ANKARA (AA) - ÖMER HAKAN KİBAR - Paralimpik Okçuluk Milli Takımı sporcuları Yiğit Caner Aydın, Naci Yenier ve Bahattin Hekimoğlu, farklı yaşam hikayelerine sahip olmalarına karşın aynı hedef için oklarını atıyor.

Çekya'nın Pilsen kentinde 11-19 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'na katılacak Paralimpik Okçuluk Milli Takımı, hazırlıklarını Ankara'da sürdürüyor.

2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'na katılmayı hedefleyen milli okçular Yiğit Caner Aydın, Naci Yenier ve Bahattin Hekimoğlu, spor yaşamları konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Milli formayı geçen sene ilk kez giydiğini anlatan 25 yaşındaki Yiğit Caner Aydın, "Beş sene önce kaza geçirerek omurilik felci oldum. İki buçuk yıldır da okçuluk sporuyla uğraşıyorum. Kaza geçirdikten kısa bir süre sonra okçuluğa başladım. Ben henüz engelliliğin ne olduğunu bilmezken bu spora başladım. Spora başlamamla birlikte hayata tekrar adapte oldum." ifadelerini kullandı.

Okçuluk sporu sayesinde çok büyük kazanımlar elde ettiğine dikkati çeken Yiğit Caner, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sandalye kullanmayı öğrendim. Kendi ihtiyaçlarımı karşılamaya başladım. Şu an kamplara tek başıma gelebiliyorum. Yine dışarıda hayatımı devam ettirecek kadar kişisel bakımımı karşılıyorum. Bana kattığı güçle, özgüvenle hayatımı devam ettiriyorum. Okçuluk bana fiziksel ve zihinsel anlamda büyük katkılar sağladı. Okçuluk sporunda kendimi çok fazla engelli görmüyorum."

Yiğit Caner, herşeyin bir çözümü olduğunu anlatarak, "Biz engelimize rağmen hem hayatlarımızı sürdürüyor hem milli takım kamplarına geliyor hem de yarışmalara katılıyoruz. Aslında her şeyin bir çözümü olduğunu bizler insanlara gösteriyoruz. Bu, sporla, sanatla, herhangi bir işle de olabilir. Tamamen evden çıkmak için bir adım atıldığında, her şey kolaylaşıyor. Sadece kendine güvenmek ve bunun peşinden gitmek çok önemli." diye konuştu.


- Yenier: "Sporla istediğim her şeyi elde ettim"


2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda beşinciliği bulunan milli okçu Naci Yenier, "Spor sayesinde istediğim her şeyi elde ettim." dedi.

İnsanların dışarı çıkmasını zorlaştıran en büyük şeylerden birinin mimari engeller olduğuna dikkati çeken 55 yaşındaki Naci Yenier, "25 yıl önce bir trafik kazası sonucu omurilik felci oldum. Beş yıldır da okçuluk sporuyla uğraşıyorum." açıklamasında bulundu.

Okçulukta engelli veya engelsiz herkesin aynı kurallar çerçevesinde yarıştığını dile getiren milli okçu, şunları söyledi:

"Bizim bel dengemiz hiç yok. Yani yayı kaldırdığımız zaman sağa veya sola devrildiğimiz için belde birkaç tane aparat kullanıyoruz. Yine eşit değiliz ama eşit şartlarda yarışıyoruz. Onlara çok yakın dereceler alıyoruz. Okçuluk sporunu herkese tavsiye ediyorum. Sporla birlikte özgüven, sağlık, sosyalleşme ve maddi gelir de geliyor."


- Hekimoğlu: "Kaza geçirdikten sonra 2 yıl dışarı çıkmadım"


Avrupa Okçuluk Şampiyonası'nda milli formayı giyecek sporculardan 29 yaşındaki Bahattin Hekimoğlu, derinliğini bilmediği bir suya balıklama atlaması sonucunda 2006 yılında omurilik felci olduğunu belirterek, "Kaza geçirdikten sonra 2 yıl dışarı çıkmadım." şeklinde konuştu.

Okçuluk sporuyla 2 yıl önce tanıştığını aktaran Bahattin Hekimoğlu, "Spora başlamadan önce kendimi rahat anlatamıyordum. Spordan sonra bir yerden bir yere nakil olurken kafamda bir soru işareti yok. Düşer miyim korkusu yok. Yaşadığım kazadan sonra kendimi eve hapsetmiştim. Bizden çok daha başarılı insanlar vardır. Kendilerini eve hapsetmesinler, dışarı çıksınlar ve bir yerden başlasınlar." değerlendirmeside bulundu.

Öte yandan, evinin 5. katta olması nedeniyle büyük sıkıntı yaşadığını anlatan Bahattin Hekimoğlu, "Asansör olmadığı için babam beni sırtında taşıyarak aşağıya indiriyor ve yukarı çakırtıyor. En büyük hayalim, iyi bir derece yaparak kendime uygun eve geçmek." diyerek sözlerini tamamladı.