Adalet Bölge Değerlendirme Toplantısının dördüncüsü İzmir’de Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün katılımıyla yapıldı. Toplantının açılışında bir konuşma yapan Adalet Bakanı Gül, 2019 yılını yargıda milat olarak görme kararlılığında olduklarını dile getirdi. Bakan Gül konuşmasında hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, adalet sisteminin iyileştirilmesi için gerekli adımları atacaklarını aktardı. Gül, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve adaleti tesis edecek olan yargı mercileridir. Herkesin kendini emin ve güvende hissetmesi demektir. Yargı yetkisinin millet adına kullanan yegane adres bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir.” ifadelerini kullandı. 

YARGI KARARLARI HERKESİ BAĞLAR

Yargı kararlarının herkesi bağladığının altını çizen Bakan Gül, hiçbir çıkar, menfaat grubu ve ideolojik yapının yargının kararlarına tesirinin mazur görülemeyeceğine dikkat çekti. Yargıya güveni zedeleyecek her türlü etkilemenin karşısında olacaklarının da altını çizen Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üzerine titrediğimiz, tüm gayretimizin varlık sebebi olan ‘yargıya güven’ konusunu gölgeleyebilecek, hatta bu güveni baltalayabilecek nitelikte her türlü suistimalin, yargının içinden ya da dışından her türlü etkileme ve yönlendirme girişimlerinin karşısındayız. Buna yine hukukumuzun mekanizmaları içerisinde en etkili karşılık verilecektir. Çünkü yargı asla bir kesimin, diğer kesimden hesap sorma aracı değildir. Yargı milletin yargısıdır. Görevi adaletin tesisidir. Alternatifi de yoktur. Yargıyı yıpratmaya yönelik beyan ve yayınlara karşı verilecek en etkili cevap yine yargı tarafından verilecek 'adil karar' olacaktır. Biz biliyor ve inanıyoruz ki Türk yargısı da kendi içerisinde süte su katanlara asla izin vermeyecek, buna müsaade etmeyecektir. Bu konuyu hep beraber gözümüz gibi koruyarak süte su katılmasına asla izin vermeyeceğiz. Türkiye'de hak arama yolları açıktır. Her karar gibi yargı kararları da kamusal eleştirinin konusu olabilir. Kararı yerinde bulan da hukuki dayanaklarını yetersiz gören de çıkabilir. Ama eleştiriyle yargıyı dizayn etme çabasına yönelik hamleleri ayırt etmemiz gerekiyor. Bir kararda hata varsa yine hukuk içinde, kanun yolunda, istinafta, Yargıtay’da düzeltilmektedir.”

TERÖRLE MÜCADELEMİZ HAK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİDİR

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye’nin başta FETÖ ve PKK olmak üzere tüm terör örgütleriyle eşzamanlı bir şekilde mücadele ettiğini belirtti. Türkiye’nin terörle mücadelesinin bir hak ve özgürlükler mücadelesi olduğuna da dikkat çeken Gül, “Bu mücadeleyi yargının saygınlığını yükselterek, toplumun adalet inancını yücelterek sürdüreceğiz” dedi.

Yargı mensuplarının 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası adliye koridorlarında büyük bir kahramanlık mücadelesi verdiklerini hatırlatan Gül,  yargı mensuplarının bu mücadeleyi hala verdiklerine dikkat çekti. Bakan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Elbette bu mücadeleyi verirken de FETÖ terör örgütünün bir kripto unsur olduğunu asla gözden çıkarmamamız lazım. Takiyyeyi ahlak, din haline getirmiş, devlet kurumlarına sızmayı hareket tarzı haline getirmiş, bunu 40 yıldır yapan bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Üstüne basa basa söylüyorum. FETÖ'nün kripto elemanları hangi kılığa girerlerse girsinler, hangi boya küpünden çıkarlarsa çıksınlar, değil ByLock değil ankesör dumanla bile haberleşseler onları bulup çıkaracağız, yine Türk yargısı bu temizleme hareketini başarıyla sürdürecektir."

MÜCADELEYİ SULANDIRANLARLA DA MÜCADELE

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türk yargısının FETÖ mücadelesinin en ön safında pozlar verip FETÖ'cü yöntem ve üslupla bu mücadeleyi sulandıran, mücadeleden rant devşirmeye çalışan çıkar odaklarının farkında olduğuna dikkat çekti. Yargı mensuplarının terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğini de belirten Gül, “FETÖ belasının üstesinden gelmek yetmez. Onun çürük ahlakı, çarpık zihniyetiyle de mücadele gerekir.” diyerek FETÖ ile mücadele noktasındaki kararlılığı vurguladı. Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onun(FETÖ’nün) kirli yöntemlerinin de reddi gerekir. Suret-i haktan görünüp hakkın ve hakikatin altını oyanlara karşı da dikkati elden bırakmamak gerekir. FETÖ geçmişte hile ve kumpaslarla hukuku çiğnedi. Buna hukuku yücelterek cevap vermek gerekir. FETÖ kurumlarımızı araç olarak kullandı, adalet duygusunu incitti. Buna, Hakk'ın hatırını her şeyin üstünde tutarak karşılık verilmelidir.”