Günümüzde gelinen aşamada milyonlarca insan; inişli çıkışlı piyasa takibine dayalı bir sistem dahilinde ‘kripto para’ adı verilen sanal paraları alıp satmakta ve farklı amaçlar dahilinde bireysel bir ekonomik devinim yaratmaya çalışmaktadır.

Bu yüksek sayıda rağbet sebebiyle; kripto paraların alınıp satılabilmesi için aracılık eden ulusal ve uluslararası birçok şirket piyasada bu alanda icraat sağlamaktadır.

Thodex şirketi de; 14.09.2017 tarihinden bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren ve kripto para alım satımına aracılık eden ilk yerli şirkettir.

Büyüyen hacmi ile Türkiye’de piyasa devi olma yolunca ilerleyen Thodex şirketi, şu an çok farklı ithamlar ile karşı karşıya kalmış durumdadır. Şöyle ki; üyelerin cep telefonlarında kullandıkları Thodex uygulamasına giriş yapamamaları ile başlayan, akabinde resmi internet sitesine erişememe ve şirket sahibinin şahsi sosyal medya hesabındaki tüm verilerini silmesi ile devamı gelen, 21.04.2021 tarihinde ise Şirketin sosyal medya ve internet sitesinden 5 günlük kapanma bildirisinde bulunması ile şu anlık sonlanan süreçte; çoğu insan, dolandırıldığını ve şirket sahibinin Thodex bünyesindeki paralar ile yurtdışına kaçış sağladığını iddia etmektedir.

Bu iddiaların gerçek olup olmadığı henüz resmi şekilde belirlenememiş olsa da; işbu süreçte Thodex üzerinden kripto para alım ve satımı yapan, alım - satım hakkı engellendiği için zarara uğrayan ve belki de iddia edilenler vuku bulduğu takdirde sisteme yatırmış/kazanmış olduğu tüm parasını kaybedecek olan üyelerin, haklarını sürecin henüz başındayken aramaya başlaması, kendilerini ilerleyen aşamalarda daha avantajlı hale getirecektir.

Mağduriyet yaşayarak parasını kaybetme durumu ile karşı karşıya kalan tüm üyelerin/kişilerin hukuken belirli yollara başvurma hakları saklıdır. Ne yazık ki; ülkemizde henüz kripto paralara ilişkin özel bir kanun düzenlemesi yer almadığından; hukuki uyuşmazlık veyahut mağduriyet yaratan veya mağduriyet tehlikenin mevcut olduğu durumlarda kişileri koruyan özel bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu sebeple; genel hükümlere ve yollara başvurma zaruriyeti doğacaktır.

Öncelikle; savcılığa suç duyurusunda bulunulması, buna ilişkili olarak belirli tedbirlerin talebi, şirket hakkında icra takibi başlatılması, hukuk mahkemelerinde hak aranması bu aşamada maddi mağduriyeti giderebilecek başlıca yollardan olup; Thodex sistemine kayıt olurken, rızaen verilen kişisel verilerin silinmesinin talebi de kişisel hakların korunmasına yardımcı olacaktır.

İlk olarak savcılığa suç duyurusunun nasıl ve ne şekilde yapılması gerektiğinden bahsedecek olursak; daha önceden hazırlanmış olan dilekçe ile, üyenin/kişinin ikametgahına en yakın adliyeye giderek savcılığa başvuru yapması gerekmektedir.

Şikayet dilekçesi başvurulan adliye ve savcılığa hitaben yazılmalıdır.

Dilekçede ‘şikayet edilen’ sıfatının doğru şekilde belirlenmesi önemlidir; zira, direkt olarak Thodex yazıldığında bunun bir anlamı olmayacaktır. Çünkü; MERSİS sisteminden kontrol sağlandığından Thodex adını kullanan şirketin “KOİNEKS TEKNOLOJİ ANONİM ŞİRKETİ” ticaret unvanı ile ticaret siciline kaydedildiği, Vergi Numarasının “5740481101” olduğu, “MERDİVENKÖY MAHALLESİ BORA SK. NİDA KULE GÖZTEPE Sit. A Apt. NO: 1 -3/58 KADIKÖY/İSTANBUL” adresinde şirket faaliyetlerinin devam ettiği ve temsile yetkili tek kişinin “Faruk Fatih ÖZER” olduğu anlaşılmaktadır. Hem ticaret unvanı hem de temsile yetkili tek kişi yani şirket sahibinin adı, dilekçede şikayet eden sıfatına karşılık olarak yazılabilmektedir.

