Eşlerin müşterek çocuklarının velayeti, evlilikleri boyunca ortaktır. Ancak tarafların boşanma sürecine girmesi ile velayet konusu gündeme gelecek ve taraflar velayet konusunda anlaşamıyor ise mahkeme tarafından çocukların velayeti eşlerden birisine verilecektir. Mahkeme tarafından velayet hususunda karar verirken çocuğun menfaati, hangi ebeveynin çocuğun bakımında daha iyi olacağı, okulu, sağlığı, eğitimi ve yaşı gözetilecektir. Öncelikle boşanma davası devam ederken verilen velayet kararı, geçici olarak verilecek ve boşanma davasının sona ermesine kadar sürecektir. Geçici olarak verilen velayet kararı mahkemenin yargılama aşaması boyunca devam edecek ve deliller aşamasının son bulmasıyla çocuğun menfaatine göre son olarak bir karar verilecektir. Mahkeme deliller toplanmadan, belli araştırmalar yapmadan çocuk adına kesin ve son kararını vermeyecektir.

Çocuğun yaşı elbette önemli bir konudur, velayetin anneye verilmesinde çocuğun yaş durumu fazlasıyla etkilemektedir. Örneğin; anne bakımına muhtaç yaşta olan, süt alan veya kendi ihtiyaçlarını anne yardımı ile gerçekleştirebilen bir dönemde ise çocuğun velayeti anneye verilecektir. Çocuğun velayetinin anneye verilmesi durumunda çocuk ile baba arasında kişisel ilişki günleri kurulacaktır. Müşterek çocuğun bebeklik çağında olması nedeniyle kurulan kişisel ilişki günlerinde çocuk yatılı olarak verilmemektedir. Çocuğun emzirme saatleri bulunduğundan ve yaşının çok küçük olması nedeniyle sadece hafta sonları saatlik olarak baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmaktadır.

Çocuk idrak yaşında ise mahkeme tarafından atanan uzman pedagog tarafından çocuğun velayet konusunda görüşü alınacaktır. Aynı zamanda ebeveynler ile de ayrı ayrı görüşme yapılacak, gerekli görülür ise çocuğun yaşadığı ev ve odası da incelenecektir. Pedagog, çocuk ile görüşmesinde hangi ebeveynde kalmak istediğini soracak, bu soruya vereceği cevapta ebeveynleri tarafından yönlendirilip yönlendirilmediği de gözetilecektir. Pedagogun çocuk, anne ve baba ile yaptığı görüşme sonrasında uzman pedagog mahkemeye rapor sunacaktır. Sunmuş olduğu raporda, çocuğun velayetinin hangi ebeveyne verilmesi ve velayet verilmeyen ebeveynle çocuk arasında kurulacak olan kişisel ilişki günlerinin ne olması gerektiği belirtilecektir.

Mahkeme tarafından tayin edilen kişisel ilişki günleri haftada bir ya da iki haftada bir olarak verilmektedir. Çocuğun yaşı, okul durumu, hafta sonu gittiği kurslar, hakimin takdiri gibi birden fazla faktör kişisel ilişki adına kurulacak gün ve saati etkilemektedir. Kanunda yaş aralığına göre kişisel ilişki gün ve saatlerinin ne kadar olduğu belirtilmemiştir ve bu durum mahkemenin takdirine bırakılmıştır. Mahkeme hafta sonu ya da hafta içi olarak tayin ettiği şahsi münasebet yanında aynı zamanda bayramlar, doğum günü, yılbaşı, sömestr ve yaz tatili günlerinde kişisel ilişki kurulmasına karar verecektir. Mahkeme tarafından tayin edilen kişisel ilişki günleri takdiri olup ebeveynlerin anlaşması ile velayeti almayan tarafla fazla şahsi münasebet kurulması velayeti veren kişi tarafından mümkün hale getirilebilir. Ancak taraflar anlaşamıyor ve velayeti alan ebeveyn şahsi ilişki günlerinde çocuk teslimini gerçekleştirmiyor ise icra marifeti ile çocuk teslimi gerçekleştirilebilecektir.

Hangi Durumlarda Velayet Anneden Babaya Verilebilir?

Çocuğun yaşının küçük olduğu ve anne bakımına muhtaç olduğu yaşta çocuğun velayetinin babaya verildiği durumlarda bulunmaktadır. Anne çocuğun velayetini istemez ve mahkemeye çocuğun velayetini istemediğini belirtir ise mahkeme tarafından çocuğun velayeti babaya verilebilir.

Bunun yanında tarafların anlaşması halinde anlaşmalı boşanma protokolünde velayetin babaya verilmesi konusunda madde konulmuş ise çocuğun velayeti babaya verilebilecektir.

Annenin akıl hastası olması, idrak gücünün olmaması durumunda da çocuğun menfaati gereği velayet babaya verilecektir.

