Ağrı’da çeşitli temaslarda bulunan Bakan Bozdağ, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 

Bakan Bozdağ’ın açıklamasından bazı bölümler şu şekilde:

YENEMEYECEĞİNİ ANLAYANLAR, UMUTLARINI CUMHURBAŞKANIMIZIN ANAYASAL VE YASAL OLAN ADAYLIĞINI ENGELLEMEYE BAĞLAMIŞ DURUMDADIR

Türkiye'de tartışılan bir konuda Adalet Bakanı'nın Anayasa ve hukukla ilgili bir konuysa konuşması kadar doğal bir şey olamaz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023 seçimlerinde aday olamaz tartışmasını millet ittifakı bileşenleri ve onlara destek verenler, televizyonlarda, gazetelerde, değişik mekânlarda yapıyorlar, siyasilerde yapıyor, herkes yapıyor, onlar tartışıyor. Bu konuyu biz tartışmaya açmadık. Özellikle ifade etmek isterim Sayın Cumhurbaşkanımızı 2023 seçimlerinde, yenemeyeceğini anlayanlar, umutlarını Cumhurbaşkanımızın Anayasal ve yasal olan adaylığını engellemeye bağlamış durumdadır. Yani bu fevkalade onlar için üzüntü verici bir durumdur. Meydana çıkmaktan adil bir yarışa katılmaktan milletin hakemliğine başvurmaktan ve milletin verdiği karara rıza göstermekten bu kaçındıklarını gösteriyor.

CUMHURBAŞKANIMIZIN 2023’TE ADAY OLMASI ANAYASA’MIZA DA, YASALARIMIZA DA UYGUNDUR

Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023’te aday olması Anayasa’mıza da, yasalarımıza da uygundur. Anayasa veya yasaya aykırı herhangi bir durum söz konusu değildir. Bunun pek çok nedeni var. Bir defa 2014’de yapılan seçim parlamenter sistem içinde yapılmış bir seçimdir. İki, sembolik yetkilere sahip Cumhurbaşkanı seçimidir. Üç, sorumsuz Cumhurbaşkanı seçimidir. Dört, parlementodan ayrı yapılmış bir Cumhurbaşkanı seçimidir ve yürütme organı olmayan bir Cumhurbaşkanı seçimidir.

2017 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE BERABER CUMHURBAŞKANI SEÇİMİNDE ADAY GÖSTERME USULÜ DEĞİŞTİ

2017 Anayasa değişikliği ile beraber Cumhurbaşkanı seçiminde aday gösterme usulü değişti. Cumhurbaşkanı seçimine dair maddelerin tamamı değişti ve yeniden yazıldı. Maddede bir değişiklik değil, maddenin tamamı değişti. Daha önce biliyorsunuz Cumhurbaşkanını parti grupları ve siyasi partiler toplam oyu yüzde 5’e ulaşıyorsa onlar aday gösterebiliyordu. Son değişiklikle bunun içerisine 100 bin seçmen de imza topladığı takdirde Cumhurbaşkanı adayı gösterebilme imkanına kavuştu. Aday gösterme şartlarında bir değişiklik oldu. İki, önceden Cumhurbaşkanı seçilen 2014’de  ne yapıyordu? Partisiyle ilişiği kesiliyordu. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız 10 Ağustos 2014’de Cumhurbaşkanı seçilince partiyle ilişiğini kesti. Genel başkanlıktan AK Parti üyeliğinden ayrıldı ve o zaman Cumhurbaşkanı yürütme organı değildi. 2017’de yapılan değişiklikten sonra Cumhurbaşkanı seçim usulü de değişti aday gösterme usulünün yanında. Neden? Çünkü vekil sayısı Anayasa 75’te 550’den 600’e çıkarıldı ve yine Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleriyle Cumhurbaşkanı seçimlerinin birlikte ve aynı gün yapılması Anayasa’ya açıkça yazıldı. Eskiden Cumhurbaşkanı seçimiyle parlemento seçimi bir yapılmaz, ayrı yapılırdı, şimdi birlikte aynı gün seçimi esas alındı. Öte yandan Cumhurbaşkanı yürütme organı başlığı altında düzenlendi ve şu anda Cumhurbaşkanı; devletin başıdır, yürütme organıdır, yürütme yetki ve görevlerini Cumhurbaşkanı kullanmaktadır, Cumhurbaşkanı statüsü tamamen değişmiştir. 2018’de yapılan seçim, yürütme organı olan, devletin başı olan Cumhurbaşkanı seçimidir. Burada bir hususun daha altını çizmekte fayda görüyorum. Oda şu: Bu 2017 Anayasa değişikliğinin yürürlük maddesi olan 18. Madde’de çok açık bir şekilde bu kanunun 75, 77, 101 ve 102. maddeleri Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olan ve parlamento seçimiyle ilgili olan maddelerin bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte aynı gün yapılacak TBMM üyeliği seçimi ve Cumhurbaşkanı seçiminin takviminin ilan edildiği tarihte yürürlüğe giriyor diyor. Şimdi bu Anayasal bilgilerden sonra şunu ifade etmekte fayda var. Anayasa ne diyor? Cumhurbaşkanı seçimi, statüsü ve diğer hususlarda yapılan değişikliklerin yürürlüğü, seçimi ile ilgili kısımların, diğer konuların yürürlüğü ne zaman girecek?

