Adalet Bakanlığı, Obezite Alt Komisyonu’nun talebi üzerine kötü hekim uygulamalarından (malpraktis) kaynaklanan hatalar nedeniyle açılan davaların detaylarını TBMM’ye bildirdi. Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre; Yargıtay ve Danıştay tarafından onama veya bozma yönünde verilmiş 15 yargı kararına yer veren bakanlık, hataların sadece obezite ameliyatlarında değil pek çok branşta gerçekleştiğini kaydetti. Bakanlık, nitelikleri nedeniyle hekim hatalarının istatistiklerinin çıkarılmasının zor olduğunu kaydetti.

Masaya yatırılacak

TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesindeki Obezite Alt Komisyonu bugün gerçekleştireceği toplantıda başarısız obezite ameliyatları ve kötü hekim uygulamalarının (malpraktis) hukuki boyutunu masaya yatıracak. Mevzuat ve yargı kararları ışığında malpraktis konusunu detaylandıracak olan Adalet Bakanlığı, “ceza hukuku, mesleğin icrası sırasında işlenebilen suçlar, taksirle işlenebilen suçlar, ispat yükü, maddi unsur, hukuka aykırı fiil, özel hukuk, zamanaşımı ve karşılaştırmalı hukuk” açısından konuya hukuki boyut kazandıracak.

Bakanlık, Adli Tıp Bilimi açısından da, “hekimin sorumluluğu, bilirkişilik, ölüm ve otopsi, istatistikler, mide küçültme ameliyatlarında cerrahi malpraktis, disiplin hukuku ve mağdur haklarına” açıklık getirecek. Adalet Bakanlığı, alt komisyona gönderdiği kapsamlı raporda, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün çalışmasına değindi. Malpraktis hatalarının, dosya içeriğinden tespit edilebileceği için ayrıntılı istatistik sunulamayacağını belirten bakanlık, şunları kaydetti:

Hukuki sorumluluk

“Malpraktis ile ilgili cezaların yargılanmasına konu olan davalar ‘taksirle öldürme’ ve ‘taksirle yaralama’ hükümleri kapsamında açılmakta, hukuk yargılamasında ise maddi ve manevi tazminat davası olarak görülmektedir. Bu nedenle, malpraktis sebepli açılan davalar ve bu davaların seyrine ilişkin bilgilerin, ancak dosya içeriğinden tespit edilebileceği değerlendirildiğinden bu ayrıntıda istatistik sunulamamıştır.”

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü ise, alt komisyona gönderdiği yazıda, bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle tıp standartlarına ve tecrübelerine göre gerekli özenin gösterilmediği ve olaya uygun görünmeyen hekim veya sağlık personeli tarafından gerçekleştirilen tıbbi müdahale sonucu hastanın zarara uğramasını, “uygulama hatası (malpraktis)” olarak tanımlarken, “hukuki ve cezai sorumluluğu bulunmaktadır” dedi.

Ölüme neden olmak

Bakanlık, komisyona gönderdiği dosyada, Danıştay ve Yargıtay tarafından onama veya bozma yönünde verilmiş 15 yargı kararına da yer verdi. Yargı kararları arasında çift kol ve bacak nakli yapılmasına onay verilerek gerekli konsültasyon yapılmadan Şevket Çavdar’ın ölümüne neden olmak ve Cengiz Gül adlı hastaya yapılan yüz naklinin endikasyon yönünden uygun bulunmamasına rağmen ameliyatın yapılarak görevin kötüye kullanılmasına ilişkin davalar bulunuyor.

Ameliyatta ses telleri kesildi

Komisyona sunulan dosyada ayrıca şu davalar da yer aldı: İstanbul’da koklear implantasyon operasyonu sırasında yüz sinirinin kesilerek kalıcı yüz felci gelişmesine neden olunduğu gerekçesiyle yürütülen dava, Gaziantep’te sağlıklı doğan Derya Hazer’in yanlış tıbbı müdahaleler sonucu sağ gözünün kör olması, Diyarbakır’da Yusuf Azizoğlu’nun guatr ameliyatı sonrası ses tellerinin kesilmesinden kaynaklanan zarara yönelik açılan dava.