Ankara Bilkent Otel'de 'Yarının Türkiye'si' sloganıyla gerçekleştirilen imza törenine 6 parti lideri ile partilerin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ve partililer katıldı. Sırasıyla CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, üzerinde uzlaşma sağlandıktan sonra genel başkanlara sunulan, 48 sayfalık ve 23 maddelik mutabakat metnini okudu.

ERKEK: GEÇMİŞE DÖNMÜYORUZ

CHP'li Erkek konuşmasında, Türkiye'nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi çalışma için bir araya geldiklerini belirterek, "'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' önerimizle 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni sona erdirirken geçmişe dönmüyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü devlet ve cumhuriyet tecrübesini demokrasi ile taçlandırmayı hedefliyoruz. Bizler, 6 siyasi parti olarak, dünyanın ve ülkemizin demokrasi tecrübeleri ışığında, adaleti tesis etmek, farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek bir arada özgürce yaşamak, toplumsal huzuru ve barışı sağlamak, tüm vatandaşların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini güvence altına almak, çoğulcu ve demokratik bir Türkiye'yi inşa etmek ve gelecek nesillere de bu değerleri miras bırakmak için bir araya geldik. Söz veriyoruz; hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı esasına dayanan 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, temel hak ve özgürlüklerin tamamını ve kurumsal kültürün hakimiyetini güvence altına alacağız" dedi. 

YENEROĞLU: TBMM'NİN TEMSİL YETENEĞİ ARTIRILACAK

DEVA'lı Yeneroğlu da "'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' ile katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin gereklerine uygun, kuvvetler ayrılığı ilkesi ile etkin denge ve denetleme mekanizmalarına dayanan hükümet sistemi modeli amaçlıyoruz. Hükümet sistemimizde, temsilde adalet ile yönetimde istikrar ilkelerini eşit şekilde esas almaktayız. Meclis'i güçlendirirken hükümeti zayıflatmama, hükümeti güçlendirirken Meclis'i zayıflatmama kararlılığı içerisindeyiz. Bu amaçla öncelikle etkili ve katılımcı bir yasama organı öngörüyoruz. Bu kapsamda 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in kalbi olan TBMM'nin temsil yeteneği arttırılacak, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevleri etkili kılınacaktır. Böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olması sağlanacaktır" diye konuştu. 

ŞAHİNALP: CUMHURBAŞKANI BİR DÖNEM SEÇİLECEK

DP'li Şahinalp ise 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de cumhurbaşkanlığı makamının niteliğini, süresini, görev ve yetkilerini düzenlediklerini söyleyerek, "Cumhurbaşkanı ile Meclis'in görev sürelerinin ayrıştırılması amacıyla cumhurbaşkanının görev süresini 7 yıl olarak belirleyeceğiz. Bizler, cumhurbaşkanının hem toplumun farklı kesimleri hem de Meclis'teki partiler karşısındaki tarafsızlığını tam anlamıyla sağlayabilmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle cumhurbaşkanının yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz. 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de cumhurbaşkanlığı makamını, milletin ve devletin birliğini temsil eden, tarafsız bir makam olarak düzenleyeceğiz. Bu noktada altını çizmek istediğim husus şudur ki cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek ve görevi sona eren cumhurbaşkanı aktif siyasette bir daha görev alamayacaktır. Devletin başı sıfatını taşıyan cumhurbaşkanlığı temsili görev ve yetkilere sahip bir makam olarak düzenlenecektir" dedi. 

