hukukihaber.net'e özel çalışma hazırlayan Burak Karakurt, Uzakdoğu'nun yükselen değeri Güney Kore'nin hukuk ve mahkeme sistemi ile dış ticaret mevzuatını sizler için araştırdı. Karakurt'un çalışması şu şekilde:

Hukuk Sistemi
 
İlk Güney Kore anayasası 1948’te yapılmış olup bunu 1960, 1962, 1972, 1980 ve 1987 Anayasaları izlemiştir. Şu an geçerli olan anayasa, 1987’nin Ekim ayında yapılan referandumla kabul edilip Şubat 1988’de yürürlüğe girmiştir.
 
1987 Anayasası hakimleri herhangi bir nedenden ötürü görevden alma; suç eylemlemleri veya işgörmezlik dışında görevden alınamayacağını garanti altına almıştır.
 
Yüksek Mahkeme Güney Kore’deki en üst mahkeme olup, 14 üyesinin tamamı devlet başkanı tarafından atanır ve bu atama meclis onayından geçer. Bu mahkemenin altında büyük şehirlerde bulunan beş temyiz mahkemesi daha vardır ve asliye hukuk kararlarının temyiz merciidirler. Aynı zamanda Güney Kore’de çıkarılan yasaların, azillerin ve parti kapatmaların anayasallığını denetlemek üzere bir Anayasa Mahkemesi de kurulmuştur.
 
Mahkeme Sistemi 

Yerel Mahkemeler bünyesinde bulunan Hukuk Mahkemesi; trafik kazaları, iş kazaları ve bunlardan doğan tazminatlara, tazminat davalarına ve çekten kaynaklanan davalara bakmaktadır. Ceza Mahkemeleri ise; idam, ağır ceza ve 1 yıldan fazla olan hapis cezalarına bakmaktadır. İdam cezası her ne kadar kanunen var gözükse de son 10 yıldır uygulanmamaktadır.

Kore Dış Ticaret Mevzuatı

Dış Ticaret Politikası ve Vergiler
 
Güney Kore son yıllarda dış ticaret rejimini hızla liberalleştirmiştir. Liberalleşme ve ileri teknolojinin de yaygınlaşmasıyla gümrük giriş ve çıkışları normal şartlarda kısa sürmekte ve kolay olmaktadır. Güney Kore yeni uygulamaya koyduğu Elektronik Bilgi Değişimi (EDI) sistemiyle ithalat işlemlerinin süresini yarı yarıya indirmiştir, ithalatın yaklaşık % 85’inde toplam prosedür üç saatte tamamlanmaktadır.
 
DTÖ Uruguay Raundu sonrası, gümrük oranlarında ve uygulamalarında önemli düzenlemelere gidilmiştir. Ortalama gümrük oranı % 6,8 dir. Bu düşük ortalamaya rağmen çeşitli gıda ve balıkçılık ürünlerinde gümrük oranları çok yüksek seviyelerde tutulmaktadır. Güney Kore birçok tarım ürününe % 30-100 arasında gümrük tarife oranı uygulamaktadır. Güney Kore’nin tarım ürünleri bakımından gümrük vergisi ortalaması % 53.5’tir. Tarife kotasına tabi ürünler bakımından, kota aşımını müteakip tabi olunan vergiler % 100 seviyesine ulaşmaktadır. Güney Kore, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre kağıt, oyuncak, çelik, mobilya, yarı iletkenler ve çiftlik aletleri gibi birçok sektördeki ürünlerin tarifelerini sıfıra indirme süreci içindedir.
 
Ayrıca, Güney Kore, DTÖ Tarım Anlaşması çerçevesinde başvurma hakkına sahip olduğu özel korunma önlemlerini (special safeguards-SSG), düzenli olarak uygulayan ülkeler arasında yer almaktadır.
 
Güney Kore, 2004-2013 yıllarını kapsayan on yıllık bir süre zarfında tarımsal bir reform süreci gerçekleştirileceğini resmen açıklamış bulunmaktadır.
 
Değerlendirmenin başında da belirtildiği üzere, Güney Kore sanayi ürünleri pazarı liberal bir görünüm arzetmektedir. Sanayi ürünleri tarife ortalaması, % 6.5 seviyesindedir. Buna mukabil, bahse konu tarifelerin ayakkabılar ile tekstil ve konfeksiyonda sırasıyla % 10.1 ve % 9.8 ile tavana ulaştığını vurgulamak yerinde olacaktır. Keza, halihazırda inşaat malzemeleri ve kompresörler bakımından gümrük vergileri, % 8 düzeyinde bulunmaktadır. Yine, deri eşyalar, cam mamulleri ve minerallerde vergi % 8’dir.
 
