Ankara'da 1994 yılında doğum sırasında tıbbi bir hata sonucu spastik doğan bir bebeğin ailesinin 1998'de açtığı dava 10 yıl sonra faiziyle birlikte 1 milyon 635 bin TL tazminatla sonuçlanması, tıp dünyasında şok etkisi yarattı. Dava Yargıtay'dan dönmesine rağmen, doktorların gözünü korkutmaya yetti. Bursa'da açılan bir başka davada ise hekim hatası nedeniyle 750 bin TL'si manevi olmak üzere toplam 1 milyon liralık tazminat kararı çıktı. Sağlık Bakanlığı, ödediği tazminatı doktordan almak amacıyla rücu işlemlerine başladı.

ESTETİĞE ESER SÖZLEŞMESİ

Yargıtay'ın estetik operasyonları Borçlar Kanunu'ndaki eser sözleşmesi kapsamında değerlendirip, sonucunu beğenmeyen hastalara tazminat yolunu açması da çok sayıda estetik cerrahın korkulu rüyalar görmesine yol açıyor. Sayıları hızla artan tazminat davaları ve çıkan astronomik tazminat kararları hekimlerin elini titretiyor. Zeynep Kamil Hastanesi Klinik Şefi Dr. Sadiye Eren, özel hastanelerin sorunlu hastaları kabul etmek istemediğini belirterek, tam teşekküllü olduğu gerekçesiyle kendilerine gönderdiğini söylüyor. Hekim Hakları Derneği Başkanı eski İstanbul Sağlık İl Müdürü Dr. Mehmet Bakar ise kamu hastanelerindeki doktorların artan yüküne dikkat çekerek, eskiden bir hekimin günde 20 hastaya baktığını ancak bu rakamın bugün 70'e kadar çıktığını söylüyor. Yüksek tazminatlardan korkan doktorların "hata yapma" endişesinin sağlık maliyetine de yansıdığını belirten Bakar, "Batı'da hasta başına 6 tetkik yapılırken, bizde bu üç katına yani 18'e çıkıyor" diyor. Hasta hakları aktivisti Mustafa Sütlaş, sağlık sisteminin ticarileşmesinin tazminat davalarının artışında başlıca rol oynadığını düşünüyor. Sütlaş'a göre, hastanelerin kâr amacıyla maliyetleri düşürmeye girişmesinin bedelini mahkeme kapılarında perişan olan doktorlarla birlikte hastalar ödüyor. Sağlık sisteminden mağdur olanların bir araya gelerek 1997'de kurduğu ilk örgütlenme olan Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (HAYAD) Başkanı Leyla Ezgi ise son dönemde giderek artan sayıda mağdur hasta ve yakının kendilerini aradığını doğrulayarak, hekim hatalarının artıp artmadığı konusunda bilgi olmamakla birlikte hakkını arama bilincindeki hasta sayısında artış olduğunu söylüyor. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı istatistikleri de Türkiye'de en çok ihlal başvurusunun sağlık ve hasta hakkı konusunda olduğunu ortaya koyuyor. 2007'de 173 başvuru 2008'de 3 kattan fazla artarak 671'e ulaşmış.

JİNEKOLOGLAR İLK SIRADA

Halk Sağlığı ve Adli Tıp Uzmanı olarak 1993'ten bu yana bilirkişilik yapan Yard. Doç. Dr. Nezih Varol, en çok şikâyet edilenlerin cerrahi branş hekimleri olduğunu belirterek, onların içinde ise kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının ilk sırada geldiğini söylüyor. Jinekologları, diğer cerrahi branş hekimleri olan estetik ve beyin cerrahları izliyor. Ameliyatlar sırasında unutulan pens ve gazlı bez gibi malzemelere ilişkin davalar ile uzuv kaybı nedeniyle istenen tazminatlar da en çok açılan davalar arasında önemli yer tutuyor.

(Sabah)