ÜSTÜN: ÇOKLU BARO UYGULAMASINA SON VERECEĞİZ

Gelecek Parti'li Üstün, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in en önemli başlıklarından birinin de bağımsız ve tarafsız yargı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de öncelikle yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacağız. Yüksek yargı kurulları ile yüksek yargı organlarının bağımsızlıkları ve demokratik meşruiyetlerini güçlendireceğiz. Hakim ve savcıların mesleğe kabullerinde ve yükselmelerinde objektif kriterleri esas alacağız. Sulh ceza hakimliklerinin görev, yetki ve işleyişlerini hukuk devletinin gereklerine göre yeniden düzenleyeceğiz. Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu kararlar alınmasını ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların derhal uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapacağız. Görevini kötüye kullanmak suretiyle Anayasa Mahkemesi veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararına sebep olup devleti tazminata mahkum ettiren ve zarara uğratan hakimlere ve savcılara bu tazminat ve zararın rücu ettirilmesini sağlayacağız. Yargının kurucu unsuru olan savunmayı anayasal güvenceye kavuşturacağız. Çoklu baro uygulamasına son vereceğiz."

ERDEM: ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER UYGULANACAK

İYİ Parti'li Erdem ise 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' ile demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesini de esas aldıklarını belirterek, "Temel hak ve özgürlükler; dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacak ve iç hukukumuz uluslararası standartlarla uyumlu kılınacaktır. Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamalar ortadan kaldırılacaktır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin mevzuatı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ışığında yeniden düzenleyerek bu hakla ilgili bildirim uygulamasının idare tarafından keyfi şekilde kullanılmasını engelleyeceğiz. Yarının Türkiye'sinde kadına yönelik şiddetle etkin şekilde mücadele edilecek, şiddetin önlenmesi adına uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat hükümleri etkili şekilde uygulanacaktır" diye konuştu.  

KAYA: KAYYUM UYGULAMALARINA SON VERECEĞİZ

SP'li Kaya da sistem ile öncelikli olarak kamu yönetimine eşitlik, tarafsızlık, liyakat, hukuka uygunluk ve şeffaflık ilkelerini hakim kılacaklarını söyleyerek, "Tüm kamu kurumlarını, fonksiyon ve etkinliklerini gözden geçirerek ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandıracağız. Bu bağlamda paralel bütün kurum ve kurulların faaliyetlerine son vereceğiz. Mülakat uygulamalarına son vererek yazılı sınav sonuçlarını esas alacağız. Kamu İhale Kanunu'nu yenileyerek ihale mevzuatını tek kanunda düzenleyeceğiz. Yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını artıracağız. Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacağız. Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz" dedi. Yapılan konuşmaların ardından 6 lider, sahneye çıkarak 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ni imzaladı.

GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM NE GETİRİYOR?

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem yasama organının etkili ve katılımcı olduğu, yürütmede hesap verebilirlik ve istikrarın sağlandığı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının tesis edildiği, temel hak ve özgürlüklerin herkes için güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının tam anlamıyla korunduğu özgürlükçü bir sistem olarak tasarlanıyor.

SEÇİM BARAJI YÜZDE 3’E DÜŞÜRÜLECEK

*Yeni yönetim modeliyle beraber Türkiye'nin kuvvetler ayrılığına dayalı yeni bir sisteme geçmesi amaçlanıyor. Devletin temel organları ve demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

*TBMM'nin etkili ve katılımcı bir yapıya kavuşturulacağı yeni sistemde siyasi partiler ile seçim mevzuatının demokratikleştirilmesi, seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesi ve yurt dışında yaşayan vatandaşlar için yeni bir seçim bölgesi oluşturulması öngörülüyor.

*TBMM'nin iç işleyişine ilişkin yapılacak değişikliklerde katılımcılık esas alınıyor. Buna göre yeni bir İçtüzük hazırlanması planlanıyor. Ayrıca, yasama organının yürütme organını etkili şekilde denetleyebilmesi için Meclis'in denetim yetkileri genişletilip işlevselleştiriliyor.

*Bu kapsamda, TBMM'ye Başbakan ve Bakanlar Kurulu hakkında gensoru verme yetkisi tanınıyor.

*Meclis soruşturması açılması için gereken yeter sayılar bu denetimi mümkün kılacak şekilde düşürülüyor. Bütçe hakkı etkili hale getiriliyor ve bütçe hakkının devredilmezliği tesis ediliyor.

