Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Kişisel Verileri Koruma Kurumu ve Gazi Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Veri Koruma Günü Konferansı’nda konuştu. 

Verilerin korunması mahremiyetin önemi hususundaki etkinliklerin toplumda farkındalığın oluşması açısından çok önemli faaliyetler olduğunu belirten Gül, bu tür faaliyetlerin toplumda sosyal bilincin artmasına çok önemli katkılar sunacağını aktardı. E -devlet uygulamalarıyla kamu hizmetlerinin hız ve standartlarının değiştiğini söyleyen Gül, "Bugün artık adli sicil belgesi almak üzere ister kamuda görev almak için ister seçimler var yakında siyasi partiden aday olmak isteyen bir kişi sabıka kayıtları eskiden adliyelerin önünde kuyrukların oluştuğu bir işlemken günlerimizi alırken bugün tek tuşla saniyeler içerisinde adli sicil belgesini almamız imkan dahilinde olmuştur” açıklamasında bulundu. 

"Dijital alan olsun sosyal alan olsun sosyal medya olsun hiçbir yerde şiddetin, terörün övülmesi asla masum görülemez asla müsamaha edilemez" 

Sanal üniversiteler, dijital kütüphanelerle eğitim alanında, internetin yaygın kullanımıyla eğlence ve sanatın sosyal hayatın her alanında bambaşka bir tecrübenin içinde olunduğunu kaydeden Gül, “Bu kolaylaştırıcı fonksiyonların yanında bu gelişmeler kendine özgü tehdit ve zorlukları da içerisinde barındırmaktadır. Bilginin aynı zamanda bir silaha dönüştüğü silah gibi kullanılabildiği bir çağda da yaşıyoruz. Veri günümüzde en değerli madene dönüşmüş durumda. Veri madenciliği, büyük veri, yapay zeka gibi kavramlarla son zamanlarda çok yakından tanıştık. Günümüzün en değerli varlığı olan verinin daha hızlı işlenmesini, daha kolay analiz edilmesini sağlayan teknolojiler veri güvenliğini ve depolanmasını da esaslı bir problem olarak karşımıza çıkarmış durumdadır. Ücretsiz olmasıyla da dünyada milyonlarca kişinin dahil olduğu sosyal medya mecraları insanların her türlü kişisel bilgilerini ilgi alanlarından beğenilerine hayat görüşlerinden sosyal çevresine varacak bir genişlikte topluyor ve depoluyor. Milyonlarca verinin durmaksızın aktığı bir bilgi otobanına benzetilen internet aynı zamanda kontrolsüz kavşaklarla doludur kriminal aktiviteler içinde belirsiz kontrolü zor yeni bir alana dönüşmüştür. Her türlü kişisel veriyi belirsiz amaçlar için toplayan depolayan sosyal ağlar konu suç ve suçlulukla mücadeleye geldiğinde anonim kimlikler arkasına saklanan failler için bir dijital liman olabilmektedir. Terör propagandasının şiddet kışkırtmasının ve nefret dilinin itibar ve koruma göreceği hiçbir yer hiçbir alan bulunmamalıdır. Dijital alan olsun sosyal alan olsun sosyal medya olsun hiçbir yerde şiddetin terörün övülmesi asla masum görülemez asla müsamaha edilemez” ifadelerini kullandı. 

"Kişilerin mahremiyetine kişilerin bilgilerine ulaşıp bunu ifşa edenler bugün yargı önünde hesap vermektedirler" 

Teknolojinin sağladığı kolaylıkların ve imkanların özel hayata dair mahremiyet ihlallerinin ve itibar suikastlerinin imkan ve kolaylığı haline dönüşmemesi gerektiğine dikkat çeken Bakan Gül, şunları kaydetti: 
“Bir terör örgütü olarak istihbarat ve veri madenciliğine özel bir önem veren FETÖ’nün geçmişteki hukuk dışı saldırıları Türkiye için çok özel bir tecrübe yaşadı. Doğru ve yanlışın gerçek ve manipülasyonun enformasyon ve dezenformasyonun iç içe geçtiği bu hukuk dışı operasyonlar, usulsüz dinlemeler, kişilere ait bilgilerin ifşa edilmesi, hukuk dışı yollarla ele geçirilmesi kişisel mahremiyet sorununu da kat kat kriminal aktiviteye ve ahlaki bir çürümeye şahit olduğumuz olayları beraber yaşadık. Bugün bütün bu illegal hukuk dışı yollarla kişilerin mahremiyetine kişilerin bilgilerine ulaşıp bunu ifşa edenler bugün yargı önünde hesap vermektedirler. Bize düşen kişisel verilerin korunmasıdır. Devlet olarak toplum olarak bunun tüm titizliğiyle tüm adımlarını atmamız gerekir. Delil üreterek dijital delillerle kumpaslarla kişilerin hayatını zehir etmekten hiçbir şekilde haya etmeyen bu yaklaşım bu tutum hukuk devletinin koruyacağı bir tutum değildir. mücadelemizde bu gibi hukuk dışı örgütler ve uygulamalara karşı etkin bir mücadeleyi sürdürmektir.” 

