Belçika, 22 eylül 2011 yılında aile birleşimi için kısıtlamalar getirerek Türkiye’den evlenmek isteyenleri etkileyen yaş sınırlaması, gelir alt sınırı ve uygun ev gibi şartlar getirerek önemli değişikler gerçekleştirmişti. Konuyla ilgili açılan dava, Belçika’daki Türk vatandaşlarının lehine sonuçlandı. Belçika mahkemesinin vermiş olduğu kararda, 1963 Ankara Antlaşması’na göre Türk vatandaşları hakkında kısıtlamalar yapılamayacağına karar verildi. Bu kararın emsal temsil etmesi bekleniyor.

2011 yılında değiştirilen aile birleşimi yasasında, Belçika’da ikamet eden bir vatandaşın belirli bir geliri olması gerekiyor ve yaş sınırının da 21 olması gerekiyordu. Bu iki şart Türk vatandaşlarını zor duruma soktuğu için birçok aile mağdur duruma düştü. Fakat Belçika mahkemesi, açılan bir davada bu kararların Türk vatandaşlarına uygulanamayacağı yönünde karar verdi. 

Türk asıllı Belçikalı avukat Sevda Karşıkaya’nın kazandığı davanın da emsal teşkil etmesi bekleniyor. Avukat Karşıkaya, 2011 yılında Belçika’da aile birleşimi konusunda kanun değişerek kısıtlamalar getirildiğini hatırlattı. Karşıkaya, 2011 yılında Belçika’da yaşayan Türk vatandaşları için getirilen yaş ve maaş şartlarının mağduriyetlere sebep olduğunu ve geçtiğimiz 5 yıldır haksızlık yapıldığını ifade etti. Karşıkaya, "2011 yasasına açmış olduğum davamda, Ankara antlaşmasına göre bu kararın Türk vatandaşlarına uygulanmaması gerektiğini önerdim. Türkiye ve Avrupa Birliği arasında yapılan anlaşmaya dayanarak Türk vatandaşlara yönelik kanunlar ile kısıtlama getirilemez. Mahkemenin vermiş olduğu kararda aile birleşiminde özellikle gelir ve yaş sınırı Türk vatandaşları için geçerli olmayacak." şeklinde konuştu.

Türk vatandaşlarının hukuk mücadelesinde pes etmemeleri ve haklarını sonuna kadar savunmaları gerektiğini de ifade eden Karşıkaya, “2011 yılında yabancılar hukukunda değişen kanunlar Türk vatandaşları için geçerli değildir.” dedi. Aile birleşimi konusunda uzman avukatlara başvurulması gerektiğini de ifade eden Karşıkaya, mahkemenin vermiş olduğu kararın emsal kararı olduğunu ifade ederek Türk vatandaşları bu konuda uyardı. Karşıkaya, “Türk vatandaşlarına Belçika’da kısıtlamalar getirilemez. Bu karar Türk vatandaşlar adına önemli bir karar; çünkü çoğu vatandaşın sonradan oturum kartları ellerinden alındı. Bazı vatandaşların çocukları olmasına rağmen çok zor durumda kaldılar. Halbuki kanuna göre, bu duruma düşmemeleri gerekiyor.” diye açıklamalarda bulundu.

Birçok Türk vatandaşının Belçika’da ekonomik krizden dolayı işsizlik maaşı ile geçindiğini ve istenilen gelir olmayınca da aile birleşimi sağlanılamadığını söyleyen Karşıkaya, Belçika’daki vergi sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini de ifade etti. Karşıkaya, “Ekonomik krizden dolayı birçok vatandaş işsiz durumda ve 2011 yasalarına göre istenilen rakamın altında çalıştığı için ret kararlarıyla karşılaşıyorlar. İşsizlik meselesi de vatandaşların sorumluluğuna yüklenmemesi gerekiyor; çünkü gerçekten bir ekonomik kriz var. İşverenler vergiler yüksek olduğu için işçi çalıştıramıyor.” şeklinde konuştu. 

Türk vatandaşlarının ırkçılığa maruz kaldığını da aktaran Karşıkaya, şöyle devam etti: "2011 yasasında bu gelir şartı bilinçli yapıldı ve Belçika’da aile birleşimini azaltmak için bu kanunlar çıktı ve buraya gelen vatandaşların sayısını kısıtlamak için çıkartıldı. Fakat bir şey unutuldu. Türk vatandaşları, Ankara Antlaşması'ndan dolayı diğer vatandaşlardan çok daha farklı bir konumdalar. Türk vatandaşlarının önceliği ve özelliği var. 2011 kanunu Türk vatandaşları için geçerli değildir."