Çağımızda ulaşım araçlarında var olan ve günbegün devam eden gelişmeler, bir ülkede suç işleyenlerin kolay yoldan başka ülkelere kaçması sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu gelişme sonucu; suç ve suçluyla mücadele için Devletlerin işbirliği yapması sonucunu doğurmuştur. Sonuç olarak değişen dünya şartları, pek çok sosyal olayda ve durumda uluslararası işbirliğini zorunlu kılmaktadır.

Bir devlet ülkesinde suç işleyen kişi, hakkında soruşturma açılmadan veya açılmış olan soruşturma tamamlanmadan ya da mahkum edildikten sonra, ülke dışına kaçmış olabilir. İşte suç işledikten sonra başka bir ülkeye kaçan suçlunun, hakkında soruşturma veya kovuşturma yapan devlete teslimi, suçluların geri verilmesiyle mümkündür. (1) Suçlular başka bir devlete kaçarak, yaptırımdan kurtulmaya çalışmaktadırlar.(2) Zamanla sanayi ve teknolojide yaşanan gelişmeler ve ulaşım imkanlarının artması, devletlerin bu alanda işbirliği yapmasını zorunlu kılmış, bu alanda gelişen işbirliği kapsamında suçluların geri verilmesi müessesesi doğmuştur.(3)

Geri Verme

Geri verme; “Bir devlet ülkesinde bulunan kişinin, başka bir devlet ülkesinde işlemiş bulunduğu bir suçtan dolayı şüpheli veya sanık olması halinde, hakkında soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin yapılması amacıyla, hükümlü olması halinde ise, hakkında hükmolunan cezanın infazı amacıyla, yetkili diğer bir devlete, talebi üzerine teslim edilmesinden ibaret olan adli ve siyasi bir işlem” şeklinde tanımlanmaktadır.(4) Buna göre geri vermenin hukuki temelinde, kamusal fayda ve adaletin tecellisi kaygısı vardır.

Geri vermenin kapsamı gereği kural olarak geri vermede “non inquiry” ilkesi geçerlidir. Buna göre, talep edilen devlet, talebe konu suçun gerçekten işlenip işlenmediğini değil, taraflar arasında geçerli olan düzenlemelere göre geri vermenin olumlu ve olumsuz şartlarının mevcut olup olmadığını araştıracaktır.(5)

Geri Vermenin Amacı

Ceza hukukuna egemen olan prensiplerden biri olan mülkilik prensibi, suç işledikten sonra başka bir devlete kaçan şahsın takibine engel olmaktadır. Suçlunun işlemiş olduğu karşılığında ceza görmesi gerektiği inancı çerçevesinde, adaletin sağlanması açısından suçlunun iade talebinde bulunan devlete iadesi edilmesi gerekir. Suçluları iade prensibinin kabul edilmemesi halinde, ülkesinde suç işlenilen devlet şüpheli, sanık veya mahkumu yabancı bir devlet ülkesinde takip edemeyecek ve dolayısıyla suç işleyen kimse cezalandırılmayacaktır. Suçluların iadesinin kabul edilmesi sayesinde suçlular cezasız kalmayacak ve böylece adalet gerçekleşmiş olacaktır. Ayrıca, suçlu iadesi isteminde bulunan devlet, uluslararası ceza hukukunda temel bir ilke olarak kabul edilen, “ya iade et, ya da yargıla” ilkesi çerçevesinde istemde bulunma hakkına sahiptir.(6) Milletlerarası Ceza Hukukunda yeni müesseselerin ortaya çıkması, suçluların iadesi konusunun önemini azaltmakla birlikte, bu konunun sonunun gelmiş olduğu söylenemez.(7)

Suçluların Geri Verilmesine İlişkin Yasal Düzenleme

1) 6706 sayılı Cezai Konularda Adli İş Birliği Kanunu

6706 sayılı Kanunda, suçlu iadesi genel olarak “Türkiye’den yabancı devlete iade” ve “Türkiye’nin iade talepleri ve şartları” olmak üzere iki alt başlık altında ele alınmıştır. 6706 sayılı Kanun’un 10 ilâ 21 inci maddeleri arasında, “Türkiye’den yabancı devlete iade” başlığı altında, yabancı devletlerden gelen iade talepleri üzerine izlenecek usul ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. “Türkiye’nin iade talepleri ve şartları” ise tek madde halinde 6706 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinde düzenleme bulmuştur.(8)

