Almanya’nın Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde devam eden NSU davasının 6. duruşma gününde dün Neo-Nazi Carsten S., itiraflarına devam etti. Çifte vatandaşlık hakkına karşı imza topladıklarını söyleyen sanık, “Sonra çifte vatandaşlığa karşı imza topladık. Orada ‘Suçlu yabancılar dışarı’ yazıları vardı. Bu şekilde bir düşman fotoğrafımız oluştu” dedi.

KUTUPLAŞMAYA YOL AÇTI

Almanya'da CDU, 1998’in sonu ile 1999’un başlarında imza kampanyası başlatmış, bu kampanya Türklere çifte vatandaşlığın yolunu kapamıştı. Hessen Eyalet Meclisi Seçimleri’ne denk getirilen kampanya sonrası ülkede oldukça gerginliğe ve kutuplaşmalara yol açmıştı. Kampanya sayesinde Roland Koch başkanlığındaki CDU, Hessen Meclisi’nde üstünlüğü ele geçirip iktidara gelmişti.

“DÖNERCİLER DÜŞMANIMIZDI”

Carsten S., duruşmada döner büfelerine yaptıkları saldırıları da anlattı ve “Winzerla’da Teppich Freund’un orada bulunan seyyar bir döner büfesine saldırı düzenledik. Akşam 7, 8 belki de 9 kişi dolaşıyorduk. Bir şeyler yedik içtik. Sonra birinin aklına döner büfesine saldırmak geldi. Seyyar bir döner büfesini devirdik. Bir başka döner büfesinin de camlarını indirdik. En az 2 kez saldırdık” diye konuştu.

ALMAN OLSA SALDIRMAZDIK

Hakimin, “Neden döner büfesini yıktınız? Neden saldırı düzenlediniz” sorusuna, “Gruptan birinin fikriydi” cevabını verince hakim, “Neden oraya saldırdınız” diye sordu. Sanık, “Bizim için bir düşman fotoğrafıydı döner büfeleri. Yani eğlenceli bir eylemdi. Onlara gününü göstermiş olduk. Eğer bir sosis büfesi olsaydı, saldırmazdık” cevabını verdi.

AVUKATA FIRÇA

Cevaptan tatmin olmayan hakim Götzl, “Motivasyon neydi? Neden saldırdınız?” diye sordu. Sanık, “Bence bu, biraz heyecan yaşamak, birine gününü göstermek karışımı bir şeydi. Ama bir düşman fotoğrafı vardı” dedi. Hakimin, “Düşman olarak kimi kastediyorsunuz” sorusuna sanık uzun süre takılınca, müdahil avukatlarından Dikbaş, “Soruyu daha net sorabilir misiniz” diye hakime müdahale edince, Götzl avukat Dikbaş’ı sorularının gayet açık olduğunu söyleyerek fırçaladı.

TALİMATLAR WOHLLEBEN’DEN

Carsten S. dün de yine Wohlleben aleyhine ifade verirken, daha çok Christian K. ile takıldığını ve onun kendisini eğittiğini anlattı. Wohlleben tarafından, “Git de ki, beni Wohlleben gönderdi” diye silahı almaya gönderildiğini anlatan Carsten S., silahı yıkık-dökük, harabe bir evde teslim ettiğini söyledi. Carsten S., “Az kalsın teslimat tehlikeye giriyordu. Tam silahı verdim, adamın biri geldi ve, ‘Ne yapıyorsunuz orada?’ diyerek bizi kovdu. Uwe’lerden biri son anda silahı arkasına saklamayı başardı ve oradan çıktık” dedi. Eylem ve yapacaklarını önceden Wohlleben ile konuştuğunu belirten Carsten S., hakimin, “Neden yardım ettiniz?” sorusuna, “Onların yardıma ihtiyacı vardı, ben de yardım etmek istiyordum” diye cevap verdi.

“ÜÇLÜ İLE İLİŞKİM YOKTU”

Üçlü ile olan bağını anlatan Carsten S., “Ben bu üçlüyle hiç uzun uzun konuştuğumu hatırlamıyorum. Bu daha çok bir tanışıklık. Dostluk değildi. Andre K.’nın dostları bunlar. Ben onları öyle gördüm, öyle tanıdım” dedi.

Carsten S., “Bir gün Wohlleben geldi ve kendisine ‘Nazi’ denildiğini söyledi. Biz de hemen harekete geçtik. İki kişi bir ahşap kulübedeydi. Onlara saldırdık. Hatta ben de birine 1-2 kez vurdum. Sonra gazeteden onların ağır yaralandığını öğrendim” diye konuştu.