CUMHURBAŞKANI SEÇİLEN KİŞİNİN VARSA PARTİSİ İLE İLİŞİĞİ KESİLECEK

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıl olacak, tarafsızlığı sağlanacak ve varsa partisiyle ilişiği kesilecek.

*Yürütmeye dair icrai yetkiler, Meclis'e karşı siyasi sorumluluğu olan Başbakan ve Bakanlardan oluşan Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacak.

*Hükûmetin öngörülen sürede kurulamaması halinde hükûmeti kurma görevi, milletvekili sayısıyla doğru orantılı olarak diğer siyasi partilere sırasıyla verilecek.

*Hükûmete istikrar kazandırmak amacıyla yeni hükûmetin kurulması güvence altına alınmadan mevcut hükûmet düşürülemeyecek.

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de ayrıca OHAL KHK'larına yer verilmeyecek.

AYM VE AİHM KARARLARININ UYGULANMASI GECİKTİRİLEMEYECEK

*Altı parti, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu kararlar alınması ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılması konusunda da uzlaştı.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamak ve yargıda verimliliği artırmak amacıyla uzlaşılan noktalardan bazıları şöyle:

*Hakimlik teminatını güçlendirerek, hakimlere coğrafi teminat güvencesi sağlanacak.

*Hakimler ve Savcılar Kurulu kaldırılacak, yerine Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturulacak.

*Savunma anayasal güvenceye kavuşturulacak, çoklu baro uygulamasına son verilecek.

*Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkileri genişletilecek, etkili denetim için Mahkeme yeniden yapılandırılacak.

*Yüksek Seçim Kurulu bir yüksek mahkeme olarak açıkça düzenlenecek; Kurul idari ve yargısal görevler bakımından ayrı iki daire şeklinde çalışacak.

YENİ SİSTEMDE TEMEL HAKLAR DA ETKİLİ ŞEKİLDE GÜVENCE ALTINA ALINACAK 

*Mutabakat metninde ayrıca temel hak ve özgürlüklerin; dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacağı hususu yer aldı.

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, ifade, toplantı ve gösteri yürüyüşü ile örgütlenme özgürlükleri üzerindeki baskılara son verilecek.

*Kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve korumak devlet politikası haline getirilecek.

*Kız çocuklarının eğitim hakkı güvence altına alınacak.

*Gazetecilere karşı ceza soruşturmasına gerekçe
yapılan mevzuat, Anayasa Mahkemesi ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 
içtihatları çerçevesinde yeniden düzenlenecek.

*Sosyal haklar ve devlet yardımları güçlendirilecek.

*Çevre konusunda uzmanlaşmış yargıçların görev yapacağı ‘Çevre Mahkemeleri' kurulacak.

*Mülakat sistemi ve kayyum uygulamalarına son verilecek, YÖK kaldırılacak

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de kamu görevine alımlarda objektifliği sağlamak amacıyla kapsamlı bir değişikliğe gidilecek.

YÖK KALDIRILACAK

*Mülakat uygulamalarına son verilerek her kademede liyakat esas alınacak. Kamuya alımlarda, yazılı sınav sonuçları esas alınacak.

*Yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarının arttırılacağı sistemde demokrasi ile bağdaşmayan kayyum uygulamalarına son verilecek.

*Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kaldırılacak. YÖK'ün yerine üniversiteler arası bir kurul oluşturulacak.

*Merkez Bankası başta olmak üzere düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlığını zedeleyen düzenleme ve uygulamalara son verilecek.

SİYASİ ETİK KANUNU ÇIKATILACAK 

*Altı siyasi parti, son olarak siyasi makamların millete hizmetten başka bir amacının olmaması için Siyasi Etik Kanunu hazırlanmasında da uzlaştı.

*Siyasi makamların millete hizmetten başka bir amacının olmaması için Siyasi Etik Kanunu çıkarılacak, TBMM bünyesinde Siyasi Etik Komisyonu kurulacak.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek metnin ilk bölümünü okumak için kürsüye çıktı.

“Savaşa hayır” diyerek sözlerine başlayan Erkek, şunları söyledi:

* Toplumu en geniş yelpazede temsil eden 6 siyasi parti olarak bizler tarihi bir çalışma için bir araya geldik.

