İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan 30 yaşındaki Harun Şahin'in en büyük hayali iyi bir avukat olmaktı. Ancak 5 sene önce üniversiteyi bitirdikten sonra ortaya çıkan şizofreni hastalığı nedeniyle kendini bile ifade etmekte zorlanıyor artık.

Şizofreni, sıkça duyduğumuz; ancak pek fazla bilgi sahibi olmadığımız bir beyin hastalığı. Toplum içinde her yüz kişiden birinde görülüyor. Temelleri çocukluk ve gençlik döneminde atılıyor ve yüzde 35 oranında genetik geçişli bir hastalık.

Harun Şahin'e üniversiteyi bitirdiği yıllarda ortaya çıkan şizofreni hastalığı nedeniyle doktorlar yüzde 80 ağır özür vermiş. Çalışmaya elverişli olmadığına dair rapor verilen avukat adayı hayallerinden de tamamen uzaklaşmış artık. Baba Ömer Şahin, "Okuldayken bizden uzaktı. Ama sık sık görüşüyorduk. Bir sorunu yoktu. Okul bittiğinde yanımıza geldi. Ancak bir tuhaflık vardı. Hayaller görüyor, ilginç laflar ediyordu." diyor. Oğlunun, hastalığı yüzünden staj için girdiği her yerde sorun çıkardığını söyleyen baba Şahin, hukuk mezunu çocuğunun artık dışarı dahi çıkamadığını anlatıyor. Baba Ömer Şahin, oğlunun hastalık sürecinde ekonomik zorluklarla da karşılaşmış. Baba Şahin yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Okul bitince birlikte yaşamaya başladık. Sonra bazı yerlerde staj yapmaya başladı. Avukatlık için ruhsat bile almıştı. Ancak sonra hayal görmeye ve çok ilginç şeyler söylemeye başladı. Mesela annesiyle bana 'leyleksiniz' diyordu. Sonra durup dururken dünya iki aya kadar helak olacak diye söyleniyordu. Biz bir anlam veremedik. Bir işyerine sokuyordum. Ancak 1 hafta çalıştıktan sonra bozuşup geliyordu. Bu yüzden dışarı bile çıkartamıyorum. Doktor iki sene önce 'tedavi edildiği takdirde iyileşir' dedi. Ama iyileşme gerçekleşmedi. Oğlumun hayali iyi bir avukat olmaktı ama başına böyle bir rahatsızlık geldi. Hepimiz çok üzgünüz." 5 senedir şizofreni hastası olan ve avukatlık mesleğini icra edemeyen Harun Şahin ise "Bundan sonra avukatlık yapmayı düşünmüyorum. Önceden çok istiyordum ama şu anda yapmak istemiyorum." demekle yetiniyor.

Şizofreninin çocuk ve genç yaştaki belirtileri

Şizofrenler çocukken spor aktivitelerinde hareket becerileri yetersizdir. Belirli yaşa kadar akademik performans, okuma yazma ve diğer dersler öğrenilir; ancak resim gibi sanatsal uğraşlara hareket gerektiren çalışmalardan daha yatkın olurlar. Akademik performans bozulmadığı için durum gözden kaçar.

Bedenleriyle aşırı uğraşırlar, bir konuda aşırı takıntılı davranırlar. Ergenlik belirtileri daha şiddetli olur. Aşırı el yıkama, temizlik takıntısı, hastalık korkusu, aşk takıntısı vardır.

İçe kapanma ve mülayimleşme görülür. Normalde dışa dönük iken insanlardan, okuldan, arkadaşlarından, misafirlerden kaçar. Cinselliği pervasızca konuşur.

Yanlış değerlendirmeler yapar. Söylenen her sözü yanlış anlar.

Bazı insanlara kafayı takar, olmayan aşklar üretir. Yanlış anlamalar veya yanlış yorumlamalar çok sık görülür.

Uslu, itaatkâr, söz dinleyen çocuk diye düşünülse de bu, hastalığa dair önemli bir bulgudur. Zaman