MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde, siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak, 82 milyon hep birlikte Türkiye ittifakı olarak hareket etmeliyiz" sözlerini değerlendirdi. Bahçeli, "İstanbul'da bir şeyler olmuş, olmaya da devam etmektedir. Türkiye ittifakından bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır. Ülke bazlı siyasi bir ittifak olamaz. Bizim ittifakımız cumhurladır, bizim ittifakımız AKP'li kardeşlerimledir. Siyasi görüş ayrılıklarını elbette kenara itmeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ittifakıyla neyi kast ettiğini bilemeyiz. Zillet ittifakı tarafından istismar edildiğini görüyoruz. Bizim bildiğimiz Cumhur İttifakı'dır" ifadelerini kullandı.

Bahçeli, il ve belediye başkanlarına seslendiyor. Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

"MHP'nin teşkilatları diri ve sağlamdır. Yeni belediye başkanları ile ise göz doldurmaktadır. Gelişmeleri şuurla okuyor, iyimserlikle yorumluyoruz. MHP ve Cumhur İttifakı, 31 Mart'tan büyük bir başarıyla çıkmıştır. İstikrarlı yükselişimiz devam etmiştir. Niyetimiz haizdir. İttifakımızın hamuru temizdir. Cumhur İttifakı kök tutmuş, takdir görmüş, siyasi ve ahlaki olarak teyit edilmiştir.

31 Mart seçimlerinde özellikle 3 büyükşehirde CHP'nin başını çektiği sorunlu ve şüpheli ittifakın sonuç alması analiz edilmelidir. Kötümserliğe gerek yoktur. Soğukkanlı değerlendirmeler yapmak elzemdir. İstanbul, Ankara, İzmir büyükşehir belediyelerinin CHP yönetimine geçmesi, Cumhur İttifakına güvensizlik olarak görülmemelidir. CHP'nin başarısı abartılmamalıdır.

Milletimizin verdiği karara saygı duyarız. Hiç kimse bize demokrasi ahkamı kesmesin. Hiç kimse demokrasi dersi vermeye çalışmasın. Biz göreceğimizi gördük, yaşayacağımızı yaşadık; gerekli neticeleri çıkardık. Milli bekaya, milli ruha, milli şuura ters ve şaşı bakanlar belki sandıktan çıkmışlardır ama milli vicdandan kurtulamamıştır.

Türkiye düşmanlarına tekmil veren, işgale tezahürat yapan kim olursa olsun, bütün oyları alsalar bile mahşeri vicdanda her zaman sorgulanacaklar. Biz bu vatanı sandıkta değil, savaş meydanında kurtardık. Damat Ferit, Mustafa Kemal'le seçime girip kazansaydı ne yapacaktık?

31 Mart'ta PKK CHP lehine çalışmadı mı, FETÖ zilletin yanında durmadı mı? FETÖ'cüler kimi kutladı, PKK'lılar kimin için sevindi? PKK'lı teröristler 4 vatan evladını şehit etmedi mi? Kanırta kanırta kazanmaktan bahseden alçak FETÖ'cüler kimin şakşakçılığına soyundurlar. 'Artık normalleşme zamanı' diyenler, siyasi eskiler CHP'yi siper olarak kullanmadı mı?

Aldatmaya gerek yok, aldanacak yok, yalanlara kanacak yok. Bir yandan ekonomik teröristler Türk lirasına saldırırken, diğer yandan CHP, İP, HDP buna kuryelik yapmaktadır. Ülkemizi layık olmadığı bir durumda gösterip, jurnal rekabetine girenler yerli değildir, ahlaklı değildir. Kızgın demiri soğutalım ama ısınan tehditleri ağırdan almayalım. Ortak akıl, ortak vicdan, ortak değerler milli ilke ve inançlarımızdır. Fakat aklı kiralık, vicdanı karanlık, değerli bulanık olanlarla sırf arıza çıkarmasınlar diye Türkiye ortak paydasında nasıl buluşacağız?