“TARİHİ BİR ÇALIŞMA İÇİN BİR ARAYA GELDİK”

*Yarının Türkiye’sini inşa etmek için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’nde istişareyi ve uzlaşmayı esas alarak yoğun bir çalışma gerçekleştirdik.

*Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne 16 Nisan 2017 referandumu ile geçilmiştir.

*Türkiye siyasi tarihinin en kritik anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen olağanüstü hal şartlarında ilan edilmiştir.

*Bu dönemde demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri yok sayılmış. Anayasa değişikliği geniş toplum kesimleriyle, siyasi partilerle, STK’larla, barolarla müzakere edilmemiştir.

*İki partinin genel başkanının belirlediği dar bir komisyon tarafından hazırlanan bu anayasa değişikliği, komisyonda 41 gün gibi kısa bir sürede kabul edilmiştir.

*Devletin bütün imkanları “evet” kampanyası için seferber edilmiş, STK’ların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları bile kısıtlanmıştır.

* Bu sistemde anayasadaki tarafsızlık yeminine rağmen parti genel başkanlığı ile devlet ve hükümet başkanlığı tek kişinin şahsında birleşmiş, partili cumhurbaşkanı ülkenin sorunlarını daha da derinleştirmiştir.

“BAĞIMSIZ YARGI YOK ETMİŞTİR”

*HSK, cumhurbaşkanına tanınan doğrudan ve dolaylı atama yetkileriyle yürütmenin vesayetine girmiş, partili cumhurbaşkanı bağımsız ve tarafsız yargıyı yok etmiştir. Bizler geçmişin dar kalıplarını da reddediyoruz.

*Geçmişin tecrübelerinden istifade ederek, geçmiş uygulamaların ortaya çıkardığı vesayetçi uygulamalara bir daha imkan vermeyecek yeni bir sistemi inşa etme kararlılığındayız.

*Ülkemiz Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Bu krizin en önemli sebebi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altındaki keyfi ve kural tanımaz sistemsizlik ve basiretsiz yönetimdir.

Yasama bölümünü sunmak üzere kürsüye gelen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ise şu ifadeleri kullandı:

*Masum insanların bombalanmasına hayır diyerek sözlerime başlamak istiyorum. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin gereklerine uygun, kuvvetler ayrılığı ilkesi ile etkin denge ve denetleme mekanizmalarına dayanan bir hükümet sistemi amaçlıyoruz.

*Hükümet sistemimizde temsilde adalet ile yönetimde istikrar ilkelerini eşit şekilde esas almaktayız.

*Meclisi güçlendirirken hükümeti zayıflatmama, hükümeti güçlendirirken meclisi zayıflatmama kararlılığı içindeyiz.

*Bu amaçla öncelikle etkili ve katılımcı bir yasama öngörüyoruz. Bu kapsamda Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in kalbi olan Meclis’in temsil yeteneği arttırılacak, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevleri etkili kılınacaktır.

*Böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olması sağlanacaktır. Ayrıca Meclis iç tüzüğünde katılımcılık ön plana çıkarılacak, siyasi partiler kanununda yapılacak değişiklikle parti içi demokrasi ilkeleri tesis edilecektir.

“SEÇİM BARAJINI YÜZDE 3’E DÜŞÜRECEĞİZ”

*Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz.

*Yurt dışındaki 6 milyondan fazla vatandaşımızın Meclis’te temsilinin sağlanması için yurt dışı seçim çevresi oluşturacağız.

*Siyasi partiler ve seçim mevzuatını Anayasamızda yer alan siyasi partilerin faaliyetleri parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları ‘demokrasi ilkelerine uygun olur’ kuralı doğrultusunda özellikle parti içi demokrasinin güçlendirilmesi amacıyla yeniden düzenleyeceğiz.

*Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların ve seçim dönemlerinde yapılan tüm harcamaların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu tutacağız.

