İbrahim Kaboğlu, CHP'li Anayasa ve Adalet Komisyonu üyesi milletvekilleriyle Meclis'te basın toplantısı düzenleyerek Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yargı reformu için atılması gereken ilk adımın, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin eşit temsil esasına dayanan, grubu bulunmayan partilerin temsilcilerinin de katılacağı bir karma komisyonun kurulmasından geçtiğini belirten Kaboğlu, “Burada 2017 yılında yürürlüğe konulan anayasa değişikliğinin ele alınarak tek kişi yönetiminin sürdürülemez özelliğine dikkat çekmek gerekir. Tek kişilik yönetim sisteminin bir yıllık uygulaması esasen olağanüstü ortam ve koşullarda yapılan anayasa değişikliğinin meşruluğu sorununu pekiştirmiş ve bunun sürdürülemezliği ortaya çıkmış bulunuyor" dedi.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin, temel sorunlara yönelik çözüm iradesini ortaya koymadığını, yapılacak düzenlemenin reform değil, gerçek sorunları örten bir makyajlama olduğunu ileri süren Kaboğlu, Cumhurbaşkanı'nın parti genel başkanlığından çekilmesinin normalleşme yolunda atılması gereken ilk adım olacağını söyledi.

“OHAL ortamında yapılan anayasa değişikliğinin, anayasal kamuoyu oluşturulmadan dayatıldığını, demokratik usullere uygun olarak yeniden ele alınması hususunun hukuki bir ihtiyaç olduğunu” vurgulayan Kaboğlu, yargı reformuna ilişkin dikkate alınması gereken konularla ilgili şöyle konuştu:

“Anayasa'nın amir hükümleri uygulanmalı, HSK'nin siyasi yapısından arındırılması gerekmektedir. OHAL uygulamalarının yarattığı hak ihlalleri giderilmelidir. OHAL döneminde getirilen yasaklar yasalaştırıldığı için aynen devam etmektedir. OHAL İnceleme Komisyonu, mahkemelere başvuru yolunu tıkamaktadır. Ayrıca düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı gösterilmelidir. Selahattin Demirtaş'tan Sırrı Süreyya Önder'e, Eren Erdem'den Selçuk Kozağaçlı'ya, Güray Öz'den Füsun Üstel'e kadar birçok siyasetçi, gazeteci, akademisyen, avukat, öğrenci ve toplumsal kesimlerden muhalif insanlar haksız şekilde hapiste yatmaktadır. Gezi davasında görüldüğü gibi Osman Kavala ve Canan Kaftancıoğlu, yıllar sonra siyasi konjonktüre göre yargılanmaktadır. Ceza soruşturması bir şekilde siyasi şantaj ve intikam aracı olmaktan çıkarılmalıdır. Yargı reformu konusunda adım atılacaksa bu hususlar dikkate alınmalıdır. Her dile getirilen sorun anayasada düğümleniyor. Gelişen süreçte önerilerimizin dikkate alınması için ne gerekiyorsa yapma kararlılığı içerisindeyiz. Sistem değişikliği Türkiye'nin Osmanlı'dan Cumhuriyet'e getirdiği anayasal kazanımları bir anda ortadan kaldırdı. Hükümetin lağvedilmesi bunun tipik örneğidir. Meclis tatile girmeden bu yaralara çözüm bulunmalıdır.”