ANAYASA KOYUCUNUN KOYMADIĞI BİR İSTİSNA HÜKMÜ YORUMLA DA İÇTİHATLA DA KONULAMAZ

Bu ilk seçimde yürürlüğe girecek, ilk seçim ne zaman yapıldı? 24 Haziran 2018’te yapıldı. Dolayısıyla 2017 Anayasa değişikliğine göre Cumhurbaşkanımız ilk defa 2018’in 24 Haziran’ında Cumhurbaşkanı seçildi. İki defadan fazla seçilemez kuralı burada işlemeye başlıyor. Şimdi 2023’te yapılacak seçim Cumhurbaşkanımızın yürütme organı ve devletin başı olarak ikinci seçimi olacaktır. Yürürlüğünü açıkça yazıyor. Önceki maddelerde yazan bazı ifadelerin yeni maddelerde tekrar edilmiş olması, bu maddenin yürürlüğünü geriye götürmez. Maddenin yürürlük tarihi çok açık. Ne zaman yürürlüğe girdiğini Anayasa yazmış. Anayasa’nın yürürlük tarihini belirlediği bir hususta yorumla, içtihatla, değerlendirmeyle yürürlük tarihini kimse değiştiremez. İkincisi, tabi Anayasa koyucu eğer Cumhurbaşkanının ikinci defa seçilmesini istememiş olsaydı o zaman Anayasa’ya bir istisna hükmü, bir geçiş hükmü koyardı. Anayasa koyucu, Cumhurbaşkanı olan o zaman yürürlüğe girdiğinde Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı ile ilgili bir istisna hükmü koymamıştır. Anayasa koyucunun koymadığı bir istisna hükmü yorumla da içtihatla da konulamaz.

HUKUKSUZLUĞA SIĞINMAK, HAKSIZ BİR YOL AÇMAK İÇİN TER DÖKMESİNLER

Bir başka konu Anayasa Mahkemesinin daha önce verdiği kararda da ifade edildiği gibi temel haklarla ilgili yapılan düzenlemeler eğer yeni haklar doğuruyorsa bu haklar gelecekte kullanılacak haklardan mahsup edilemez. Seçilme hakkı konusunda Cumhurbaşkanına iki defa seçilme hakkı, yürütme organı olarak seçilme hakkı veren bir Anayasa değişikliği var. Sembolik olarak daha önce seçim yapıldı diye önceki seçim yeni hükümlerin verdiği, iki defa seçilme hakkından mahsup edilemez. Böylesi bir düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce Sayın Gül ile ilgili yapılan düzenleme iptal edilirken, açık bir şekilde ortaya konulmuştur. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimi konusunda herhangi bir Anayasal ve yasal sorun yoktur. Anayasal ve yasal sorun çıkarmak isteyenler boş yere gayret ediyorlar. 2023 seçimlerine onlar hazırlansınlar. Orada çalışalım, orada yarışalım, orada görüşelim. Hukuksuzluğa sığınmak, haksız bir yol açmak için ter dökmesinler. Çünkü daha önce de böyle ter döktüler, boşuna yoruldular.

ORMAN YANGINLARI HUSUSUNDA CEZALARIN ARTIRILMASI İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADIK

Orman yangınları her bir vatandaşımızı derinden üzmektedir, hepimizi üzmekte,  ciğerlerimiz adeta cayır cayır yanmaktadır.  Sayın Cumhurbaşkanımız dün yaptığı açıklamayla mevcut cezaların yeterli ve caydırıcı olmadığı konusunda kanaatini ortaya koydu. En ağır yaptırım olan idam yaptırımı dahil her türlü yaptırımın bu konuda değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. Şu anki mevzuatımıza göre kasten orman yakanlara verilen cezanın hapis cezasının alt sınırı 10 yıldan başlıyor, üst sınırı yok. Bir örgüt faaliyeti çerçevesinde orman yakanların suçunun cezası ise müebbet hapis. Bu cezaların yeniden ele alınmasında biz de Adalet Bakanlığı olarak fayda görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmaları bizim için ayrıca talimattır. Bakanlık olarak çalışmaya başladık. Çalışmalarımız somutlaşınca Sayın Cumhurbaşkanımıza ve kamuoyuna açıklayacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi elbette bu konuda gerekli adımları eminim ki bu çalışmaları çerçevesinde atacaktır.