Kentleşmenin bir sonucu olarak insanlar toplu yapı alanlarında müşterek olarak yaşamak zorunda kalmışlardır. Dolayısıyla, toplu olarak yaşamanın beraberinde getirdiği birtakım problemler de gündeme gelmektedir. Bu problemlerin başında evcil hayvanları ve onların sahiplerini yakından ilgilendiren evcil hayvan besleme yasağı problemi gelmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; hukuk sistemimizde apartman ve sitelerde evcil hayvan beslenmesini açıkça yasaklayan bir kanun ya da yönetmelik hükmü mevcut değildir. Ayrıca mevcut olan Kat Mülkiyeti Kanunu’muzda da apartman ve sitelerde evcil hayvan beslenmesi ile ilgili detaylı düzenlemeler mevcut değildir. Bundan dolayı sorunun çözümünde bina yönetim planlarını irdelemek gerekmektedir. Bina yönetim planları, kat maliklerinin kendi aralarında yaptığı bir sözleşme niteliğindedir ve bu planda, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 28. Maddesinde yer alan hükümlere göre, apartman yönetim planı kapsamında apartmanın yönetim tarzı, kullanma maksat ve şekli, yönetici ve denetçilerin alacakları ücret ve yönetime ait diğer hususlar düzenlenmektedir. Bina yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olma özelliğini taşımaktadır. Bina yönetimi planında, gayrimenkulün nasıl yönetileceğine, ana gayrimenkul için alınan kararlara da yer verilmektedir. Söz konusu plan, bina yöneticisi tarafından kat malikleri kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda hazırlanmaktadır.

Evcil hayvan beslenmesi konusundaki uyuşmazlıklar çoğunlukla, kat malikleri tarafından evcil hayvanın tahliye edilmesi talebiyle hayvanı besleyen kat malikine karşı sulh hukuk mahkemesinde dava açılmasından kaynaklanmaktadır. Çoğunlukla yerel mahkemeler ve Yargıtay, sorunu bina yönetim planları çerçevesinde çözmektedir. Bina yönetim planında evcil hayvan beslenmesi açıkça yasaklanmış değilse ve hayvan, çevreye ve diğer kat maliklerine rahatsızlık vermiyor ise; hayvanın tahliyesine ilişkin talepler mahkemeler tarafından reddedilmektedir. Fakat sitenin veya apartmanın sahip olduğu bina yönetim planında evcil hayvan beslenmesi açıkça menedilmiş ise bu durumda gerek yerel mahkemelerin birçoğu gerekse Yargıtay, hayvanın diğer kat maliklerini rahatsız edip etmediğini saptamaksızın salt olarak yönetim planının hayvan beslenemeyeceğine dair olan maddesini hükme esas almaktadır. Bu noktada Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesinde yer alan; “Kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.” hükmü göz ardı edilmekte ve birçok evcil hayvan ve sahibi de mağduriyet yaşamaktadır.

Konuyla ilgili İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/542 Esas ve 03/04/2013 tarihinde vermiş olduğu gerekçeli kararı, bu sorunu hakkaniyete dayalı bir şekilde çözüme kavuşturması ve gerek evcil hayvanların gerekse onların sahiplerinin mağduriyetlerini önleyebilmesi bakımından oldukça önemlidir.  Söz konusu kararda, bina yönetim planında evcil hayvanın beslenmesi açıkça yasaklanmış olmasına rağmen mahkeme, hayvanın tahliyesi talebini reddetmiştir. Mahkemenin bu talebi reddetme nedeninin temelinde hayvanın tahliyesinin kişilik haklarına aykırı olacağı düşüncesi yatmaktadır. Bu da oldukça yerinde bir tespittir. Çünkü Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1. ve 2. Maddelerine göre ‘’Bütün hayvanlar biyolojik denge kavramı içerisinde var olmak bakımından eşit haklara sahiptir.’’ ve yine ‘’Bütün hayvanlar saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.’’ denilmek suretiyle hayvanların da insanlar gibi hak sahibi varlıklar olduğu kabul edilmiştir. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, hayvanların temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen bir metin olması sebebiyle, hâkimin dava konusu olan hayvan için hüküm kurarken bu mevzuata da diğer mevzuatlarla birlikte başvurması gerekmektedir. Yine bildirgenin 5. Maddesinin 1. ve 2. fıkralarında bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvanın uygun beslenme ve bakım görme hakkına sahip olduğu belirtilmiş ve hayvanların da tıpkı insanlar gibi hak ehliyetine sahip olduğu da vurgulanmıştır.

Sonuç olarak; hayvanın çevreye veya diğer kat maliklerine karşı huzursuzluk yaratıcı veya rahatsızlık verici davranışlarının gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilmeksizin salt olarak bina yönetim planlarının hükme esas alınması hakkaniyete aykırıdır. Borçlar Kanunu’nun 27. maddesinde yer alan “kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak geçersizdir.” hükmüne istinaden, hayvanın temel hak ve hürriyetlerini göz ardı ederek düzenlenmiş olan bina yönetim planları uygulanmamalı, diğer insanlarla birlikte yaşamaya uyum sağlamış olan hayvanın sahibiyle kurduğu duygusal bağ zedelenmemeli ve mahkemeler tarafından alınacak olan kararlar hak ehliyetine sahip olan hayvanın temel hak ve hürriyetlerine aykırı olmamalıdır.

Av. Begüm GÜREL (LL.M.) & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Meltem KILIÇ