2) Çok Taraflı Sözleşmeler

Türkiye, Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesine (SİDAS) ve SİDAS’ın anılan  1, 2, 3 ve 4 nolu Ek Protokollerine taraftır. SİDAS’a taraf olan ülkeler bakımından iade işlemleri anılan sözleşme hükümleri uyarınca yerine getirilmektedir. (9)

3) İkili Antlaşmalar

SİDAS’a taraf olmayan ve aramızda ikili antlaşma olan devletlerle yapılan suçlu iadesi işlemleri ikili anlaşma hükümlerine göre yerine getirilir. (10)

4) Genelge

Suçlu iadesi işlemlerinin temel prensipleri Bakanlığımızın 16/11/2011 tarihli ve 69/4 sayılı Suçluların İadesi ve Hükümlü Nakli Konularında Adli Makamlarımızca Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar konulu Genelgesinde gösterilmiştir.(11)

Adlî İş Birliği Taleplerinin Reddi

6706 sayılı Cezai Konularda Adli İş Birliği Kanunu'nun 4. maddesine göre;

Yabancı devletlerin adlî iş birliği talepler şu hallerde reddedilebilir:

a) Türkiye’nin egemenlik hakları, millî güvenliği, kamu düzeni veya diğer temel çıkarlarının ihlal edilmesi,

b) Talebe konu fiilin sırf askerî suç, düşünce suçu, siyasî suç veya siyasî suçla bağlantılı bir suç olması,

c) Talebe konu kişinin ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasî görüşleri nedeniyle bir soruşturma veya kovuşturmaya maruz bırakılacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence veya kötü muameleye maruz kalacağına dair inandırıcı nedenlerin bulunması,

ç) Talepte bulunan devlette savunma hakkına ilişkin temel güvencelerin bulunmaması

Yeniden Yargılama Konusunda Garanti Verilmesi

Türkiye ‘Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesine Ek 2 Nolu Protokol’e taraftır. Anılan Protokolün 3. maddesi gereğince '' Türk mahkemelerince gıyabında mahkûmiyet kararı verilmiş olup, Sözleşmeye taraf ülkelerden birinde bulunduğunun tespit edilmesi üzerine bu ülkeden iadesi istenilen kişiye, Protokol’ün 3. maddesinin 1. bendinde öngörüldüğü şekilde yeniden muhakeme edilme hakkı tanınması için anılan ülke tarafından teminat istenilmesi halinde, kararın kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın kararı veren mahkemece sözü edilen kişinin yeniden muhakeme edileceğine dair karar verilir ve kişi iade edildikten sonra bu karar doğrultusunda işlem yapılır.’ denmektedir. Buna göre ; iade istenilen ülkeden garanti talebi geldiğinde hükmün kesinleşmiş olup olmadığına bakılmadan hükmü veren Mahkeme bu konuda karar verir.

Verilecek garantinin yabancı adli makamlar tarafından yeterli kabul edilebilmesi için buna ilişkin garanti verilmesine dair ek kararın hüküm fıkrasında genellikle aşağıdaki ifadelere yer verilmektedir :

'Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesine Ek 2 Nolu Protokol'ün 3. maddesi gereğince hükümlü hakkında duruşma açılarak yeniden yargılama yapılacaktır. Hükümlü duruşmaya davet edilerek kendisini savunma ve müdafii ile temsil ettirme, delillerini sunma veya delil toplanmasını isteme gibi Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yasal hakları tanınacaktır.’

Türkiye’den Yabancı Devlete İade Durumları

Yabancı ülkede işlenen bir suç nedeniyle hakkında adlî merciler tarafından ceza soruşturması veya kovuşturması başlatılan ya da mahkûmiyet kararı verilen bir yabancı, talep üzerine, soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlandırılabilmesi ya da hükmedilen cezanın infazı amacıyla talep eden devlete iade edilebilir.

1) Talep eden devlet hukuku ile Türk hukukuna göre, soruşturma veya kovuşturma aşamasında üst sınırı bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlardan dolayı iade talebi kabul edilebilir.

2) Kesinleşmiş mahkûmiyet kararları bakımından iade talebinin kabul edilebilmesi için hükmolunan cezanın en az dört ay hürriyeti bağlayıcı ceza olması gerekir.

