Salgın hastalık nedeni ile evde kaldığımız zaman süresince hayatın değişik yönlerini yaşadık. Bütün gün evde kalmanın, dışarıda çalışıp, uğraşmaktan daha zor olduğunu gördük. Aile içi uyumu sağlamanın, karşılıklı anlayış ve hoşgörü içinde günü geçirmenin hiç de kolay olmadığını gördük.

HER MUSİBETTE BİR HAYIR VARDIR

Bir ata sözümüz “Her musibette bir hayır vardır” der. Yani her kötü şeyin; bir hayırlı, bir iyi sonucu vardır, denmektedir. Yaşadığımız salgın hastalık ve bizi tehdit eden virüs’ün de bazı iyi sonuçları olabileceğini gördük.

Koronavirüs denen musibet de bazı şeylerin gerçek yüzünü ve unuttuğumuz bazı gerçekleri ortaya çıkardı.

Hasta olduğumuz zaman sağlığın, yakınlarımızdan uzak kaldığımız zaman onların ne kadar önemli olduğunun, karanlıkta aydınlığın, yoklukta varlığın, işsiz kaldığımız zaman çalışmanın, çatışma halinde barışın, esarette özgürlüğün değerini gördük.

NELER GÖRDÜK

Başka neler mi gördük. İçinde bulunduğumuz sıkıntıyı hafifletebilmek için, biraz da espri ve eleştiri katarak neler gördüğümüzü başlıklar halinde sıralayalım ve noksan kalan hususları da lütfen sizler tamamlayın:

İleri yaştaki hastaların tedavisi ve yeni ilaçların denenmesi hususunda öyle öneriler ileri sürüldü ki; gelişmiş denen ülkelerin ne kadar geri kaldıklarını, kendi halkını kandırmak, diğer dünya halklarını sömürmekten başka bir işe yaramadıklarını, milleti temsil ettiğini iddia eden üst yönetici ve kurumların ne kadar boş olduklarını, insanların ne kadar kolay kandırılıp uyutulabildiklerini gördük.

Televizyon, radyo, gazete gibi bazı yayın organlarının hiçbir uyarıcı ve aydınlatıcı işlevi olmadığını, aynı şeyleri tekrarlayan bir merkezden ibaret olduklarını, kendilerine; uzman, bilirkişi, hoca denen bazı kişilerin ne kadar boş konuştuklarını, sessiz ve kendi halinde, işinde gücünde olan sıradan insanların, bir çok kişi ve kurumdan daha üstün, daha bilgili olduklarını gördük.

BAŞKA NELER GÖRDÜK

Hukuki sıralama; Kanun, Tüzük, Yönetmelik, Genelge gibi en alt sırada olan basit bir duyuru-genelge ile ve tek imza ile sokağa çıkma yasağının konulabildiğini gördük,

Salgın hastalıkdan korunma ve halkın sağlığını kazanma çalışmalarının, suç işlediği için cezaevinde olan insanların ve ailelerinin “af” adı altında özgürlük beklentisine dönüştürüldüğünü, burada özgürlük türküleri söylenirken, aile ve yakın arkadaş çevrelerinde haberleşme aracı olarak kullanılan “whatsApp” mesajlarının nasıl birer  sansür virüsüne kurban edilme çalışmalarına dönüştürüldüğünü de gördük.

-Hani biraz da iğneleme yapacağız demiştik ya; Adliyelerin ve mahkemelerin kapalı olduğu zaman, adaletin daha iyi işlediğini, okulların kapalı olduğu zaman eğitimin daha verimli olduğunu gördük.

​​​​​​​Bakanlar Kurulu toplantıları dahil her türlü işin, evden çıkmadan yatak odasında, bilgisayar başında yapılabildiğini gördük,

İYİ VE KÖTÜ ŞEYLER

Allah; gördüğümüz iyi şeylerden ayırmasın, kötü şeyleri tekrar yaşatmasın.

Ama her şeyden önce, yaşadığımız ev hapsi günlerinde; aile ve toplum içindeki uyumun ne kadar önemli olduğunu, sokaklarda gezebilmenin güzelliğini gördük.

Yaşadığımız ve gördüğümüz bu şeylerden ibret alarak aynı hataları yapmamak, daha güzel günleri yaşamak için çaba göstermek gerekir.

İşte bu gerçekleri ortaya çıkardı coronavirüs musibeti

Yani kısaca ve gerçekten “Her musibette bir hayır vardır.”

Yeter ki görelim, anlayalım ve değerlendirelim.

Av.A.Erdem AKYÜZ