5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157 ila 174. maddelerinde soruşturma evresi düzenlenmiştir. Soruşturmanın sonunda cumhuriyet savcısı, ya kamu davası açmak için yeterli şüphe olduğundan bahisle iddianame düzenler ya da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Cumhuriyet savcısı şartların oluştuğu durumda önödeme, kamu davası açılmasının ertelenmesi veya seri muhakeme yöntemlerinden birini uygulayabilir. Cumhuriyet savcısının kamu davası açılmaması durumunda takdir yetkisini kullandığı hallerde, bu kararla ilgili CMK m.173’de öngörülen itiraz usulü uygulanmaz. Ayrıca cumhuriyet savcısı, CMK m.158/6 uyarınca soruşturmaya gerek olmadığına dair karar da verebilir. Buna ilişkin itiraz usulü ayrıca düzenlenmiştir.

Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya gerek olmadığına dair kararı itiraza tabi olup, bu usul CMK m.173’de öngörülmüştür. Cumhuriyet savcısının kararına itiraz edildiğinde, bu itiraz sulh ceza hakimliği tarafından incelenir. Sulh ceza hakimi üç karar verir, ya soruşturmayı genişletir veya itirazı reddeder veya genişlettiği soruşturma sonucunda itirazın kabulüne veya reddine karar verir.

Sulh ceza hakimliği tarafından soruşturmanın genişletilmesi CMK m.173/3’de düzenlenmiştir. Buna göre; sulh ceza hakimliği KYOK’a itiraz üzerine karar vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görürse, bu hususu açıkça belirterek, o yer cumhuriyet başsavcılığından soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunabilir. Bu talebin gereği o yer cumhuriyet başsavcılığı tarafından yerine getirilmelidir. Soruşturmanın genişletilmesi sonrasında bu defa sulh ceza hakimliği, itirazın esası ile ilgili karar verir. Soruşturmanın genişletilmesi sonrasında sulh ceza hakimliği, itirazı kabul eder veya reddeder. Bu kararlara karşı ilgililer tarafından kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği söylenmektedir. Ancak bizce; itirazın reddi kesin iken, itirazın kabulü kesin karar niteliği taşımadığından, bu karara karşı kanun yoluna bozmaya başvurulamayacağı düşünülmelidir. Uygulamada KYOK’a itirazın kabulü kararlarının da kesin kararlardan olup, CMK m.309 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

Kamu davasının açılması için yeterli nedenler yoksa, sulh ceza hakimliği genişletme kararı vermeksizin talebi gerekçeli olarak reddeder.

Sulh ceza hakimliği soruşturmanın genişletilmesi sonrasında veya buna dahi gerek görmeksizin istemi, yani kamu davası açılması için iddianame düzenlenme talebini yerinde bulursa, soruşturmayı yürüten soruşturma savcısı iddianame düzenleyerek görevli ve yetkili mahkemeye düzenlediği iddianameyi göndermek zorundadır.

Sulh ceza hakimliğinin KYOK’a yapılan itiraz üzerine kararı vermek için soruşturmanın genişletilmesi gerek gördüğü durumda, soruşturmanın genişletilmesi ile ilgili hususları talebinde açıkça belirterek, o yer cumhuriyet başsavcılığından soruşturmanın genişletilmesini ister. Bu anda, cumhuriyet savcısı tarafından KYOK varlığını devam ettirir, yani soruşturmanın genişletilmesi talebi KYOK’un kaldırılması için yeterli değildir. KYOK’un kaldırılması ancak KYOK’a itirazla doğrudan veya soruşturmanın genişletilmesi sonrası sulh ceza hakimliğinin vereceği itirazı kabul kararı ile mümkündür.

Uygulamada; KYOK’a itiraz sonrasında sulh ceza hakimliğinin itirazı kabul edilerek soruşturmayı sonuçlandırmadan, fakat soruşturmanın genişletilmesine karar verilerek, noksan soruşturma sonucunda verilen KYOK’u kaldırdığı görülmektedir. Oysa KYOK; sadece sulh ceza hakimliğinin soruşturmanın genişletilmesi kararı sonrası veya öncesinde verdiği itirazı kabul kararıyla gündeme gelir ki, bu durumda artık soruşturmanın genişletilmesinden değil, soruşturmayı yürüten savcının iddianame düzenlemesinden veya düzenlediği iddianameyi göndermesinden bahsedilir.

Sonuç olarak; CMK m.173/3’ün lafzı tartışmaya mahal bırakmaksızın açık olup, KYOK’a yapılan gerekçeli itiraz neticesinde sulh ceza hakimliği tarafından soruşturmanın genişletilmesine gerekli görülmesi halinde KYOK kaldırılmaz, yalnızca soruşturmanın genişletilmesine gerek görüldüğüne dair talep ve buna ilişkin gerekçeler açıkça belirtilerek, sulh ceza hakimliği tarafından o yer cumhuriyet başsavcılığından soruşturmanın genişletilmesi talep edilir. Ancak bundan sonra kamu davası açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, KYOK’a yapılan itiraz reddedilir. KYOK’a yapılan itiraz, sulh ceza hakimliği tarafından soruşturmanın genişletilmesine karar verilmeksizin de kabul edilir veya reddedilir. Bununla birlikte, sulh ceza hakimliği tarafından soruşturmanın genişletilmesine karar verildiği durumda, CMK m.173/3 uyarınca KYOK kaldırılmaz, yalnızca soruşturmanın genişletilmesinin sonucu beklenir.

Sulh ceza hakimliği tarafından soruşturmanın genişletilmesine karar verilirken, CMK m.173/3 uyarınca KYOK’un kaldırılmasına dair verilen kararların tümü hatalı olup, bu tür kararlar Kanunun lafzına açıkça aykırıdır. Bu durumda sulh ceza hakimliği; soruşturmanın genişletilmesine gerek görmüşse, yalnızca kararını bu yönde kurup, sebep ve gerekçeleri belirtilerek, o yer cumhuriyet başsavcılığının soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunur. Bu durumda sulh ceza hakimliği, soruşturmanın genişletilmesinin sonuçlarını beklemek ve dosya tekemmül ettikten sonra KYOK’un kaldırılmasına dair itirazın kabulüne veya reddine karar vermek zorundadır.

Bir başka ifadeyle; soruşturmanın genişletilmesi kararı ile birlikte KYOK kaldırılamaz, sadece KYOK’a itiraz beklemeye alınır, soruşturmayı yürüten savcıdan gelecek cevaba göre KYOK’un kaldırılması kabul veya reddedilir. Soruşturmanın genişletilmesi ile beraber verilen KYOK’un kaldırılmasına dair kararlar hatalıdır. Hakim, Anayasa m.138/1 uyarınca kanunlarla bağlıdır. Hakimin, kanunların öngördükleri dışında karar verebilmesi mümkün değildir. Nitekim burada da, CMK m.173/3 tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde açıktır. KYOK’un kaldırılma kararlarının ne zaman verilebileceği CMK m.173’de açıkça düzenlenmiştir.

(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)