Dilekçe muhteviyatında; üyenin Thodex’e tahmini katılım tarihi, yatırılmış olan paraların net meblağı, bunları gösterir Banka dekontlarının nüshaları ve yaşanılan şahsi mağduriyetin izahı yer almalıdır. Tüm bunların bahsedilmesine müteakip hem şirket hem de yetkilisi hakkında belirli suçlar açıkça isnat edilerek, oluşturulacak olan iddianamenin kapsamı genişletilmelidir.

Dilekçede isnat edilebilecek suçlar:

1. Nitelikli Dolandırıcılık

(TCK m. 158/1-f ve m.158/1-h uyarınca; Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle ve tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında işlenmesi)

2. Güveni Kötüye Kullanma

(TCK m. 155/2 uyarınca; Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi)

3. Şirket veya Kooperatifler Hakkında Yanlış Bilgi

(TCK m.164 uyarınca; Bir şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür veya temsilcileri veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyanlar, kamuya yaptıkları beyanlarda veya genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verecek veya verdirtecek olması)

4. Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme Veya Değiştirme

(TCK m.244/2 uyarınca; Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderme eylemi)

Şikayet dilekçesine eklenebilecek suçlardandır.

Tüm bu suç isnatlarına ek olarak; belirli lehe tedbirlerin alınabilmesi amacı ile;

- Şirket ortağı hakkında yakalama kararı (CMK m.90),

- Şirket ortağının ev, işyeri ve ona ait diğer yerler için arama kararı (CMK m. 116),

- Şirket çalışanlarının evleri, işyerleri ve onlara ait diğer yerler için arama kararı (CMK m.117/1),

- İlgili kişilere ait bilgisayarların aranması, toplatılması kararı (CMK m.134),

- Şirketin/ortağın hak ve alacaklarına, Banka hesaplarına ve sair tüm hususa el konulması (CMK m.128),

- Kazancın muhafaza altına alınması (CMK m.123/1),

- Şirket çalışanlarının ve ortağının telefonlarının dinlenilmesi, kaydedilmesi için iletişimin tespiti (CMK m.135)

Talepleri de şikayet dilekçesine eklenebilir.

Sayılan tüm bu tedbirlerin talepleri şikayet edecek kişiler tarafından dilekçe muhteviyatına eklenebileceği gibi; şikayetlerin ciddiyeti ve sayısı söz önüne alındığında Savcılık tarafından resen de gerçekleştirilebilecektir.

Mağduriyet yaşayan insanların sayısının çokluğu ve bu sayının içinde her kesimden  insanın yer aldığı tarafımızca bilindiğinden; dilekçenin oluşumu hakkında genel kapsamlı bir bilgilendirme yapılmıştır. Bu şekilde ayrıntıya yer verilmesinin sebebi hakkını özel bir vekil aracılığı ile arama maddi gücüne sahip olmayan olan her vatandaşın; büyük eksiklikler içermeyen, ciddiye alınabilir, temel, basit ama güçlü bilgilerden oluşan bir dilekçe ile de şahsen başvuru yapabilmesinin yolunu açmaktır.

Bir diğer seçecek ise, şirkete yönelik icra takibi başlatılmasıdır. Burada yapılması gereken; icra dairesine gidilerek, ilamsız icra takibi adı altında, bankadan Thodex’e gönderilen paraları ispatlayan dekontlar dayanak gösterilerek, şirketin yukarıda belirtilmiş olan ticaret unvanına yönelik icra takibi başlatılmasıdır. Bu durumda; şirketin icra takibine yönelik süresi içerisinde itirazı söz konusu olmaz ise, şirket mallarına ve alacaklarına haciz koyularak hızlı bir şekilde borç tahsilatı yapma imkanı söz konusu olabilecektir. Şu an böyle bir durum olmamakla beraber; şirketin tasfiye sürecine girmesi mevzu bahis olur ise de; kişinin elinde kesinleşmiş bir icra takibinin olması mezkur dönemde kendisine büyük bir öncelik ve avantaj sağlayacaktır.

Başka bir hukuki yol olarak da, Şirkete karşı dava açılması mümkündür. Parasal sınırlara göre görevli mahkeme belirlenecek olup; 11.330 TL ve üzeri alacaklar için direk olarak tüketici mahkemelerine, 11.330 TL ile 7.550 TL aralığında bulunan alacaklar için il tüketici hakem heyetlerine, 7.550 TL’nin altında olan alacaklar için ise ilçe tüketici hakem heyetlerine başvuruda bulunulmalıdır.

Her ne kadar genellikle bireysel şekilde kripto para alım – satımı gerçekleşse de; şirket hesabı üzerinden kripto para alım - satımı sağlayan tüzel kişiler için görevli mahkeme ise ticaret mahkemesidir.