Bu ürünler dışında kalan sanayi kalemlerinde vergilerin düşük düzeylerde olduğu müşahede edilmiştir. Zira, vergiler, kimyasallarda % 5, demir çelik ürünlerinde % 2; mermer ve granitte % 3’e tekabül etmektedir.
 
Bilgi Teknolojileri Anlaşmasına (ITA) göre çeşitli teknoloji ürünlerinde gümrük oranlarının sıfırlanması planlanmaktadır.
 
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) çerçevesinde yürütülen Doha Kalkınma Gündemi Çok Taraflı Ticaret Müzakerelerine büyük önem verdiğini her fırsatta vurgulayan Güney Kore, bir yandan da yoğun bir bölgeselleşme politikası yürütmektedir. Halihazırda, Şili, Singapur, EFTA, ASEAN, Hindistan ile yürürlükte bulunan STA’ları mevcuttur. 2007 yılının Nisan ayında imzalanan Kore-ABD STA’sı her iki ülke parlamentolarının onayını beklemektedir.
 
Ülkemizi de yakından ilgilendiren, 15/10/2009 tarihinde parafe edilen Güney Kore-AB STA’sının ise 2010 yılında yürürlüğe girmesi beklenmektedir.
 
Diğer taraftan, Kanada, Meksika, Körfez İşbirliği Konseyi Ülkeleri, Peru, Avustralya, Yeni Zelanda, Kolombiya ve ülkemizle STA müzakereleri halen devam etmektedir.
 
Dünyanın onbeşinci büyük ekonomisi haline gelmiş bulunmakla beraber, coğrafi elverişsizlikler sebebi ile tarım sektörünün azami ölçüde hassas addedildiği Güney Kore pazarına yönelik ithalat korumaları, tarım ve sanayi ürünleri açısından önemli farklılıklar arzeden iki ayrı yapıya sahip bulunmaktadır.
 
Bu cümleden olmakla, sanayi ürünleri için geçerli tarife oranları ile ithalata matuf diğer uygulamalar nispeten serbest bir piyasaya işaret ederken, tarım ürünleri ithalatı karmaşık ve korumacı prosedürlere tabidir.
 
Güney Kore bütün ithal ve yerel üretim mallara %10 KDV uygulamaktadır. Bazı lüks mallara ve dayanıklı tüketim mallarına da %10-20 arasında özel vergi uygulanmaktadır. Tarifeler ve vergiler mallar gümrükten çıktıktan sonra Won cinsinden 15 gün içinde ödenmelidir.

Kore İhracat Mevzuatı

Kendi kendine yeterliliğin sağlanması amacıyla, Güney Kore bazı ürünlerin ihracatında kısıtlama (örn. Pirinç) getirebilmektedir. Yine DTÖ Tarım Anlaşması çerçevesinde bazı tarım ürünlerinin ihracatında (bazı meyveler ve sebzeler, çiçek, kimçi, ginseng ve canlı hayvanlar) ihracat teşvikleri uygulanmaktadır.

Kore İthalat Mevzuatı

1997’den günümüze ithalat ve ihracat işlemleri basitleştirilmiştir. Eskiden uygulanan ithalat lisansları ve izinleri (I/L) ile döviz kuru ödemeleri için lisans uygulamaları kaldırılarak I/L sistemi, gümrük beyannamesi (ithalat deklarasyonu) şekline dönüştürülmüştür. Hatasız bir şekilde doldurulmuş beyanname, malların gümrüklere ya da gümrüksüz bölgelerdeki depolara girebilmesi için yeterlidir. Bu uygulama riskli ürünler, sağlık, temizlik, ilaç ve çevreyle ilgili konularda bu kolaylıkta uygulanmamaktadır.
 
İthalat deklarasyonu, gemi limana gelmeden önce ya da malların gümrüğü ödenmemiş mallar bölümüne alınmasının hemen öncesinde de doldurulabilmektedir. İki durumda da talep kabul edildiğinde mallar serbest kalmaktadır. Mal sahibi, alıcı ya da ikisinden biri tarafından belirlenmiş gümrük aracısı dışında kimse bu bildiriyi yapıp malları gümrüğe alamaz.
 
İthalat deklarasyonunda malların açıklamaları olmalıdır (miktarı, değeri ve diğer gerekli bilgiler). Bu forma bazı dokümanların iliştirilmesi gerekir. Bunlar:
 
· İthalat lisansı (ithalatı izne bağlı ürünlerde)
 
· Ticari fatura ya da proforma fatura
 
· Fiyat bildirimi
 
· Konşimento
 
· Paketleme listesi
 
· Menşe Şehadatnamesi
 
· Özel durumlarda istenebilecek çeşitli belgeler
 
Malların gümrüklerden çekilebilmesi için, gerekli belgeler ve gümrük beyannamesiyle birlikte gümrük vergilerinin ödenmesi gerekir. Çıkışların teminatla yapıldığı durumlarda onbeş gün içerisinde ödemelerin yapılması gerekmektedir.
 
