Vatandaşlar arasında, "asfalt parası" veya "asfalt katılım payı" olarak bilinen ve telaffuz edilen "Yol Harcamalarına Katılma Payı" 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 86. maddesinde düzenlenmiştir.

Yol Harcamalarına Katılma Payı; Belediyelerce veya Belediyelere bağlı müesseselerce, yolların düzenlenmesi amacıyla gerçekleştirilen bayındırlık hizmetinin giderlerine katkı olarak, bu yoldan yararlanan gayrimenkul sahiplerinden (genel olarak inşaat yapılması halinde müteahhitlerden), Belediye Meclisi Kararı ile belirli koşulların sağlanması halinde alınabilir. Asfalt katılım payının alınabilmesi için gereken koşullar, payın hesaplanması, tahakkuk şekli ve zamanı, payların ilanı ve tahsil şekli hususları 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nu ile bu Kanuna bağlı Uygulama Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Bu hukuki dayanaklar kapsamında özetlemek gerekirse; yeni yolların açılması, mevcut yolların %40 nispetinde genişletilmesi veya kaldırım yapılması gibi bazı özel durumlarda yol harcamalarına katılma payı alınabilir. İlgili Yasa maddesinde belirtildiği üzere, yol harcamalarına katılım payı alınabilmesinin ilk ve genel şartı, sağlanan yol hizmetinin Belediyelerce veya Belediyelere bağlı müesseselerce yapılmasıdır. Buradan hareketle; Belediyeler, şehirlerarası yolların bir bağlantısı olarak, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yollar için yol harcamalarına katılma payı talebinde bulunamazlar.

Asfalt Katılım Payının Hesaplanması

Katılım payları 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 89. Maddesine göre hesaplanacaktır. Bu madde kapsamında da özetlemek gerekirse; harcamalara katılma payları bina ve arsalarda vergi değerinin yüzde 2'sini geçemez.

Belediyelerce alınan harcamalara katılım paylarına ilişkin olarak hesaplama konusunda 89. madde ile bir takım sınırlamalar getirildiğini görmekteyiz. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir sıralama asfalt katılım payının, katılma payına muhatap olan gayrimenkulün vergi değerinin %2 'sini geçemeyecek olmasıdır. Ancak uygulamada belediyeler, yol harcamalarına katılım payını hukuki dayanaktan yoksun olarak ilgililerinden tahsil etmektedir. Kanun açıkça yol harcamalarına katılım payının konusunu, miktarını ve ne zaman tahsil edilmesi gerektiğini düzenlemiştir. Düzenleme aşikar olmasına rağmen ilgililer belediyedeki işlerinin yürümesi için doğrudan istenilen bedeli ödendiği görülmektedir.

Önemle belirtmek gerekir ki yol harcamalarına katılım payı bedelinin belirlenmesinde uygulamada Belediye tek taraflı hesaplama yapmakta ve tahakkuk edilen miktarın ödenmesi gerektiğini ilgilisine tebliğ etmektedir. Ancak Kanun ve Yönetmelik kapsamında payın belirlenmesinde; rayiç ve birim değer fiyatının aşılamayacağı, bina ve arsalarda vergi değerinin yüzde 2’sini geçemeyeceği, bu işler için yapılacak bağış ve yardımların giderlerden indirileceği düzenlenmiştir. Tüm bunlardan ayrık olarak; Belediye Gelirleri Kanunun 90. maddesinde de payın tahakkuk şekli düzenlenmiştir. Bu kapsamda; peşin ödemelerde indirim yapılması ve tahakkuk zamanının hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulduktan sonra olacağı emredilmişse de uygulamada hizmetin tamamlanıp tamamlanmadığına bakılmaksızın tahakkuk ettirilen bedeller peşin olarak ödenmesi talep edilmektedir. Peşin ödeme yapıldığı halde dahi indirim oranı uygulanmamakta ve hizmetin vatandaşın istifadesine sunulması geciktirilmektedir.

Dikkatle ve önemle tekrar belirtmek gerekir ki; yol harcamalarına katılma payının tahakkuku hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmasından sonra yapılır ve her ne suretle olursa olsun emlak vergi değerinin %2’sini geçemez.

Danıştay 9. Dairesi E.2011/8950 K.2014/8357 T.18.11.2014 sayılı ilamında; “…bu durumda, davacı adına 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 89. maddesinde yer alan harcamalara katılma payının bina ve arsalarda vergi değerinin % 2'sini geçemeyeceğine ait yasa maddesine aykırı şekilde % 2 den fazla miktarda yol harcamalarına katılma payının tahakkuk ettirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından” işlemin iptaline karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Danıştay 9.Dairesi E. 2011/8950, K. 2014/8357, T.18.11.2014 sayılı ilamında; ‘‘… olayda davacının Uşak ili Merkez İlçesi, Aybey Mahallesi Yurt Sokak ... ada ... parselde kayıtlı taşınmazına ön cephesi olan Eğri Sokak ile yan cephesi olan Yurt Sokakta 2010 yılında yapılan yol çalışması nedeniyle; Eğri Sokak için taşınmazın emlak vergisi değerinin (478.339,96 TL) %2'si olan 9.566,829 TL, yan cephesi olan Yurt Sokak için ise 9.566,829 TL nin yarısı oranında 4.783,414 TL yol harcamalarına katılma payı hesaplanmış olup, bu iki cephe için hesaplanan katılma paylarının toplamı olan 14.350,243 TL nin taşınmazın emlak vergisine esas değerinin %2 sini geçerek %3,3 üne ulaştığı görülmektedir. Bu durumda, davacı adına 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 89. maddesinde yer alan harcamalara katılma payının bina ve arsalarda vergi değerinin % 2'sini geçemeyeceğine ait yasa maddesine aykırı şekilde % 2 den fazla miktarda yol harcamalarına katılma payının tahakkuk ettirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından, katılma payı tahakkukunun bu yönden de değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.’’ şeklinde karar vermiştir.

İzah etmeye çalıştığımız açıklamalar ve yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere Belediyeler hizmeti sunmadan anılan pay bedelini peşin ve fahiş olarak tahsil etmektedirler. Ayrıca peşin tahsillerdeki indirim oranına dikkat edilmemektedir. Kaldı ki tahsil edilen miktarın arsa veya gayrimenkulün emlak vergi değerinin %2’sini geçip geçmediği dikkat alınmamaktadır. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda peşin ve fahiş olarak ödenen yol harcamalarına katılım paylarını, vergi mahkemesinde açılacak iptal davasıyla faiziyle birlikte geri alabilmek mümkün.