Arabuluculuk; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda  belirtildiği üzere sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen  alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu yöntem, süregelen bir davada ya da henüz yargı önüne gelmemiş uyuşmazlıklarda da kanunun öngördüğü çerçevede kullanılabilir.

Arabuluculuk yöntemi tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Bu yöntemde yargılama sürecinden farklı olarak; uyuşmazlığın tarafları, uzlaşmaya varabilmek için genel ahlak ve kamu düzenine uygun olan her türlü yöntemi uygulayabilir. Örneğin; yabancı hukuk kuralları uygulanarak uyuşmazlığın çözülmesi yoluna gidilebilir.

Arabuluculuk yönteminin yargılama sürecinden farklı olarak sağladığı önemli olanaklardan bazıları sürecin; taraflarca yönlendirilmesine olanak sağlaması, görüşmelerin içeriğinin tamamen gizli kalması, sürecin  yargılama sürecine göre çok daha kısa sürmesi, az masrafa yol açması ve tarafsız bir uzman olan arabulucu tarafından sürecin yürütülmesidir. Yargılama sürecinde davanın tek bir kazananı olacak iken, arabuluculuk yöntemi ile uyuşmazlık çözüme kavuşturulduğunda her iki taraf, hem maddi hem de manevi olarak kazanmış olmaktadır.

Ülkemizde 22 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı kanun ile hayata geçirilen arabuluculuk uygulamaları, her geçen gün daha çok talep görmeye devam etmektedir. Faaliyete geçirilen pilot mahkemeler ile taraflar arabulucuya yönlendirilmekte, adliyelerde oluşturulan arabuluculuk merkezleri ile ilgililer hem arabuluculuk hakkında detaylı olarak bilgilendirilmekte hem de arabulucuya başvurabilmektedirler. Tüm bu süreçte hem yargı mensuplarının, hem avukatların hem de vatandaşların arabuluculuk hakkında daha çok fikir sahibi olması ile bu yönteme başvuru sayısında artış olmakla birlikte, mahkemelerin iş yükünün ciddi oranda hafiflemesi de söz konusu olmaktadır.

Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın yayınladığı “Arabuluculuk Uygulamalarına İlişkin İstatistiki Veriler” e göre, ilk arabuluculuk uygulamalarına başlanılan 2013 yılı Kasım ayından itibaren, en çok arabulucuya gidilen il İstanbul olup onu sırasıyla İzmir, Ankara ve Bursa izlemiştir. Uyuşmazlıkların taraf sayılarına göre dağılımına baktığımızda tarafların % 97'si 2 taraftan oluşmaktadır. 705 başvuru ile en çok başvuruda bulunulan konu “işçi alacakları” olup; telif hakları ve tazminat bakımından 165 , maddi-manevi tazminat bakımından 70, borç - alacak ilişkisi bakımından 33, mal paylaşımı- rejimi-ayrılığı ve miras taksimi bakımından 23 başvuruda bulunulmuştur.

İstatistiklere göre, 26 ilden yapılan 1053 başvurunun 1021 tanesi anlaşma ile sonuçlanmıştır yani %98 oranında başarı sağlanmıştır.[1] Bu sonuç; arabuluculuk yönteminin tarafları çözüme götüren ve uyuşmazlıkları çözmede etkili bir yol olduğunu açıkça kanıtlamaktadır. 31.10.15

Av. Elif Ezgi SIVACIOĞLU

Hukuk Arabuluculuk Kültür ve Bilim Derneği (HAKBİL-DER)
Genel Sekreteri

 
----------------------------------
[1] http://www.adb.adalet.gov.tr/Sayfalar/istatistikler/uygulamalar/adb_uygylamalari/images/index.html