*Adil rekabet koşullarının sağlanması ve demokratik siyasi hayatın güçlendirilmesi amacıyla en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde en az yüzde 1 oy alan siyasi partiler Hazine yardımından faydalanmaya hak kazanacaktır.

*Bakanlar Kurulu’nun KHK çıkarma yetkisinin yetki kanununa dayanması, Meclis tarafından konusu, sınırları ve süresi açıkça belirtilmesi şekliyle kabul ediyoruz.

*Ancak temel hak ve özgürlüklerin ise kararnamelerle düzenlenmesine ise kesinlikle izin vermeyeceğiz.

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, ‘Yürütme Organı’nı anlatmak için kürsüye çıktı.

Bülent Şahinalp’in okuduğu bölüm şöyle:

*”Savaşa hayır diyerek sözlerime başlamak istiyorum. Yarının Türkiye’si için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de kuvvetler ayrılığı ilkesine ve etkin denge ve denetleme mekanizmasına dayanan bir hükümet sistemi amaçlıyoruz.

*İstikrarlı ve hesap verebilir bir Yürütme Organı oluşturacağız. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Yürütme Organı devletin ve milletin birliğini temsil eden tarafsız, siyasi sorumluluğu olmayan cumhurbaşkanı ile yürütmenin asıl yetkili ve sorumlu kanadı olan Yasama Organı’nın içinden çıkan ve Meclis’e karşı siyasi sorumluluğu olan Bakanlar Kurulu’ndan müteşekkil olacaktır. Bu sayede cumhurbaşkanı kendisinden beklenen uzlaştırıcı hakem rolünü üstlenebilecek.

“CUMHURBAŞKANININ YALNIZCA BİR DÖNEM İÇİN SEÇİLMESİ KURALINI GETİRECEĞİZ”

*Cumhurbaşkanı, devletin ve milletin birliğini temsil etmesi amacıyla tarafsız ve partiler üstü bir yapıya kavuşacaktır.

*Cumhurbaşkanının yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz. Cumhurbaşkanlığını tarafsız bir makam olarak düzenleyeceğiz.

*Yürütmeye dair icra yetkiler TBMM’ye karşı siyasi sorumluluğu olan başbakan ve bakanlardan oluşan Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacaktır.

*Cumhurbaşkanının istisnai nitelikte tek başına yapabileceği işlemler ise Anayasa’da ayrıntılı olarak düzenlenecektir.

*Cumhurbaşkanının hukuki ve cezai sorumluluğuna ilişkin esaslar Anayasa’da düzenlenerek yargılama makamı ve usulü açıkça belirtilecektir.

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de hükümete istikrar kazandırmak amacıyla gensoru ile yapıcı güvensizlik oyu birleştirilecektir.

* Hükümetin düşürülmesi, yeni hükümetin TBMM’de üye tam sayısının salt çoğunluğuyla seçilmesi şartına bağlı olacaktır.

“OHAL YETKİSİ CUMHURBAŞKANI BAŞKANLIĞINDA TOPLANAN BAKANLAR KURULU’NA AİT OLACAKTIR”

*Yürütme başlığı altında ele aldığımız bir diğer konu ise olağanüstü hal yönetimidir. Buna göre Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanının ya da Bakanlar Kurulu’nun tek başına OHAL ilan etme yetkisi olmayacaktır.

*OHAL ilan etme yetkisi cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’na ait olacaktır.

*Bu yetki TBMM’nin onayına da tabi tutulacaktır. OHAL’in keyfi yönetime dönüşmesine engel olmak amacıyla OHAL KHK’larına hukuk sistemimizde yer verilmeyecektir.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, Yargı sistemini anlatmak üzere kürsüye geldi.

Sefer Üstün’ün okuduğu bölüm şöyle:

*Savaşa karşı mazlumların yanında olduğumuzu belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in en önemli başlıklarından birisi bağımsız ve tarafsız yargıdır.

*Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacağız. Bu kurumlara ve organlara yürütmenin müdahalesini engelleyecek tedbirleri alacağız.

