Yrd. Doç. Dr. Sinan KOCAOĞLU, sadece hükümlülerin değil tutukluların da eşleri ile mahrem şekilde görüşebilmesi ile ilgili Hukukihaber.net’e özel açıklamalarda bulundu.

Ankara Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. S. Sinan KOCAOĞLU'nun sadece hükümlülerin değil tutukluların da eşleri ile mahrem şekilde görüşebilmesi ile ilgili Hukukihaber.net’e özel yaptığı açıklama şöyle;

Teşvik Esaslı Ödüller (Özellikle Eşler İle Mahrem Bir Şekilde Görüşebilme) Sadece Hükümlüler İçin Değil Tutuklular İçin de Uygulanmak Zorundadır

1. 31 Ocak 2013 tarihli ve 28545 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış olan 6411 sayılı Kanun ile 5275 sayılı “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun” (CGTİHK) da değişiklik yapılmıştır.

2.   Anılan kanunun 6. Maddesi ile 5275 sayılı CGTİHK’nun 51.maddesinde “hükümlü”ler için “teşvik esaslı ödüller” ihdas edilmiştir.

3.  Buna göre hükümlülere tanınan teşvik maksatlı ödüller şunlardır: a) Kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan evli hükümlüler, en geç üç ayda bir kez olmak üzere, üç saatten yirmi dört saate kadar eşleri ile kurum veya eklentilerinde ceza infaz kurumu personelinin yakın nezareti olmaksızın mahrem şekilde görüştürülebilir; b) Çocuk hükümlülere, en geç iki ayda bir kez olmak üzere, üç saatten yirmi dört saate kadar ana ve babasıyla veya vasisiyle kurum ya da eklentilerinde ceza infaz kurumu personelinin yakın nezareti olmaksızın aile görüşmesi yaptırılabilir; c) Haftalık ziyaret süresi iki saate kadar uzatılabilir; d) Kapalı ziyaret yerine açık ziyaret yaptırılabilir; e) Üst üste kullanılmayan en fazla üç haftalık ziyaret süresi toplu olarak kullandırılabilir; f) Haftalık telefonla görüşme süresi veya sayısı iki katına kadar artırılabilir; g) Sosyal, kültürel veya sportif etkinliklerden öncelikli veya daha uzun süreli yararlanmaları sağlanabilir; h) Haftalık harcama miktarı yarı oranında artırılabilir; ı) Tek kişilik odalarda televizyon bulundurma imkânı verilebilir; j) Hediye verilebilir; k) Takdir belgesi veya tavsiye mektubu verilebilir (CGTİHK m. 51/3).

4.  Teşvik maksatlı ödüllerin kullanılmasında kullanılacak olan kriter, kurum içindeki veya dışındaki genel durumları, eğitim ve iyileştirme faaliyetlerine katılımları, kurum düzenine karşı tutumları ve kendilerine verilen işlerdeki gayretleri dikkate alınarak teşvik esaslı ödüllerden yararlandırılabilirler (CGTİHK m. 51/1).

5. Ödüllendirme sisteminin usul ve esasları ile bu ödüllerden yararlanmanın kapsam ve şartları, suç türleri dikkate alınarak yönetmelikle belirlenir (CGTİHK m. 51/4).

6. Ceza hukukunun aksine bir şekilde ceza muhakemesi hukukunda ve ceza infaz hukukunda “kıyas” mümkündür (TCK m. 2/3).

7. Yani kanunda “hükümlü”ler için konulmuş bulunan teşvik esaslı ödüllerin “tutukluları” da kapsaması hukukun icabı gereğidir.

8.   Çünkü, genel bir hukuk ve mantık kaidesi olan “çoğu kapsayan, azı da kapsar” infaz hukuku bağlamında daha geniş bir kavram olan hükümlülük ile daha dar bir kavram olan tutukluluk için “hayli hayli” (argumentum a fortieri) geçerlidir.

9. Keza, Anayasa’nın 10. Maddesinde düzenlenmiş olan “Eşitlik İlkesi” gereğince hükümlülere tanınan bir hakkın tutuklulara tanınmaması hukuk mantığına ve adalet anlayışına uygun düşmez.

10. Yine aynı şekilde daha hakkında kesinleşmiş bir karar olmayan ve “Suçsuzluk Karinesi”nden yararlanması gereken tutuklunun bahsi geçen teşvik esaslı ödüllerden yararlanamayıp; hakkında kesinleşmiş karar olan hükümlülerin yararlandırılması kanun koyucunun iradesine aykırı olduğu gibi akla ve mantığa da tamamen terstir.

11. Zaten, bu mantıkla hareket eden Kanun Koyucu CGTİHK’nun 51. maddesinin de bulunduğu çeşitli maddelerin  tutukluluk hâliyle uzlaşır nitelikte olanlarının tutuklular hakkında da uygulanabileceğini öngörmüştür (CGTİHK m. 116).

12. Öte yandan belirtmeliyiz ki hükümlü ya da tutuklu bir kişinin cezaevi/tutukevinde tutulması aynı zamanda aileleri içinde dolaylı bir cezadır. Üstelik, tutukluluk bir tedbir olup, ancak istisnai hallerde uygulanması esastır.

13. Ancak söz konu kısıtlamalar dışarıda hükümlülüğün ya da tutukluluğun bitmesini bekleyen “eş”ler için doğrudan bir ceza haline gelmektedir.

14. Evlilik birliğinin korunması, “evlilik birliğinin gerektirdiği her türlü aile düzeni ve bu düzenin sürdürülmesi” açısından eşlerin karşılıklı ihtiyaçlarını giderebilmesi ve bu sayede de hükümlünün ıslahı için evrensel hukuk ilkeleri ile uyumlu bir şekilde getirilen teşvik amaçlı ödüllerin CGTİHK’da düzenlenmesi isabetli olmuştur.

15. Aynı düzenlemenin suçluluğu daha kesinleşmemiş, esasen bir tedbir olan tutukluluğun yargımız tarafından evrensel hukuk ilkelerine ters bir biçimde kullanılması neticesinde özgürlüğünden ıskat edilmiş bulunan on binlerce tutuklu için de uygulanması yukarıda açıklanan genel ilkeler neticesinde hukukun, vicdanın ve aklın gereğidir.

16. Teşvik amaçlı ödüllerin kullanılması için tutukluların soruşturma evresinde savcılığa, kovuşturma evresinde ise hâkim ya da mahkemeye verecekleri bir dilekçe ile talep edebilirler.

17.  Kanaatimizce, şartları uygun olan tutukluların ve hükümlülerin bu ödüllerin kullandırılması geniş anlamı ile ceza hukukunun “ıslah” amacının gerekliliğidir. (Hukukihaber.net)

 
Yrd. Doç. Dr. S. Sinan KOCAOĞLU
Ankara Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi
Bahsi geçen akademisyen hakkında detaylı bilgi edinmek için bkz.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Serhat_Sinan_Kocao%C4%9Flu



(Bu mülakat, sayın Yrd. Doç. Dr. S. Sinan KOCAOĞLU tarafından
www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için verilmiştir. Kaynak gösterilse dahi mülakatın tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)