Harçlar:

Madde 15 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İcra ve iflas harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur.

İcra takiplerinde, müzahereti Adliye kararları takibe yetkili icra mahkemesi tarafından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465 ve müteakip maddelerine tevfikan ittihaz olunur.

I.GENEL OLARAK

İcra ve iflas işlemlerine dayalı işlerin görülmesi halinde alınması gereken harçların neler olduğunu İ.İ.K 15 madde ile düzenleme altına almıştır. Buna göre; icra ve iflas harçlarını kanun tayin eder. 492 sayılı harçlar kanunun 1 sayılı tarifesinin (B) bölümünde yer alan kısmı önce icra harçlarını daha sonra ise iflas harçlarını açıkça göstermektedir.

(Bakınız, 1 SAYILI TARİFE (Değişik :21/11/1980 -2345/2 md. HARÇLAR KANUNU)

Buna göre icra işlemi için gerekli harç peşin olarak ödenmedikçe harca konu işlem yapılmaz. (H.K 32 Md.- Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.)

Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar. Konusu para yahut para ile belirlenebilen bir takibin olumlu sonuçlanması halinde bu işlem sonrasında dosya infazının gerçekleştirilmesi için bir tahsil harcı alınır. Bu harç icra takibi konusu işlemin değeri üzerinden nispi olarak alınır. Tahsil harcı, İ.İ.K 15 madde düzenlemesi gereğince borçluya ait olup, borçludan tahsil edilir.

Konusu yabancı para alacağı olan icra takiplerinde İ.İ.K 58/3 madde düzenlemesine riayet edilmek suretiyle, alacaklı Türk Borçlar Kanunu 99. Madde düzenlemesi ile hüküm altına alınan seçimlik haklarından birini kullanarak alacağın tahsil edilmesini talep edebilir.

Türk Borçlar Kanunu- Ülke Parası ile Ödeme

MADDE 99- Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir.

Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.

Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.

Buna göre, konusu yabancı para alacağı olan takiplerde alacaklı seçimlik hakkını kullanmak suretiyle fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile borcun ödenmesini talep edebilir. Bu durumda borcun ödenmesi sırasında alınacak tahsil harcı; alacağın ödenmesi sırasında alınması gerekmesi nedeni ile tahsil harcına esas matrahın, yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı üzerinden bulunacak miktar üzerinden hesaplanması gerekir.

Somut bir örnek ile durumu açıklamaya çalışacak olursak;

03 Haziran 2021 Tarihinde başlatılan,

100.000 Usd Miktarlı takip hakkında ödenmesi gereken tahsil harcı (%9,10) ;78.729,56-TL (feri kayıtlar dikkate alınmaksızın, TCMB 03 Haziran 2021 – Efektif Satış Kuruna göre hesaplama yapılmıştır.)  

Aynı takibin bir yıl sonra, 03 Haziran 2022 tarihinde tahsil olunarak infazının gerçekleştirilmesi halinde;

100.000 Usd Miktarlı takip hakkında ödenmesi gereken tahsil harcı (%9,10) ;150.432,10-TL (feri kayıtlar dikkate alınmaksızın, TCMB 03 Haziran 2022 – Efektif Satış Kuruna göre hesaplama yapılmıştır.)        

 Sonuç itibariyle borçlu hakkında başlatılan yabancı para takiplerinin infaz edilmesi sırasında alacaklının fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden alacağın tahsilinin talep edilmesi halinde, fiili ödeme günündeki rayiç (efektif satış kuru) dikkate alınarak tahsil harcının  hesaplanması gerekmektedir.

