Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın’ın Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun 1 Aralık’ta grup toplantısındaki konuşmasına yer verildi. Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, 'Katar firmasından talimat almakla, tefecilere para yedirmekle, Türkiye Cumhuriyeti devletini esir almakla, sömürgeci olmakla, tefecilere el avuç açmakla ve önlerinde diz çökmekle, ülke için milli güvenlik sorunu olmakla, FETÖ ile iş birliği yaparak orduya kumpas kurmakla, emperyal güçlerin arzularını yerine getirmekle, devletin kozmik odasını FETÖ’nün unsurlarına açmakla, devlet sırlarını FETÖ’ye vermekle, vatana ihanet etmekle' itham ettiği ve Erdoğan'a yönelik ‘cahil, hain, takoz’ şeklinde ifadeler kullandığı belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun eleştiri ile hakaret arasındaki farkı idrak edemediği vurgulanarak, "Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmiştir" denildi.   

'İDDİALARINA TEK TEK CEVAP VERMEYE GEREK GÖRÜLMEMİŞTİR'

Dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin bir insana yakışmayacak ölçüde düzeysiz, seviyesiz ve ahlak dışı olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Bu nitelikte sözlerin, pozisyonu itibariyle sorumlu davranması gereken davalıdan sadır olması, ülkemiz için büyük bir talihsizliktir. Davalının konuşmasında ileri sürdüğü hususların tamamı gerçek dışıdır. Bu iddialarla ilgili olarak daha önce çeşitli vesilelerle açıklama yapılmış, iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğu, vasat zekâya sahip bir kişinin anlayabileceği şekilde izah edilmiştir. Ancak aynı iddiaların tekrarlanmasından anlaşılacağı gibi davalı, gerçeklerle yüzleşmek yerine inandığı yalanların konforunda yaşamayı sürdürmeyi tercih etmektedir. Bu nedenle davalının konuşmasında geçen haksız ve mesnetsiz iddialarıyla ilgili olarak tek tek cevap vermeye gerek görülmemiştir. Ancak bu vesileyle şunu ifade etmek gerekir ki gerçeklerin bu ölçüde çarpıtılması, yalanın bu kadar rahat ifade edilebilmesi, hakaret ve iftiranın bu denli olağanlaştırılması geçmişte örneklerini pek çok kez müşahede ettiğimiz bir FETÖ ahlakıdır. Bu ahlakın, ana muhalefet partisi liderinin şahsında tecessüm etmesi ülkemiz için büyük talihsizliktir."

'DAVALININ ÜSLUBU ÇİRKİNLEŞEREK DEVAM ETMEKTEDİR'

Dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun gerçek dışı iddialarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişiliğini hedef aldığı belirtilerek, "Davalının Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik uzun süredir ısrarla devam edegelen bu yakışıksız üslubu kendi beyanlarından da anlaşılacağı üzere daha da sertleşerek ve çirkinleşerek devam edecektir. İşte bu noktada davalının konuşmalarına hâkim olan ve bir siyasetçiye yakışmayacak düzeydeki bu çirkin üslubuna karşı caydırıcı bir tazminata hükmedilmesi gerekmektedir" denildi.