesine hem Anayasaya aykırı hareket etmişlerdir. Türkiye bir hukuk devletidir. Büyükelçiler hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve demokrasi onuruna sabotaj yapmışlardır. 10 ülkenin büyükelçisi bahse konu sözleşme ve anayasa kapsamında zaten istenmeyen adam haline çoktan gelmiştir.

“KAVALA, VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMALIDIR”

* Kavala ile ilgili hüküm verilirse önce cezasını burada çekmesi, daha sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçiden birinin ülkesine gönderilmesi artık zarurettir. Herkes haddini bilsin, saygısızlığa tahammülümüz yok. Batılı ülkelerin Türkiye yaklaşımları dostane değildir.

* Raporda yanlı değerlendirmeler hakimdir. Türkiye’nin üyelik hususundaki tercihi açıktır. Hem doğu hem batı diyoruz, iki yöne de bakıyoruz. Onurlu, egemenlik haklarına saygı esasına dayanan üyelik olursa ne ala…