BBC Focus dergisinde yer alan habere göre, ilk hikayesi olan Kızıl Soruşturma 1887 yılında gazetede basılmaya başlanan Sherlock Holmes, dedektif kahramanlar içerisinde belki de en meşhur olanıdır. Olayları gözlem yoluyla çözmesi ile ünlü olan dedektif tümdengelim yöntemini çok iyi kullanıyordu. 

Sorduğu soruların cevaplarının birbiriyle tutarlı bir bütün oluşturmasına dikkat ederdi. Yöntemindeki fark, ipuçlarını bir araya getirip bir çözüm bulmak yerine, elindeki ipuçlarından anlamlı bir bütüne ulaşmaya çalışmaktı. Bunun yanında kendi kendine yaptığı laboratuar araştırmaları sonucunda elde ettiği bilgileri tekil olaylara uygular ve sigara izmaritlerinden, el yazılarından, ayak izlerinden ve her türlü bilgi kırıntısından sonuca ulaşırdı. 

Geleceğin dedektifleri için teknoloji 

Sherlock Holmes bir cinayet mahallini iyice eleştirme yeteneğiyle tanınıyordu. Holmes diğer araştırmacıların bulunduğu yerlerde onların göremediği çok küçük ayrıntılardan yola çıkarak olayları çözüyordu. 

Ancak şimdilerde dünya çapında bilim adamları, Holmes'un bu zekasını, görüşünü, dikkatini artıracak adli teknolojiler geliştiriyorlar. Yeni teknolojilerin bazıları örnekleri, detayları tanımlayabilen yazılımlardan oluşuyor. Diğer gelişmeler ise elektronik cihazların minyatürlerini kapsıyor. Tüm bu avantajlar sayesinde artık polisler cinayet mahallinde ipuçlarını okumada daha büyük yeteneklere sahip olacaklar. İşte yeni teknolojik yöntemlerden bazıları: 

Kan lekesi analizi: Adli tıpla ilgili bilim adamları, bu tür kan lekesi analizleri sayesinde kanın etrafa sıçrayışının yönünü size söyleyebilecekler. Ancak kan kaynağının yüksekte olması her zaman işinizi zorlaştırıcaktır. 

2011 yılında Washington Eyalet Üniversitesi fizikçileri, film çekimlerinde kullanılan iki parçalı tahtanın içindeki tavuk kanadı sosusun sıçmasını da kapsayan çeşitli deneyler kullanarak bunu hesaplamanın bir yolunu tasarladılar. Kan yerine geçen sos ve tahta bilinen bir yükseklikten kanın sıçramasını sağladı. Fizikçiler, kanın kaynağının yüksekliğini ortaya çıkarabilecek bir formül oluşturarak hesaplama yaptı. 

Taşınabilir aletler: Adli tıp kitlerinin minyatürleri, büyük bilgisayarla aynı avantajları sunan ve cebimize sığabilen cihazlara dönüştü. New Haven Üniversitesi'nde görevli Profesör Virginia Maxwell, taşınabilir aletlerin, adli tıp analizinin birçok alanı için geliştirildiğini söyledi. Cinayet alanındaki kanı saptamak için portatif Raman Spektroskopisi kullanarak çalışan projeleri olduğunu açıkladı. 

Raman Spektroskopisi, maddenin üzerine yansıyan ışığı tetkik ederek maddenin doğasını belirler. Kan ya da bazı toksik kimyasallar gibi farklı molekül tipleri karakteristik frekanslarda ışını emer ya da yayar. Bu ışık altında ölçümlenebilir bir etkiye sahiptir. 

E-posta analizleri: 2011 yılının Mart ayında Concordia Üniversitesi'nde görevli araştırmacılar e-posta mesajlarında karakteristik örnekleri tanımlama üzerine bir araştırma yayınladılar. Araştırmacılardan Profesör Benjamin Fung "Kimliği bilinmeyen e-postalar dizgi ya da dilbilgisi hataları içeriyor ya da bunların tümü küçük harflerle yazılıyor. Biz bu mesajları kimin yazdığını çok büyük oranlardaki doğruluk payı ile belirleyebiliriz" dedi. 

Yazı içindeki tarzı bulma fikri yeni değil, ancak Concordia Üniversitesi'ndeki dijital adli uzmanlar, e-posta yazan kişiyi doğru olarak tespit etmede kullanabilecekleri bir algoritma üretmek için veri tahribatını ve numune, örnek tanımayı kullandılar. 

