Kararda Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerinin hem provokatif hem de yasadışı olduğu belirtildi. Tamamen Rumların tezleri doğrultusunda şekillendirilen AP kararında öne çıkan vurgular şunlar:

Türkiye’ye itidal ve uluslararası hukuka uygun davranma çağrısı yapılırken Ankara’nın “tehditleri ve tek taraflı eylemleri tırmandırmasının esefle karşılandığı” ifade ediliyor.
MEB’in meşruluğunun altı çizilerek Rumların bu bölgede doğal kaynak arama konusunda tam ve egemen hakka sahip olduğu vurgulanıyor.
Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerinin hem provokatif hem de yasadışı olduğunu belirten AP, Türk gemilerinin derhal geri çekilmesini talep ediyor.
AB ülkelerinin karasularındaki egemenliğine saygı gösterilmesini isteyen AP, buna birlik ülkelerinin doğal kaynaklarını keşfetmek ve işletmek amacıyla Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (UNCLOS) uygun ikili anlaşmalar yapmanın da dahil olduğunu belirtiyor.
Rumların, egemen toprak ve karasularının ihlali konusunda BM ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) nezdinde resmi şikayette bulunma hakkının desteklendiğinin kaydedildiği belgede, Türkiye’nin tüm AB üyeleriyle ilişkilerini normalleştirmesine verilen önemin altı çiziliyor.