Kişiler, bir mal veya ürün satın almak istediğinde ve birikimi ürünün bedelini karşılamadığında 3. kişilerden veya finansman kuruluşlarından borç finansman kullanırlar. Dünyada finansman sağlayan en yaygın kurum bankalardır. Bankalar finansman sağlarken bundan bir faiz geliri elde ederler. Faiz geliri elde etmek veya faiz ile borç almak İslamiyet başta olmak üzere pek çok dinde yasaklanmıştır. Faizle borç almak istemeyen insanlar mal ve ürün sahibi olmak için kurumsal yapısı olan şirketlerden finansman kullanamamaktadır. Bu kişilerin finansman ihtiyaçlarını karşılaması için belirli bir ücret karşılığında faizsiz finansman sağlayan şirketler kurulmuştur. Türkiye’de faizsiz finansman sağlayan tasarruf şirketleri bir dönem faaliyetlerini yasal mevzuata tabi olmadan yürütmekteydi. Nedeni bu tür şirketlerin faaliyetlerini düzenleyen yasal mevzuatın bulunmamasıydı. Müşterilerin bir kısmının mağduriyeti neticesinde bu konuda yasal düzenleme yapılmıştır.

7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 7. Maddesi ile 6361 sayılı kanuna 39/A maddesi eklenmiştir. 6361 sayılı kanunun 39/A maddesi tasarruf finansman sözleşmelerini “…belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşmedir. “ şeklinde tanımlamıştır. Kanuni düzenlemede ilk dikkat çeken kısım tasarruf finansman sözleşmeleriyle yalnız konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için finansman kullandırılabilecek olmasıdır. Kanuna göre tasarruf finansman şirketleri nakit finansman sağlamak amacıyla tasarruf finansman sözleşmesi yapamayacaklardır. Tasarruf finansman sözleşmeleri şirkete müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü yüklerken, bunun karşılığında şirketin müşteriden organizasyon ücreti almaya hakkı olduğunu düzenlemiştir.

6361 sayılı kanunun 39/A maddesinde, müşterinin sözleşmeden cayma ve fesih hakkı olduğu düzenlenmiştir. Kanun, müşterinin sözleşmeyi imzalamasını takip eden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeden ve cezai şart ödemeden sözleşmeden cayma hakkına sahip olduğunu düzenler. Ayrıca cayma kararının bildirilmesinden itibaren on dört gün içinde şirketin, organizasyon ücreti dâhil olmak üzere müşteriden aldığı tutarın tamamını iade edeceği kanunda düzenlemiştir. Cayma hakkının kullanılması halinde müşteri, ödediği tutarın tamamını bildirimden itibaren on dört gün içinde iade aldığı için tutar ve iade süresi açısından büyük bir zarara uğramadığı kanaatindeyiz. Lakin sözleşmenin feshinde süreç bu kadar net değildir.  

Kanunun 39/A maddesi 4. Fıkrası müşterinin, tasarruf dönemi bitene kadar tasarruf finansman sözleşmesini fesih hakkına sahip olduğunu düzenlemiştir. Ayrıca şirket, sözleşmenin feshi halinde, organizasyon ücreti dışında kalan tutarı, Kurulca belirlenecek süre içinde müşteriye iade etmekle yükümlü tutulmuştur. Kanunun 3. Maddesinde tanımlar başlığı altında, Kurul ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun ifade edildiği belirtilmiştir. Sözleşmenin feshi halinde organizasyon ücreti dışında kalan tutarın iadesi için Kurulun belirlediği azami süre Tasarruf Finansman Şirketlerinin Kuruluş Ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik’in 17. Maddesi 8. Fıkrasında altı ay olarak belirlenmiştir. Kurulun belirlediği süre azami süredir. Sözleşmede daha kısa bir süre kararlaştırılabilir. Uyuşmazlık halinde sözleşmede belirtilen sürenin uygulanacağı kanaatindeyiz.

Pratikte müşterilerin yaşadığı en büyük sorun tasarruf finansman sisteminden çıkmak istediklerinde ödemiş oldukları organizasyon ücretini şirketten iade alamamalarıdır. Tasarruf finansman şirketleri sözleşmeden doğan yükümlüklerini belirli bir dönem için yerine getirirler. Yönetmelik, finansman döneminin azami vadesi konut ve çatılı işyeri sözleşmeleri için yüz yirmi ayı, taşıt sözleşmeleri için altmış ayı aşamayacağını düzenlemiştir. Dolayısıyla finansman şirketleri, müşterilerinden azami altmış ay ve yüz yirmi aylık sürelerde hizmet vermek için organizasyon ücreti almaktadır. Müşterinin yüz yirmi aylık tasarruf finansman döneminden 10. ayda çıkmak istemesi halinde, şirketin yüz yirmi ay boyunca vermeyi taahhüt ettiği hizmet karşılığı olan organizasyon ücretini iade etmemesinin adil olmadığı kanaatindeyiz. Uygulama, 7292 Sayılı değişiklikten önce imza edilmiş sözleşmelerde, organizasyon ücretinin, şirketin toplam hizmet süresinin müşterinin sistemde kaldığı süreye oranlanarak müşteriye iade edilmesi yönündedir. 6361 sayılı kanunun 39/A maddesi yürürlüğe girdikten sonra imzalanan sözleşmelerin feshinde, organizasyon ücreti dışında kalan birikim tutarının iade edileceği hüküm altına alınmıştır.

6361 sayılı kanunun 39/A maddesi 4. Fıkrasındaki sözleşmenin feshine ilişkin hükmün, şirketin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemesi halinde müşterinin sözleşmesini fesih etmesi halinde çıkacak hukuki uyuşmazlıklarda uygulanmaması gerekmektedir. Şirket tarafından finansman tutarının taahhüt edilen tarihte müşteriye kullandırılmaması halinde, müşterinin sözleşmeyi fesih etme hakkı doğacağını ve haklı nedenle feshin gündeme geleceğini ve bu nedenle tasarruf finansman sözleşmesinin feshine yönelik 6361 sayılı Kanun 39/A maddesi yerine genel hükümlere gidilerek TBK 117-126 maddelerinde düzenlenen borçlunun temerrüdü hükümlerinin uygulanması gerektiği kanaatindeyiz.