Nanoteknolojik avantajlar: Nano-teknoloji alanındaki ilerlemeler suç mahallinde de kanıtların yorumlanmasını tamamlayacak. Kaliforniya Moleküler Üretim Enstitüsü'nde görevli Dr. Robert Freitas, adli kanıtları oluşturmak için nanoteknoloji kullanımının kolaylaşacağını söyledi. Geleceğin dedektifleri için bu önemli bir problem olabilir. Fiziksel kanıt kullanımını geride bırakabilir. Sıradan bir fiziksel kanıt uzun süre yardımcı ya da belirleyici olmayabilir. Çünkü kolayca yanılgıya uğrayabilirsiniz. Bu nedenle yalan dedektörleri ve her an her yerdeki gözlem gibi diğer kanıt türlerini kullanmak zorunda kalabilirsiniz. 

Telefon yasaları: Cep telefonları ve elektronik izler, zamanı ve anı belirtmesi açısından birçok adli soruşturmada önemli bir araçtır. Bir cep telefonu ağı ülke çevresinde konuşlanmış çok sayıda alıcı/verici direğinden oluşuyor. Bu direklerin her biri belirli bir alana hizmet sunar ve bunların kapsama alanları altı köşeli hücreler sistemi oluşturmak için birbirine geçer. Bir cep telefonu şirketi hangi hücresinin belirli bir telefonu hizmet verdiğini her zaman bilir. Konuşma anında telefonunun nerede olduğunu makul bir doğrulukla açıklar. Telefonu kapatarak da saklanmaya çalışmak işe yaramayacaktır. Çünkü telefon bir ağdan kopunca sinyal gönderir.

Cep telefonları sayesinde daha fazla ipucuna sahip olacaksınız. Cep telefonları zaten taşınabilir aletler. Telefonlar takvim, yer bilgisi, telefon rehberinin yanı sıra mesajları, görüntüleri, video ve resimleri kaydediyorlar.

Elektronik burun: Leicester Üniversitesi'nde görevli kimyacılar kolayca buharlaşabilen organik bileşenleri tespit eden bir makine yaptılar. Araştırmacılar bu cihazı ölümden sonraki gaz üretiminin ne zaman başladığını bulmak için kullanıyorlar. Bunun gibi elektronik burunlar havaalanlarında patlayıcı ya da uyuşturucuların tespitinde daha fazla yardımcı olmaya başladı.

İstatistiksel analizler: Olasılıkları hesaplamada kullanılan Bayes teoremi, suç mahallinde daha fazla faydalı olacaktır. Cesette nadir görülen zehirli kimyasallar bulunduğunu düşünelim. Zehir detektörü bunun yüzde 99 doğru olduğunu söylüyorsa ve zehirli madde nadir görülüyorsa, Bayes teoremine göre zehirlenme ihtimali zehir detektörünün pozitif sonuç vermesine rağmen yüzde 1'dir. Başka bir deyişle, cihazın verdiği yüzde 99'luk doğruluk değeri zehirlenmeyi belirlemede yeteri kadar iyi değildir.

Kumaştaki parmak izleri: Bir ceset bulunduğunda parmak izi kanıtını toplamak için bazı alternatifleriniz vardı. Fakat, 2011 yılında Abertay Dundee Üniversitesi'nde görevli araştırmacılar, giysilerden parmak izi toplamayı duyurdu. Teknik, vakum içinde metal bir buhar oluşturmak için kimyasal özelliklerinden dolayı altın ve çinko gibi metalleri ısıtmayı kapsıyor. Buhar kumaşın üzerine püskürtülüyor ve yağlı ciltle temas etmemiş kumaşın parçalarına yapışıp kalıyor. Bu şekilde kumaş üzerindeki parmak izleri toplanıyor. 30 yıldır Vakum Metal Çöküntü (VMD) yöntemi kullanılıyordu. Ancak bu yöntem ile sadece plastik, cam ya da kese kağıdı gibi yüzeylerdeki parmak izleri saptanıyordu.

Siber cinayet: Kalp pili gibi tıbbi implantlar gittikçe yaygınlaşıyor. New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nden Dijital suç uzmanı Dr. Robert Statica, bu implantların hastanın akıllı telefonu sayesinde hastanelerle iletişim kurabileceğini düşünüyor. Doktor akıllı telefonu kullanarak hastanın kalp pilini kontrol edebilecek. Böyle bir yenilik bilhassa vurdumduymaz bir caniyi ortaya çıkarmak için bir fırsat olabilir.

Eğer hacker bu telefona ulaşırsa kalp pilinin kalp atışlarını düzenleyip hastayı öldürebilecek.