Avukatımız uzun süre uğraşmış, başaramamış bir türlü alacağın tahsilini...

Aylar sonra canına tak etmiş, almış icra memurunu yanına köye fiili hacze gidiyor. Gitmeden önce öğrenmiş ki; Haşim ağa birkaç gün önce ikinci evliliği yapmış, kuma getirmiş eve...

Bu arada, çevrede en ahlâksız, namussuz tanınan kişinin de çingene yakup isimli bir ayyaş olduğunu öğrenmiş...

Haşim ağa her nasılsa öğrenmiş fiili hacze gelindiğini, aşırmış traktörü başka bir yere saklamış tabi...

Avukatımız, varmış Haşim Ağanın evine...

Traktör ortada yok, haczedilecek doğru dürüst bir eşya da yok tabi...

Bakmış ayran getiren yeni gelin Ayşegül'ün kolları bilezik boynu altın dolu...

Haşmet ağa; "yeni zevcemiz" deyince avukat; nikahı olup-olmadığını sormuş...

Haşim Ağa; ".. ilk hanımla nikahlı olduğumuzdan, Ayşegül ile imam nikahlıyız.." demiş..

Avukatımız icra memuruna dönerek; ".... haciz tutanağını hazırla, nikahsız olduğundan Ayşegül'ün fiilen haczine, yeddiemin olarak Çingene Yakup'a borç ödeninceye kadar teslimine.." deyip göz kırpmış...

Haşim ağa saramış-morarmış, terlemiş, güç bela boğazından çıkan kısık-boğuk bir sesle; "..etmeyin kurban oluyum, bana 1 saat müsaade edin.." demiş..

Ve 20 dk. içinde borcu misliyle karşılayacak altın-gümüşü getirip önlerine yığıvermiş...

(Gerçek bir olay olarak çevrede anlatılmaktadır, kadınlarımız lütfen alınmasın, çünkü "avrat" kelimesiyle anılmaktadır bu olay)

(H
ukukihaber.net)