  II. GÜNCEL YARGI KARARI

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/27228 Esas ve 2016/4363 Karar


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklılar vekilinin, hak edişlerden kaynaklanan alacağın tahsili için borçlu hakkında başlattığı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlu vekilinin, mahkemece itirazın iptaline karar verilmesinden sonra icra müdürlüğünce 19.02.2014 tarihinde düzenlenerek borçluya gönderilen takip konusu bakiye borcun ödenmesine ilişkin muhtırada, faizin fahiş hesaplandığını ve icra vekalet ücretinin hatalı ve fazladan hesaplandığını ileri sürerek muhtıranın iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu mahkemece şikayetin kabul edilerek 19.02.2014 tarihli muhtıranın 1042002,00 Euro ana para, 39245,85 Euro takip tarihine kadar işlemiş faiz, 207946,49 Euro 04/12/2009 - 19/02/2014 tarihler arası işlemiş faiz, 98.690,72 TL %455 tahsil harcı, 12.184,04 TL %05 peşin nispi takip harcı, 85.552,12 TL icra vekalet ücreti, 32,50 TL icra masrafı olmak üzere 1.289.194,34 Euro ve 1.964.59,38 TL alacak olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

Takip talebi ve ödeme emrinde, 1.521.000 Euro asıl alacak, 126.029,64 Euro geçmiş günler faizi, 1.019,58 TL diğer alacak, 176, 33 TL geçmiş günler faizi olmak üzere toplam alacak 1.647.029,64 Euro ile 1.195,91 TL'nın; 1.521.000 Euro takip tarihinden itibaren işleyecek asıl alacağa 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre Devlet Bankalarınca Euro mevduata uygulanan en yüksek orandaki yıllık gecikme faizi ile birlikte BK'nun 83. maddesi uyarınca fiili ödeme günündeki ... efektif satış kuru üzerinden icra masrafları ve icra vekalet ücreti ile birlikte tahsilinin talep edildiği görülmektedir.

... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/463 Esas ve 2013/276 Karar sayılı ve 11.12.2013 tarihli kararı ile alacaklıların itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabul, kısmen reddine, ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/42512 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.042.002,00 Euro asıl alacak ve 39.245,85 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.081.247,85 Euro üzerinden asıl alacağa takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar Euro mevduata kamu bankalarının fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden uygulanacak faizi ile birlikte devamına karar verilmiş; anılan karardan sonra şikayet konusu muhtıranın düzenlendiği belirlenmiştir.

492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/b maddesi uyarınca, icra tahsil harcı alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir. Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar. Aynı Kanunun 20. maddesine göre, icra takiplerinde, takipten sonra işleyecek olan faizler, harcın hesabında nazara alınmaz. Bu durumda, alacaklılar takipte yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı üzerinden tahsili talebinde bulunduğundan ve tahsil harcının alacağın ödenmesi sırasında alınması gerekmesi nedeni ile tahsil harcına esas matrahın, yabancı para (asıl) alacağının fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı üzerinden bulunacak miktar üzerinden hesaplanması gerekir.

Diğer taraftan, 28.12.2013 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11. maddesine göre, İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Aynı tarifenin 20. maddesi gereğince de, "avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır."

Somut olayda, alacaklı tarafın takipte, yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı üzerinden talepte bulunduğu da nazara alındığında açıklanan bu tarife hükümleri uyarınca, icra müdürlüğünce vekalet ücreti matrahının belirlenmesinde de yabancı paranın tahsil tarihindeki kur karşılığının esas alınması ve icra dairesindeki hukuki yardım devam ettiği için muhtıranın düzenlendiği 19.02.2014 tarihinde geçerli olan tarifenin hesaplamada göz önünde bulundurulması gerekir. (Dairemizin aynı yönde 2003/15682 Esas ve 2003/19554 Karar sayılı 09.10.2003 tarihli içtihadı.)

O halde mahkemece, icra vekalet ücreti ve tahsil harcının, yabancı para alacağının fiili ödeme (tahsil) tarihindeki kur karşılığı üzerinden bulunacak miktar üzerinden hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurularak, alacaklı tarafın itirazı üzerine düzenlenen 10.04.2015 tarihli ek bilirkişi raporlarındaki yapılan hesaplamanın yukarıda açıklanan ilke ve kurallara uygun olup olmadığı denetlenip varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, belirtilen bu hususlar gözden kaçırılarak itiraza uğrayan ve icra vekalet ücreti ve tahsil harcı bakımından somut olaya uygun bulunmayan 27.06.2014 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.