“Kişisel verilerin korunması, kişilerin hukukunun korunmasıdır” 

“Kişisel verilerin korunması, kişilerin hukukunun korunmasıdır” diyen Gül, “Veri temelli yeni ekonomide ülkemizin rekabetçi yapısını korumakta veri güvenliğini sağlamayı zorunlu kılmaktadır. Günümüzde artık kamu kurum kuruluşları özel kuruluşlar arşivin tozlu raflarında değil anında bilgilere ulaşabileceği depolayabileceği bir teknolojik imkana kavuşmuşlardır. Teknolojinin etkisiyle şeffaflaşan hayat alanlarını korumak önemli bir hedef haline gelmiştir. Türkiye bu konuda çok önemli adımlar atmıştır. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle kişisel veri mahremiyetinin anayasal düzeyde bir hak olarak tanımlanması bu anlamda çok önemli bir düzenlemedir. 2016 yılında yürürlüğe giren kişisel verilerin korunması kanunu da bu anayasal hakkın hayata geçirilmesinde çok önemli bir kilometre taşıdır. Kanunla kurduğumuz Kişisel Verileri Koruma Kurulu vatandaşlarımızın veri mahremiyetinin korunmasında önemli bir kurumsal güvence haline gelmiştir” şeklinde konuştu. 

“İnsanımızın layık olduğu daha fazla hukuk, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüğü bütün insanlarımız için sağlayacağız” 

Temel hak ve hürriyetlerin korunması bağlamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde çok önemli gelişmeler yaşandığını anlatan Bakan Gül, şöyle konuştu: 
“Hakları geliştirmek korumak hepimizin önceliğidir. Çünkü insanı korumazsanız devleti koruyamazsınız. Devlet insanların temel hakları ve hürriyetlerini korudukça adaleti insan temelli yaşattıkça devleti insanı toplumu ayakta tutan temel ortak değerimizdir. Önümüzdeki yakın zamanda açıklayacağımız yargı reformu belgelerimizle bu hakları ve özgürlükleri daha fazla hangi alanlarda geliştireceğimizi tüm kamuoyuyla paylaşacağız. İnsanımızın layık olduğu daha fazla hukuk, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüğü bütün insanlarımız için sağlayacağız.” 

"‘Alo 198’ çok önemli bir iletişim merkezi" 

“Elbette kişisel verileri vatandaşlarımız bir devlet kurumuna gittiğinde ya da bir kamu kuruluşuna, özel kuruma gittiğinde ister gerçek ister özel tüzel kişilik olsun bu bilgiler artık o kurumun uhdesine emanet edilmiştir” ifadesini kullanan Gül, “Vatandaş bu kişisel verileri vererek ‘ben sana güveniyorum, bu bilgileri gözün gibi korumak ve kollamak zorundasın’ diyor. Bize düşen bu farkındalığı öncelikle devlet olarak kamu olarak bize hatırlatmaktır. Vatandaşlar bu bilgileri bize emanet ediyor. Ama bir başka gün bir sosyal medya mecrasında ya da başka yazılı yayın organında ya da FETÖ’cülerin daha önce bu bilgileri kişilere karşı hükümeti değiştirmek kişilerin itibar suikastiyle toplumsal hayattan çekilmesi askeriyede ya da belli devlet kurumlarının hiyerarşiyi değiştirmek için kullandıkları kaset kumpasları komplolar için değil kişileri ve verilerini koruma anlayışıyla koruyup kollamak zorundayız. Bu nedenle bütün vatandaşlarımız bu konularla ilgili çok rahatlıkla bilgileri paylaşabileceği bir ortamı hep beraber sağlayacağız. Bu konuda ‘Alo 198’ çok önemli bir iletişim merkezi. Tüm vatandaşlarımız bu konuda duyarsızlık gösteren ister kamu ister özel kurum kuruluşlar ve görevler olsun bu konuda asla bir suistimale izin vermeyeceğiz. Tüm vatandaşlarımız ihtiyaç duydukları bilgiye ve bu konuda yanlışlıklara karşı itiraz edebilir, hakkını kullanabilir” dedi. 

"Üniversitemizde siber güvenlik alanında çalışma yapan büyük bir ekip vardır" 

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan 28 Ocak Veri Koruma Günü dolayısıyla Kişisel Verileri Koruma Kurumu ile birlikte bu programın düzenlendiğini ifade ederek, üniversitelerinde siber güvenlik büyük veri kişisel verileri koruma konuların verilen önemi belirtmek üzere yapılan çalışmaları anlattı. Uslan, "Üniversitemizde siber güvenlik alanında çalışma yapan büyük bir ekip vardır. Web of Science verilerine göre ülkemizde bu alanda en çok yayın yapan üniversite Gazi Üniversitesidir. Ülkemizde kamu üniversiteleri içerisinde büyük veri laboratuvarını kuran ilk üniversite üniversitemizdir. Ülkemizde büyük veri siber güvenlik ve savunma IP konularında en çok etkinlik yapan üniversiteyiz. Kişisel verileri koruma konusunu düzenlediği etkinliklerde panellerde tartışan sonuç bildirgelerinde çözümler sunan bu tür etkinliklere ev sahipliği yapan işbirlikleri yapan etkin bir üniversiteyiz. Geçtiğimiz Ekim ayında üniversitemiz ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu arasında bir protokol imzalanmış ve protokol kapsamında kurum ile kişisel verilerin korunmasına ilişkin ortak çalışmalar yürütülmeye başlanmış ve eğitim öğretim konularında işbirliği yapılması sağlanmıştır. Gazi Üniversitesi siber güvenlik büyük veri gibi alanlara verdiği katkılara ilave olarak kişisel verileri koruma farkındalığı arttırma akademik çalışmalar projeler ve katkılar vermeye devam edecektir" diye konuştu. (İHA)