MESUT HASAN BENLİ


ANKARA - Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 2007 yılında polisle girdiği çatışmada ölen Kevser Mızrak’ı ananlara, ceza üstüne ceza kesti. Kararın en ilginç kısmı, mezarlıkla yapılan törenle ilgili.
Sadece anmaya katılanlar, onları izleyen polisler ve bir de mezarlarında yatan ölülerin bulunduğu yerde yapılan tören, ‘propaganda’ sayıldı.

Mahkeme arkadaşlarının Mızrak’ın ölümünün ardından Adli Tıp önünde, basın açıklaması sırasında ve mezarlıkta yapılan eylemlerin her biri için ayrı ayrı ceza verdi.

Bir anmaya katılana bir, iki anmaya katılana iki, üç anmaya katılana üç kez terör örgütü propagandası yapmaktan ceza kesti. Öte yandan ceza kesilenlerin terör örgütü üyesi olmadıklarına karar verildi.

Operasyonda öldürüldü
DHKP/C üyesi Kevser Mızrak 2007 yılında Ankara Cebeci semtinde düzenlenen operasyonda çıkan çatışmada öldü. Mızrak’ın cenazesi 10 Aralık 2007 günü Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.
Mızrak’ın ailesi ile birlikte 14 genç, Adli Tıp Kurumu’na gitti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, gençler burada, ‘Kahramanlar ölmez halk yenilmez’, ‘Kahrolsun faşizm’, ‘İnfazlara son’, ‘Yaşasın devrimci dayanışma’ sloganlarını attılar.
Aynı grup 14 Aralık 2007 günü Ankara Yüksel Caddesi’nde öldürülen Kevser Mızrak için bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında Mızrak’ın yargısız infaz sonucu hayatını kaybettiği iddia edildi.
Aynı grup 29 Aralık 2007 tarihinde ise Mızrak’ı anmak için mezarın başında toplandı ve diğer iki eylemdeki sloganları tekrarladı.
Savcılık 14 gencin ‘terör örgütü üyesi olmaktan’ ve ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan cezalandırılmasını talep etti.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme gençlerin terör örgütü üyesi olduklarına dair herhangi kanıt bulunmadığı gerekçesiyle bu suçlamadan dolayı beraatına karar verdi.
Ancak mahkeme gençlerin ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan cezalandırılmasına karar verdi.

‘Mezarlık aleni yer’
Sanıklar yasadışı örgüt propagandası içeren sloganlar atmadıklarını söyleseler de mahkeme, dosyada yer alan CD çözüm tutanaklarındaki “hangi sanık, hangi olayda hangi sloganı attı” gibi bilgilerin bulunduğunu gerekçe göstererek bu savunmayı ciddiye almadı. Mahkeme mezarlıkların aleni yerler olduğuna da vurgu yaparak “Propaganda suçunu aleniyet unsuru bu yerlerde oluşmaktadır” yorumunu yaptı.
Üç farklı tarihli toplantının iki veya üçüne katılan sanıkların eylemlerine TCK’nın 43. maddesindeki ‘zincirleme suç’ hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağını tartışan mahkeme kararında şöyle dedi:
“Her üç tarihte yapılan ve ülkemizdeki cenaze defin geleneğinin bir ürünü olmayan faaliyetler aynı suç işleme kararının icrası kapsamında olmayıp örgütün süreklilik arz eden propaganda faaliyetini değişik zamanlarda yapılan birer türüdür. Bu nedenle her biri ayrı bağımsız bir propaganda eylemi olarak değerlendirilmiştir.”
Mehkeme bu tespitle üç eyleme katılan beş kişiye üç kez, sadece iki eyleme katılan beş kişiye iki kez, sadece bir eyleme katılan dört kişiye de bir kez ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan ceza verdi. (Radikal)