Annenin çocuğa karşı şiddet uygulaması, çocuğun menfaatine göre hareket etmemesi, bakımını ihlal etmesi, sağlığına zarar verecek, eğitimini zedeleyecek hareketlerde bulunması halinde çocuğun velayeti babaya verilecektir.

Velayeti alan taraf anne de olsa baba da olsa çocuğun velayetini kötüye kullanan, çocuğun bakımını ve sağlığını ihmal eden, çocuğun velayeti almayan diğer ebeveyn ile görüşmesine engel olan taraftan velayetin alınması mümkündür. Her ne kadar velayet bir ebeveyne verilmiş olsa da çocuğun velayeti almayan diğer ebeveynle de vakit geçirmesi gerekmektedir. Çocuk velayeti alan ebeveyn yanında velayeti almayan ebeveyni de tanımalı, onunla vakit geçirmelidir. Bu duruma engel olan velayeti alan ebeveyn velayet hakkını kötüye kullanmış olacak, velayetin elinden alınmasına neden olacaktır. Bu nedenle ebeveynler çocuklarının kişisel gelişimi, sağlığı, psikolojik durumunu göz ardı etmemeli ve ona göre hareket etmelidir.

Velayet hakkını alan taraf; çocuğun sağlığı, eğitimi ve tüm haklarını gözetmek zorundadır. Çocuğu ile ilgili olan sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmelidir. Velayeti alan kişinin anne ya da baba olmasının bir önemi bulunmamaktadır, velayeti alan kişi velayet hakkını kötüye kullanır ise karşı taraf velayetin değiştirilmesi talebiyle dava açabilecektir. Mahkeme her daim çocukların yanında olmaktadır.

Tarafların anlaşmalı boşanma ile boşanması, velayetin değiştirilmesi talebi ile dava açılması için bir engel değildir. Velayet kararı, kesin bir hüküm niteliği taşımamaktadır. Taraflar anlaşmalı boşanma ile boşanmış olsa dahi velayet hakkını, görevini ihmal eden tarafa karşı velayetin değiştirilmesi davası açma hakkına sahip olacaktır.

Velayetin Babaya Verildiği Örnek Yargıtay Kararları

- Annenin Çocuklara Karşı Şiddet Uygulaması

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/2170 Esas, 2017/7272 Karar sayılı dosyasında annenin çocukların elleri ve gözleri morarıncaya kadar dövdüğü tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesinin velayeti anneye vermiş olduğu kararı hukuka aykırı bulmuş ve babanın temyiz itirazı kabul edilmiştir. Çocukların velayetinin anneye değil, babaya verilmesi gerektiği kanaati ile mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık bozma kararı vermiştir.

- Annenin Ahlaka Uygun Olmayan Yaşam Tarzı Olduğu İddiası

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/5593 Esas, 2018/13599 Karar sayılı dosyasına konu olan davada baba, anneye karşı dava açarak annenin ahlaka aykırı bir yaşam tarzı olduğunu iddia ederek velayetin değiştirilmesi adına dava açılmış, mahkeme tarafından velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiştir. Ancak Yargıtay, dosya incelemesinde mahkeme tarafından atanan uzman raporunda, müşterek çocuğun babası ile kurmuş olduğu kişisel ilişki günlerinde çocuğun mutlu olduğunu söylediği belirtilmiştir.

Bunun yanında annenin eve gelen erkeklere masaj yaptığı, annenin kendisini odaya kapattığı ve annenin işi ile ilgili çelişkili, tutarlı cevaplar verildiği gözlemlenmiştir. Yargıtay, mahkemenin vermiş olduğu mahkeme kararında eksik inceleme ile hüküm kurduğunu belirtmiştir. Çocuğun annede kalmaya devam etmek isteyip istemediği, bundan sonra babada kalıp kalmak isteyeceğine dair bir görüşünün bildirmesi gerektiğini belirtmiştir.

- Annenin Çocukları İhmal Etmesi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/16629 Esas, 2017/1767 Karar Sayılı dosyaya konu olan olayda, davacı baba çocuklarının velayetini almak için velayetin değiştirilmesi talepli dava açmıştır.

Davacı baba, annenin başka birisiyle evli olmadan bir süre yaşadığını, akabinde de evlendiğini belirtmiştir. Ancak annenin çocukların okula gidiş geliş saatlerinde özenli davranmadığını, çocuklarının bedensel ve fikri gelişiminin iyi sağlanması için velayetin kendisine verilmesi gerektiğini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne ve çocukların velayetinin davacı babaya verilmesi yönünde karar verilmiştir. Yargıtay, dosya incelemesinde çocukların görüşünün alındığını ancak görüşünün alındığı tarihlerde birisinin 12, diğerinin ise bebek olması nedeniyle doğru bulunmamıştır. Ayrıca çocuklarının okul servisinden anne tarafından alınmaması ya da başka bir erkekle evlenmesi velayetin değiştirilmesi için bir sebep olarak görülmemiştir.