3) İadesi istenen kişinin birden fazla suçu bulunması hâlinde, bunlardan bazılarının cezası belirtilen sürelerin altında olsa dahi birlikte iadeye konu edilebilir

4) Aynı kişi hakkında birden fazla devlet tarafından iade talebinde bulunulması hâlinde;

suçların ağırlığı ve işlendiği yer, taleplerin geliş sırası, kişinin vatandaşlığı ve yeniden iade edilme ihtimali gibi şartlar dikkate alınarak, iade taleplerinden hangisinin öncelikli olarak işleme alınacağı Merkezî Makam( Adalet Bakanlığı) tarafından belirlenir.

Sonuç olarak; İade hâlinde, kişi ancak iade kararına dayanak teşkil eden suçlardan dolayı yargılanabilir veya kişinin mahkûm olduğu ceza infaz edilebilir.(12)

İadenin Kabul Edilemeyeceği Haller

Aşağıda sayılan hâllerde iade talebi kabul edilmez:

- Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, iadesi talep edilen kişinin Türk vatandaşı olması,

- İadesi talep edilen kişinin ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasî görüşleri nedeniyle bir soruşturma veya kovuşturmaya maruz bırakılacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence veya kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması,

- İade talebine esas teşkil eden fiilin; düşünce suçu, siyasî suç veya siyasî suçla bağlantılı bir suç niteliğinde olması, Sırf askerî suç niteliğinde olması,Türkiye Devletinin güvenliğine karşı, Türkiye Devletinin veya bir Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmesi, Türkiye’nin yargılama yetkisine giren bir suç olması, Zamanaşımı veya affa uğramış olması,

- İadesi talep edilen kişi hakkında, talebe konu fiil nedeniyle daha önce Türkiye’de beraat veya mahkûmiyet kararı verilmiş olması,

- İade talebinin, ölüm cezası veya insan onuru ile bağdaşmayan bir ceza gerektiren suçlara ilişkin olması. (13)

İstisnalar

I. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar, siyasî suç olarak kabul edilmediğinden, faillerin geri verilebilme durumu ortaya çıkmaktadır.

II. İade talebinin, ölüm cezası veya insan onuru ile bağdaşmayan bir ceza gerektiren suçlara ilişkin olması halinde, cezanın niteliğine ilişkin bir ret sebebinin varlığı hâlinde, talep eden devlet tarafından, öngörülen cezanın infaz edilmeyeceğine dair yeterli teminat verilmesi hâlinde, iade talebi kabul edilebilir.

III. İadesi talep edilen kişinin, talep tarihinde on sekiz yaşını doldurmamış olması, uzun zamandan beri Türkiye’de bulunuyor olması veya evli bulunması gibi kişisel hâlleri nedeniyle, iadenin kişinin kendisini veya ailesini, fiilin ağırlığı ile orantısız şekilde mağdur edecek olması durumunda iade talebi kabul edilmeyebilir. (14)

Türkiye’nin İade Talepleri ve Şartları

1)Üst sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı kişinin iadesi talep edilebilir.

2)Kesinleşmiş mahkûmiyet kararları bakımından iade talebinde bulunulabilmesi için hükmolunan hapis cezasının en az dört ay olması gerekir.

3)İadesi istenen kişinin birden fazla suçu bulunması hâlinde, bunlardan bazılarının cezası belirtilen sürelerin altında olsa dahi birlikte iadeye konu edilebilir.(15)

Eğer ki Merkezi Makam yani Adalet Bakanlığı iadeyi uygun görmezse talebi yabancı devlete göndermeden reddedebilir. Bunun için;

- Talebin, iade için gerekli şartları taşımaması,

- Ceza infaz kurumlarında geçirilecek süre dikkate alındığında, iade yoluna başvurulmasının kişi yararı ve kamu yararı arasında açık bir orantısızlığa sebep olması,

- Türkiye’nin millî güvenliğinin veya uluslararası ilişkilerinin zarar görme ihtimalinin bulunması

durumlarından birinin gerçekleşmesi gerekir.

Tüm Bilgiler Işığında Sonuç Olarak;

Geri verme talebi hakkında karar verilirken uluslararası sözleşmeler ve 6706 sayılı kanunun öncelikle uygulanması gerekir.

Suçlunun geri verileceği devlette insan hakları ihlali riski varsa ya da suçluya yönelik yargısal güvencelerin (adil yargılanma hakkı gibi) sağlanamayacağı durumlarda ise geri verme taleplerinin reddi gerekmektedir.

