Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Spor Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, temkinli davranma hastalığının spor davalarında çok fazla rastlanan bir durum olmadığını belirterek, ''TFF'nin verdiği karar çok temkinli bir karar. Temkinli davranma hastalığı genelde spor davalarında rastlanan bir durum değil. Spor yargılamalarının hızla yapılıp, tamamlanması gerekir. Bu olay TFF'nin disiplin talimatlarına aykırı bir durum. Bu nedenle de bir disiplin soruşturması. Bunlar bir an önce soruşturma kapsamına alınıp, bir an önce sonuçlandırılmalıdır. Eğer iş devlet yargısına göre yapılacaksa, spor hukukunun genel prensibine aykırı. Hatta TFF, çok hızlı hareket ederek bir karar almalı ve mahkemelerin de oradan istifade etmesi gerekir. TFF tarafından çok temkinli, zamana yayma ve biraz etrafı net görme şeklinde bir tutum izleniyor'' diye konuştu.
 

'TFF, UEFA ve FIFA ile sorunlar yaşayabilir'

Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, Türkiye'de iddianamelerin çok uzun zamanda hazırlandığına dikkati çekerek, ''TFF'nin aldığı karar sonrasında UEFA ve FIFA ile ileride sorunlar yaşayacaklarına inanıyorum'' dedi. Küçükgüngör, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu iddianame hazırlanması ceza yargılamasının genel bir sorunu. Buradaki delillerin adli makamlardan bazı değişiklikler yaparak alınması gerekir. Zamana yaymak oldukça sakıncalı. UEFA ve FIFA taliamatları, bu tür uygulamaların zaman geçirmeden hemen karara bağlanması yönünde. UEFA'nın, Türkiye dışında bu tür olaylarda sergilemiş olduğu tutumu gayet iyi biliyorum. UEFA, bu konuda mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde TFF'nin bunu karara bağlamasını isteyecek. UEFA'nın bir zorlamaya varacak şekilde bir tutum sergileyeceğini biliyoruz. TFF'nin 'zamana yayalım, delilleri görelim' yaklaşımı UEFA'nın bu genel yaklaşımına aykırı. Bu tutum devam ettirilirse, UEFA ile bir anlaşmaya varılamazsa UEFA ile ciddi sorunlar yaşayacaklarını görüyorum."
 

Ceza ve disiplin yargılaması

Erkan Küçükgüngör, soruşturmada çok ciddi deliller olmaması durumunda olayın buralara gelemeyeceğini anlatarak, ''İddianamedeki deliller ne durumda? Savcılık sorgulaması oldu, mahkeme aşaması geçildi. Tutuklama kararları verildi. Çok ciddi delliler olmasa bu noktaya gelinmezdi'' diye konuştu. Ceza ve disiplin yargılamalarında yaklaşımın farklı bir çizgide oluştuğunu dile getiren Küçükgüngör, şöyle devam etti: ''Disiplin yargılamasında delil ve ispat ile ceza yargılamasındaki delil ve ispat konuları birbirinden farklı. Mahkeme tarafından yürütülen yargılamada bir ceza kararı çıkabilmesi için bu kişilere isnat edilen fiilerin onlar tarafından net şekilde işlendiğine dair delillerin mevcut olması ve bu konuda tereddütsüz bir ispatın olması gerekiyor. Biz buna ceza yargılamasında mutlak hakikate ulaşma adını veriyoruz. Disiplin yargılamasında bu derece net delil ve ispat sözkonusu değil. UEFA, FIFA ve TFF talimatlarını göz önüne aldığımızda, emarelerle şüpheye dayalı bir takım deliller bir maçta şike veya teşvik primi verildiğine dair vicdani kanaat oluşuyorsa, ilgili kurulda disiplin cezasıyla cezalandırılması öngörülüyor. Disiplin yargılamasında delil ve ispat biraz daha esnek, ilgili kurumun vicdani kanaatine bırakma gibi bir genel ilkeyi ortaya koyuyor.''
 

'Federasyon tazminat ile karşı karşıya kalabilir'

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Spor ve Hukuk Uzmanı Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör, TFF'nin ceza yargılaması öncesinde alacağı bir karar sonrasında ileride bir tazminat davasıyla karşı karşıya kalabileceğini kaydetti. Küçükgüngör, sözlerini şöyle tamamladı: ''Tazminat da bu işin ihtimalleri dahilinde. Disiplin yargılamasında hızlı bir şekilde karar verilmesi bir zorunluluk. Devletin yaptığı ceza yargılamasında ise böyle hızlı olma gibi bir durum yok. İtalya Futbol Federasyonu, 2006 yılında ilgili kulüplere ceza verdi ve bunu uyguladı. Mahkemeler tarafından davalar sürüyor. Juventus Kulübü geçen aylarda bu devam eden ceza yargılamasında bazı delillerin lehine dönmesi nedeniyle federasyona başvurarak, şampiyonluk unvanını geri istedi. İtalya örneği bize ileride neler olabileceğini gösteren bir örnek. TFF, sıkıntıya düşmemek için biraz beklemek tarafında duruyor. TFF burada üzerine düşeni yapmalı elini taşın altına koymalı. Sonuçlarına katlanacak bir tutum sergilemelidir. UEFA bu yaşanan sürece izin vermeyecek. UEFA ve FIFA, sürecin bir an önce tamamlanmasını ister. Birkaç gün ve kısa bir süre bekleme alınabilir. TFF, liglerin başlaması, devam etmesi gibi bir karar almamalıydı. TFF, Etik Kurulu aracılığıyla bir an önce neticeye ulaşmalıdır.''


AA