Maruz kaldığımız kuşatma çok ortaklıdır. Kumpas çok vahşidir. Tüm tarafların emelleri aşikardır. Saklamaya, gizlemeye imkan kalmamıştır. Kavramlar birbirine karışmıştır. Kendilerine milliyetçi diyen, nasıl ve hangi yollarla kuruldukları belli olan iyi görünümlü kötülerin PKK ile FETÖ ile aynı emellere kilitlenmesi üst aklın hedefidir. Atatürk'ün partisinin Türkiye muhaliflerinin çatı kuruluşu, HDP'nin ana kucağı olması vahim bir senaryonun varlığına işarettir. Normal şartlarda birbirine selam vermeyecek olanlar hem cumhurun, hem de cumhuriyetin karşısında zillet mevziisine girmişlerdir.

Yüzde 60'lık blok MHP'nin mücadelesiyle etkisiz hale gelmiştir. PKK ve FETÖ'nün iktidara yuvalanma girişimi sonuçsuz kalmıştı. CHP dünden teşneydi. Büyük tehlike iktidar maskesiyle örtülüyordu. Çok şükür başaramadılar. Başbakanlık tekliflerini milli beka uğruna elimizin tersiyle ittik.

31 Mart'tan sonra PKK bu defa büyükşehir belediyelerine CHP'nin taşıyıcılığıyla nüfuz edecektir. Dağlarda kovaladıklarımız belediyeye konuşlanacaktır. Zilletin bedeli çok ağır olacaktır. FETÖ yerel yönetimler üzerinden tekrar kazanacaktır. Antalya'da hainler daha fazla cirit atacaklardır. Bize göre tüm hesaplar 2023'e göre yapılmıştır. Cumhur İttifakı ayakta kalamazsa, palazlanan PKK'lılar, FETÖ'cüler, geziciler, Sorosçular Türkiye'nin boğazına sarılacaktır. Bunu görmek, bilmek lazım.

İstanbul'daki seçimlere şaibe karıştırılması uzun vadeli senaryonun ilk etabıdır. Büyükçekmece ve Maltepe'de yaşanan sahtekarlıklar ilk haberdir. CHP'nin İBB Başkanı'nın mazbata vurgusu yapması, Anıtkabir'i ziyaret, her gün dedikodu yayması sinsi bir hazırlığın eseridir.

YSK, İstanbul'daki sandık yolsuzluklarına bigâne kalamaz, Türkiye'nin kaderiyle oynayamaz. 3 valiz dolusu belgeyle iddiaların adalete uygun şekilde sonuçlandırılması YSK'nın tarihi görevidir. YSK'nın bu ağır yükün altından nasıl kalkacağıdır. İçişleri ve Adalet Bakanlığıyla, MİT ve emniyet olağanüstü itiraz sürecinin isabetli bir sonuç vermesine katkı sunacak mıdır? YSK seçim yenileme kararı almazsa 15 Temmuz şehitlerinin yüzüne nasıl bakılacaktır?

YSK'nın üyeleri zillete göz yumamaz. İstanbul'daki seçimlerin tekrarı beka meselesidir. İstanbul sokakta bulunmamıştır. Türkiye düşmanlarına çalınmış oylarla hiçbir vatan köşesini veremeyiz. Türkiye'yi kıstırmak, sonrasında yıkmak, olmuyorsa sömürge haline getirmek çok şer ve melanet cephe oluşturmuştur.

Verilerin kopyalama kararı iyi niyetli değildir. Veri tabanının kimlerin eline geçeceği meçhuldür. İstanbul'da bir şeyler olmuş, olmaya da devam etmektedir. Türkiye ittifakından bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır. Ülke bazlı siyasi bir ittifak olamaz. Bizim ittifakımız cumhurladır, bizim ittifakımız AKP'li kardeşlerimledir. Siyasi görüş ayrılıklarını elbette kenara itmeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ittifakıyla neyi kast ettiğini bilemeyiz. Zillet ittifakı tarafından istismar edildiğini görüyoruz. Bizim bildiğimiz Cumhur İttifakı'dır. Bizim amacımız milli bekayı sonuna kadar yaşatmaktır. Öncelikle gündemimiz Cumhur İttifakı'na sabotajlara fırsat vermemektir."