--------------------

(1)  Medeni dünyanın karşı karşıya olduğu yaygın suç olgusu ile mücadelede, elindeki araçların konumu ve gücü hakkında bilgi vermesi açısından

eski ABD Adalet Bakanı Benjamin R.Civiletti tarafından Senatör Edward

Kennedy’e yazdığı mektup dikkat çekicidir. Söz konusu mektupta; “Mevcut geri verme kanunları, ticari jetlerle havayolu ulaşımı ve yüksek hızlı iletişim

dünyasına değil, atların, faytonların ve buharlı gemilerin dünyasına aittir” ifadesi yer almıştır.Bkz.GILBERT, s.1.

(2) GÜLER, s.55.

(3) Geri verme, cezai sorumluluktan bağışık olmanın bir antitezini oluşturmaktadır. Ayrıca geri verme, devletlerin ulusal ve uluslararası karakter- deki suç ve suçlulukla mücadeledeki dış politikasını da temsil etmekte- dir.Bkz.Alia YILMAZ, s.8.

(4) ÖZGENÇ,Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler,Seçkin Yayınevi,Ankara,2011, s.838;Kayıhan İÇEL, Suçluların Geri Verilmesi,İÜHFM,C:30,Sayı:1-2,1964, s.693;Adalet Bakanlığı Genelgesindeki geri verme tanımına göre; “geri verme, bir devletin ülkesinde bulunan bir bireyi, yargılanması ya da cezasının infazı için diğer bir devlete teslim etmesine imkân veren hukuki bir süreçtir”.Bkz.Adalet Bakanlığının 16/11/2011 tarihli ve B.03.0. UİG.0.00.00.06/010.06.02/7-4 sayılı Genelgesi, s.1.

(5) Nicholas KASIRER, Defenses, Exceptions and Exemptions to Extradition, International Review of Penal Law (4-9 Aralık 1989 Tarihli International Institute of Higher Studies in Criminal Sciences Siracusa/İtalya’da düzenlenen Seminer Tebliğleri Özel Sayısı),Sayı:62,1991, s.97;Kural “non inquiry” olmakla beraber, başta İngiltere olmak üzere Common Law geleneğinin hakim olduğu devletlerde, geri verme talebini inceleyen hâkim tarafından, geri verme talebine konu suçun İngiltere’de işlenmesi halinde ilgili kişinin mahkum olmasına yeter delil bulunup bulunmadığı testini yaptıktan ve bu hususta tatmin edici delilin varlığına kanaat getirdikten sonra geri vermenin diğer usuli yönlerini incelemesi uygulaması mevcuttur. Diğer taraftan, SİDAS hazırlık çalışmaları sırasında hazırlıkla görevli Uzmanlar Komitesine bu yönde bir hükmün açıkça sözleşmeye ithal edilmesi önerisi gelmişse de bu öneri Komitede kabul görmemiştir. Bkz. Dominique PONCET/ Paul Gully HART, Extradition: The European Model, New York,1986, s.497;Geoff GILBERT, Aspects of Extradition Law, Martinus Nijhoff Publishers, Dordrecht/ Boston/ London, 1991, s.57.

(6) KÖMÜRCÜ Mehmet/ÇALIŞKAN Yusuf, Suçluların İadesinin Uluslararası Hukukta Düzenlenişi ve Siyasi Suç İstisnasının Terörizmle Mücadeledeki Rolü, Türk Hukuku, Sayı 40, 1999, s. 17.

(7)YENİSEY Feridun, Milletlerarası Ceza Hukuku, Ceza Yargılarının Milletlerarası Değeri ve mevzuatı, 1. Bası, İstanbul 1988, s. 59.

(8) https://diabgm.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/iade-islemininin-hukuki-dayanaklari18022020012050

(9) https://diabgm.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/iade-islemininin-hukuki-dayanaklari18022020012050

(10) https://diabgm.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/iade-islemininin-hukuki-dayanaklari18022020012050

(11) Genelge: Suçlu iadesi işlemlerinin temel prensipleri Bakanlığımızın 16/11/2011 tarihli ve 69/4 sayılı Suçluların İadesi ve Hükümlü Nakli Konularında Adli Makamlarımızca Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar konulu Genelgesinde gösterilmiştir.

(12) CEZAÎ KONULARDA ULUSLARARASI ADLÎ İŞ BİRLİĞİ KANUNU MADDE 10

(13) CEZAÎ KONULARDA ULUSLARARASI ADLÎ İŞ BİRLİĞİ KANUNU MADDE 11

(14) Prof. Dr. Timur Demirbaş, ''Ceza Hukuku Genel Hükümler '', sf: 181,

(15) 6706 sayılı kanun madde 22.