I. TANIM

Vekillikten çekilme, bir işi takip ile yetkili kılınmış olan vekilin; kendi isteği veya gördüğü lüzum üzerine söz konusu işin kovuşturulması görevini yerine getirmekten çekilmesidir. Vekillikten çekilme, bozucu yenilik doğuran bir hak olup; bu hakkın kullanılması ile vekillik görevinin zeminini oluşturan hukuki ilişki sona ermektedir.

II. ÇEKİLME USULÜ

Vekillikten çekilmenin hüküm ve sonuç ifade edebilmesi için, aleyhine hüküm doğacak olan kişinin bu husustan bilgi sahibi kılınması gerekmektedir. Bilgi verme şartını iki şekilde yerine getirmek mümkündür. Bunlardan ilki; vekilin, duruşma sırasında vekillikten çekildiğini bildirmesi olup bu halde söz konusu beyanın zapta geçirilmesi ve duruşmada bulunmayan asile duruşma zaptının tebliğ edilmesi gerekmektedir. Duruşma dışında bulunulan beyanın hüküm ve sonuç ifade edilebilmesi için ise vekil tarafından vekillikten çekildiğini bildirir dilekçenin mahkemeye sunulması ve sunulan dilekçenin müvekkiline tebliğ edilmesi gerekmektedir. Açıklanan çekilme usullerinin yanı sıra; vekilin, müvekkiline noterden çektiği bir ihtarname ile beyan sunarak vekillik görevine son verdiğini bildirmesi halinde bu husus 'vekillikten istifa' olarak değerlendirilmektedir.

Vekilin çekilme beyanını sunarken, çekilme sebeplerine ilişkin olarak açıklama yapma zorunluluğu bulunmamakta ise de adli yardım bürosu veya baro başkanı tarafından vekil tayin edinildiği takdirde; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu madde 41/2'de ''Şu kadar ki, adli müzaharet bürosu yahut baro başkanı tarafından tayin edilen avukat, kaçınılmaz bir sebep veya haklı bir özürü olmadıkça, görevi yerine getirmekten çekinemez. Kaçınılmaz sebebin veya haklı özürün takdiri avukatı tayin eden makama aittir.'' denilmekle; vekil tarafından çekilme sebebinin bildirileceği istisnai durumlar belirtilmektedir.

III. HÜKÜM VE SONUÇLARI

Vekilin, vekillikten çekilmesi için her zaman haklı bir sebebin varlığı zorunlu değildir. Ancak çekilmenin haklı nedenle veya haklı neden bulunmaksızın gerçekleşmesi halinde farklı yönde hukuki sonuçlar doğmaktadır. Şöyle ki;

Vekil tarafından haklı bir sebep bulunmaksızın vekillik görevinden çekilmesi halinde bu çekilme nedeniyle müvekkil aleyhine doğacak zararın tazmininden vekil sorumlu tutulmakta ve vekil, vekalet akdine konu iş için anlaştığı ücretin tamamını isteme hakkından muaf olarak çekildiği aşamaya kadar yaptığı işlemler için ücrete hak kazanmaktadır.

Vekilin çekilmekte haklı sebebi bulunuyor ise bu durumda vekil, vekalet sözleşmesine konu işi tamamlamış gibi sayılarak söz konusu işin tamamı için vekalet ücretine hak kazanmakta ve müvekkilinin aleyhinde oluşan zararı tazmin sorumluluğu bulunmamaktadır.

Vekillikten çekilme, bozucu yenilik doğuran bir hak olduğundan; hüküm ifade edebilmesi için aleyhine vekilliğinden çekilen kişiye bu hakkın kullanıldığının bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirimin ulaşmasının ardından 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu madde 41'de ''Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.'' şeklinde belirtildiği üzere vekil tarafından çekilme hakkı kullanıldığı an hukuki münasebet nedeniyle doğan sorumluluk bitmemekte; hakkın kullanıldığının müvekkile tebliğinden itibaren on beş gün süresince sorumluluk devam etmektedir. Vekillikten istifa durumunda ise 6100 Sayılı HMK madde 82'de ''İstifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder.'' demekle, vekilin istifası halinde vekillik görevinin devam edeceği süre belirtilmiş bulunmaktadır.