*Yargı sistemiyle hakimlik ve savcılık mesleğine yönelik olarak hakimlik teminatını güçlendirecek ve hakimlere coğrafi teminat güvencesini sağlayacağız. Hakim ve savcıların mesleğe kabul ve yükselmelerinde objektif kriterleri esas alacağız

*Sulh ceza hakimliklerinin görev ve işleyişlerini hukuk devletinin gereklerine göre yeniden düzenleyeceğiz. Tutuklamaların istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’deki temel hak ve özgürlükleri anlatmak için kürsüye çıktı.

Bahadır Erdem’in okuduğu bölüm şöyle:

* Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözlerini bütün dünyaya bir kere daha hatırlatarak ve savaşa hayır diyerek sözlerime başlamak istiyorum.

* Yarının Türkiye’si için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile, devletin temel organlarının yanında demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesini de esas alıyoruz.

*Hükümet sistemimizle uluslararası sözleşmeler ve evrensel değerler çerçevesinde başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere, tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı bireylerin ve sivil toplumun güçlendirildiği, çevre haklarının ve sürdürülebilirliğin sağlandığı, kadın-erkek eşitliğinin tesis edildiği özgür ve demokratik bir Türkiye’yi inşa etmeye kararlıyız.

* Bu amaçla temel hak ve özgürlükler dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacak ve iç hukukumuz uluslararası standartlarla uyumlu halde kılınacaktır. Ötekileştirme hissi duyuran tüm uygulamalar ortadan kaldırılacaktır.

Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik konusunu anlatmak üzere kürsüye Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya geldi.

Kaya’nın okuduğu bölüm şöyle:

“Sözlerime başlarken, çatışmasız ve savaşsız, çocukların sokaklarında özgürce dolaştığı barış içerisinde bir dünya diliyorum.

*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de kamu yönetimi ve etik başlıklarını sizlere arz etmek üzere huzurlarınızdayım.

*Öncelikli olarak kamu yönetimini, eşitlik, tarafsızlık, liyakat, hukuka uygunluk ve şeffaflık ilkelerini hakim kılacağız.

*Tüm kamu kurumlarının fonksiyon ve etkinlerini gözden geçirerek ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandıracağız.

*Bu bağlamda paralel bütün kamu kurum ve kurulların faaliyetlerine son vereceğiz. Kamu yönetiminde kadın yöneticilerin sayısını arttıracağız.

*İkinci hedefimiz, kamu görevine alınmada her kademede liyakat ve eşitlik ilkelerini hakim kılmak olacaktır.

*Mülakat uygulamalarına son vererek yazılı sınav sonuçlarını esas alacağız. Sözlü mülakat yapılması zorunlu halinde ise, ancak kanunla düzenlenmek kaydıyla, istisna olarak düzenlenecektir.

*Adaylara yöneltilecek sorular kurayla belirlenecek, sözlü sınavlar mutlaka kayda alınacaktır.

*Üçüncü hedefimiz yolsuzlukla  etkin bir şekilde mücadele etmek olacaktır. Kamu İhale Kanunu yenileyerek ihale mevzuatımızı tek bir kanunda düzenleyeceğiz.

*Kamu alımlarında ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna, keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluğun kapısını açık tutan, istisna ve muafiyet hükümlerini ise kaldıracağız.

*Dördüncü olarak yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını arttıracağız. Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz.

*Beşinci olarak mutabakat sağladığımız husus ise akademik özgürlük ve üniversitelerle ilgili düzenlemelerdir.

*Öğretim üyelerinin kendi üniversitelerindeki rektörlerini seçmesine imkan sağlayacağız. Dekan adaylarının uzmanlık alanlarının ilgili fakültenin niteliğine uygun olması esasını temin edeceğiz.

İMZALAR ATILDI

Konuşmaların tamamlanmasının ardından 6 partinin genel başkanı sahnede kurulan masaya gelerek 23 madde ve 48 sayfadan oluşan Güçlendirilmiş Parlementer Sistem Metni’ni imzaladılar. 6 lider daha sonra birlikte poz verdiler.