Unutulmamalıdır ki, dava süreçleri ülkemizde uzun sürmektedir. Zira; buradaki durum daha da şaibeli olup, davanın yöneltileceği kişi ve kurumların muhatap olarak bulunamama ihtimalleri mevzu bahistir. Her ne kadar bu sürecin sonunda ele geçecek olan mahkeme ilamı en güçlü belge niteliğine haiz olsa da, kısa vadede ve hızlıca mahkemeler tarafından karar oluşturulması çok mümkün değildir. Bu sebeple, evleviyetle hukuk davası yoluna da gidilmeli ancak icra takibine öncelik verilmesinin daha doğru olacağı düşünülmektedir.

Maddi haklarla beraber kişisel hakların korunması da bir o kadar kıymetlidir. Thodex uygulamasına üye herkesin bildiği üzere; uygulamada 4 ayrı seviye mevcuttur. Birinci seviye, uygulamaya giriş yapılması ile oluşturulmaktadır. İkinci seviyeye erişim ise, kimlik bilgilerinin girilmesi, kişisel iletişim bilgilerinin kaydedilmesi ile sağlanmaktadır. Ancak; kripto para alım - satımı yapılabilmesi için üyenin üçüncü seviyeye gelmiş olması şarttır. Üçüncü seviyede istenen koşullar ise; kimlik kartının ön ve arka tarafının fotoğraflarının çekimi; buna ek olarak, üyenden bir elinde kimlik kartı, diğer elinde ise ‘Thodex ve uygulamaya giriş tarihi’nin yazdığı bir kağıt tutarak öz çekim yapması istenmektedir.

Daha açık bir ifadeye; bu koşulları yerine getiren üyelerin, hem kimlik bilgilerinin tespiti sebebi ile tüm kişisel verileri hem de kişinin görüntüsü üzerindeki hakkı ihlal edilmektedir. Uygulamada alım - satım yapmak için zorunlu tutulan bu durum Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırılık yaratmaktadır. Her ne kadar bu veriler başta rızaya dayalı şekilde verilmiş olsa da, bu aşamada ilgili verilerin Şirket datasından ve saklanabilecek her yerden sildirilmesi hakkı mevcuttur. Zira; şirkete karşı güven sarsılması yaşandığından, ileride kişisel verileri ve görüntüleri kullanarak insanları daha farklı ve büyük mağduriyetlere sürükleyebilme ihtimali her daim düşünülmeye açıktır.

KVKK m.11/1-e atfı ile m. 7 uyarınca; hukuka uygun ve rızaya dayalı şekilde işlenen kişisel veriler, bu işlenmeyi gerektiren sebepler ortadan kalktıktan sonra ilgili kişinin talebi üzerine silinir ve yok edilir.

Burada, artık Thodex şirketi ile yaşanan ihtilaf sonucu, kişisel verilerin işlenmesi ilgili kişiler (üyeler) yönünden her an mağduriyet doğurabileceğinden, bu verilerin silinmesi Şirketten talep rahatlıkla talep edilebilecektir.

Kişisel verilerin silinmesi talebi; öncelikle herhangi bir iletişim yolu ile yazılı şekilde Şirkete iletilmelidir. Bu başvuru; iadeli taahhütlü mektup yollayarak, ihtarname çekerek, mail göndererek, fax yoluyla ileterek, elektronik tebligat adresine tebligat göndererek ve akla gelecek, ispat faaliyeti mevcut tüm yollarla sağlanabilir. Şirket bu başvuruya en geç 30 gün içerisinde cevap vermekle mükelleftir. Cevap vermediği veyahut verilen cevabın yetersiz bulunduğu durumlarda; ilgili kişi yani başvuruda bulunan kişi, Şirketin cevabını öğrendiği tarihten itibaren 30, en geç 60 gün içinde Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na başvurma hakkını elde etmektedir. Böylece süreç başlatılmış olup, Kişisel Verileri Koruma Kurumu gerekli mağduriyeti gidererek hem verilerin silinmesine hem de uygun görülür ise Şirkete idari para cezası kesilmesine karar verecektir.

Thodex datasında mevcut kişisel verilerin silinmesi için en doğru, kesin ve kısa yol budur.

Sonuç olarak; henüz açıklığa kavuşmamakla beraber, ülke geçmişinde yaşanan kötü tecrübelerin de verdiği bilinç ile her duruma hazırlıklı olunmalı ve kısa süre içerisinde, en lehe yöntemler seçilerek üyelerin/kişilerin haklarını hukuki yollar ışığında aramaya başlaması, hem toplumun bilincinin arttırılması hem de mağduriyetlerin giderilme ümidinin yasal dayanaklara bağlanacak olması hasebi ile ivedilik arz etmektedir.