Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Tahir Elçi Vakfı ve Diyarbakır Barosu tarafından düzenlenen anma programına Sayman Av. Gökhan Bozkurt, Yönetim Kurulu üyeleri Av. Nizam Dilek ve Av. Ali Bayram eşliğinde katıldı. TBB heyeti, Tahir Elçi'nin ailesi, Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Abdülkadir Güleç, bazı Baro Başkan ve temsilcileri ile avukatlar, Diyarbakır Adliyesi önünden Dört Ayaklı Minare'ye, üzerinde Tahir Elçi'nin fotoğrafı bulunan "Seni Unutmayacağız" yazılı pankartın arkasında cübbeleriyle yürüdü.

Dört Ayaklı Minare önündeki törende ilk olarak Tahir Elçi'nin son konuşması dinletildi.

TBB Başkanı Erinç Sağkan, burada yaptığı konuşmada, "28 Kasımlarda Tahir Başkan'ı anmak için değil, bu katliamın aydınlatılması için mücadeleyi devam ettireceğimizin mesajını vermek için toplanıyoruz. Çünkü anmak için önce ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. 9 yıldır eşinden hayat arkadaşını nasıl kaybettiğini bilmeyi, çocuklarından babalarının nasıl öldürüldüğünü bilmeyi esirgiyoruz" diye konuştu.

"GERÇEĞİ BİLMEK HEPİMİZİN HAKKI”

Bir önceki anma etkinliğinde Tahir Elçi'nin katledildiği sokağa her girişinde mahcubiyet duyduğunu ifade ettiğini söyleyen Sağkan, "Bağımsız ve tarafsız olması için mücadele ettiğim yargı sisteminin kurucu unsurlarından olan savunma makamının temsilcisi sıfatıyla yargı sisteminin bir parçası olarak, yargısal süreç kılıfı altına gizlenerek bu aileden saklanan gerçek nedeniyle mahcubiyet duyuyorum. Tek istediğimiz Tahir Başkan'ın nasıl katledildiğini öğrenmek. Ailesi, meslektaşları, Diyarbakırlılar bunu bilsin, biz de bilelim istiyoruz. 9 yıldır bu mücadeleyi devam ettirmek için toplanıyoruz. Söz veriyorum, belki 19, belki 29, belki de 99 yıl sonra bu sokak yine binlerce avukatla dolacak. Avukatlar Dört Ayaklı Minare'nin önüne ne olduğunu bilerek, Başkanımızı anmak için gelecek. Biz hak savunucuları olarak bunu elbet bir gün hayata geçireceğiz" şeklinde konuştu.

Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Abdulkadir Güleç de "Tahir Elçi suikastı karanlık dönemin başlangıcına zemin olarak kullanılmış, o günden bu yana toplumun adalete olan inancı yok olma noktasına gelmiştir" ifadesini kullandı. Güleç, Tahir Elçi suikastının aydınlatılması için bütün güçleriyle mücadele etme kararlılığında olduklarını söyledi.

Av. Türkan Elçi de "9 yıldır biz burada, bu kanlı sokaktayız" diyerek, "Barışı ve insanın yaşam hakkının kutsallığını bıkmadan, usanmadan anlatmak için geldik. Her yıl biraz daha çoğalarak, inanarak geleceğiz" şeklinde konuştu.

Dört Ayaklı Minare önündeki törenin ardından Merkez Bağlar ilçesindeki Yeniköy Mezarlığı'nda düzenlenen törende, Tahir Elçi'nin mezarına karanfiller bırakıldı.

"TAHİR ELÇİ DAVASI VE CEZASIZLIK" PANELİ

Anma etkinliği kapsamında "Tahir Elçi Davası ve Cezasızlık" konulu bir panel gerçekleştirildi. Tahir Elçi Konferans Salonu'nda yapılan panele konuşmacı olarak TBB Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Abdülkadir Güleç ve Tahir Elçi Vakfı Başkanı Av. Mahsum Batı katıldı.

Sağkan, Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Av. Şilan Çelik'in moderatörlüğündeki panelde; cezasızlık politikasının, Tahir Elçi'nin hayatını adadığı mücadele alanlarının başında geldiğini söyleyerek, bu politikanın farklı adımları olduğunu hatırlattı. 'Gerçeği bilme' hakkına vurgu yapan Sağkan, "Bence cezasızlık içerisindeki en ağır ve ilk basamak, gerçeği bilme hakkıdır. Çünkü cezasızlıkla mücadelenin temelinde onarıcı adalet yer alır. Bazen şüphelilerin en ağır cezayı almasındansa sadece gerçeği bilmek bile mağdur bakımından çok önemli bir adım olabilir. Bu ülkede yaşayan her bireyin hakkı olduğu gibi Tahir Başkan bakımından da avukatların, daha özelde Diyarbakır Barosu mensuplarının, en temelde ise Sayın Türkan Elçi'nin ve Tahir Başkan'ın çocuklarının gerçeği bilme hakkı var. Ve bu bazen cezalandırmadan çok daha kıymetlidir" şeklinde konuştu.

"İDARİ KOLLUK VE ADLİ KOLLUK AYRIMI NET OLARAK ORTAYA KONMALI"

"Bizim Tahir Başkan konusunda yaşadığımız cezasızlık süreci, gerçeğin ortaya çıkmaması için yürütülen bir yargısal faaliyet görüntüsüyle mücadeleye dönüşmüş durumdadır. Ve bizler için asıl acı taraf budur" diyen Sağkan, soruşturma aşamasındaki eksikliklere dikkat çekti.

Sağkan şunları söyledi:

"Barolara ve TBB’ye düşen bir diğer görev de artık idari kolluk - adli kolluk ayrımının net olarak ortaya konarak adli kolluğun sadece CMK'da düzenlenen bir maddeden ibaret kalmayıp gerçek anlamda hayata geçmesini sağlayacak çalışmaları hızlı ve etkin şekilde yürütmektir. Artık adli kolluğun idari kolluk biriminin içerisinden tamamen çıkarılması, idari kolluk ve adli kolluk binaları ile sıralı amirlerinin ayrılması, adli kolluk biriminin idari kolluk görevine devam etmemesi ve birbirlerinden tamamen bağımsız yapılandırılmaları gerekmektedir. Bunu başaramadığımız müddetçe, şüphelisinin veya sanığının bir kamu görevlisi olduğu pek çok davada, bugün yaşadığımız sorunları yaşamaya devam ederiz."

Haber ile ilgili Görseller

Görüntüle

Görüntüle