Malların gümrükten çıkışı ertelenmek istenirse, mallar gümrüksüz depolarda giriş tarihinden itibaren iki yıla kadar tutulabilir. Depolardaki ürünler bu süre zarfında ihraç edilebilirler (gümrük vergileri ödenmez), ülkeye alınabilirler (giriş tarihindeki oranlara göre gümrük ödenir). Ayrıca mallar gümrüklerdeyken tahrip olursa gümrük vergileri ödenmemektedir. Bozulabilir mallar, patlayıcılar, canlı hayvanlar, bitkiler gümrüksüz depolarda bekletilemez fakat özel imkanlarla donatılmış bölgeler veya depolar varsa buralarda bekletilebilir.
 
Sağlık ve güvenlikle ilgili mallarda ekstra sertifikalar ve standartlar gerekmektedir. Bu tür ürünlerde gümrük işlemlerinin tamamlanabilmesi için belli makamlardan izinler alınması gerekmektedir.
 
Tarım ürünleri ithalatında, sağlık mülahazaları ile uygulanan son derece katı bir denetim ve karantina süreci mevcuttur. Mezkur uygulamalar nedeniyle Güney Kore’ye mesela yaş meyve ihracatı belirli bazı ülkeler haricinde neredeyse imkansız hale gelmektedir. Anılan denetim ve karantina süreçlerinin tatbiki neticesinde alınan tek tip olmayan sağlık sertifikalarının, gümrük işlemleri esnasında ibraz edilmesi gerekmektedir.
 
Yukarıda maruz genel bilgilere ilave olarak, gıda güvenliği ve kalitesine dair işler şu şekilde yürütülmektedir;
 
Gıda güvenliği, eczacılık ürünleri ve kozmetiklere dair denetimler, Sağlık ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (The Ministry of Health and Welfare (MHW)) ve bu Bakanlığın altında faaliyet gösteren Kore Gıda ve İlaç İdaresi (Korea Food and Drug Administration (KFDA)) tarafından yapılmaktadır. KFDA, Gıda, Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Bakanlığına da (The Ministry of Food Agriculture Forestry and Fisheries (MIFAFF)) hizmet vermekte olan özerk bir devlet kuruluşu statüsünü haiz bulunmaktadır. Halihazırda, KFDA, et, süt ve yumurta hariç tüm yerli ve ithal ürünlerin güvenliğini denetlemektedir. Sofralık tuz da bu kapsamda mütalaa edilmektedir. KFDA tarafından yapılan denetimlerde, 20.000 won standart ücret ve yapılan testlerin niteliğine göre, 8.000 won ile 500.000 won arasında ekstra bir ücret sözkonusu olmakta ve bahsekonu testler, ortalama beş gün sürmektedir.
 
Bu minvalde, belirtilmesi gereken en önemli husus; paketleme, Kore dilinde ayrıntılı etiketleme ve örnekleyerek denetleme gereklerinin son derece katı kurallar ihtiva ettiğidir. Etiketlerdeki yazım hataları sevkiyatın durmasına neden olmakta, bunların düzeltilmesine izin verilmemekte ve ürünler ihracatçıya iade edilmektedir.
 
Herhangi bir gıdayı ithal etmak isteyen tüccar, fiili ithalat tarihinden beş gün önce KFDA’in Bölge Müdürlüğüne, standart bir rapor formatındaki, “Gıda İthalat ve Satış İşlemi Raporu”nu, şahsen veya elektronik ortamda sunmak yükümlülüğündedir. Talep üzerine, bu raporun hazırlanmasında ve sunulmasında KFDA tarafından teknik destek de sağlanmaktadır.
 
Yukarıda maruz raporun sunulması akabinde, öncelikle belge incelemesi yapılmaktadır. Belge incelemesi esnasında, ithalatçı tarafından sunulan numunenin/numunelerin, paketleme gereklerine uygunluğu ve etiketlerin içerdiği unsurlar da ele alınmaktadır. Bahsekonu belge incelemesi genel olarak iki gün içerisinde tamamlanmaktadır.
 
Basit belge incelemesini, genel olarak üç gün süren, organoleptik inceleme takip etmektedir. Bu süreç esnasında, numunenin, paketleme ve etiketleme koşullarının yanısıra, tat, koku, renk gibi unsurlar kontrol edilmekte, eş zamanlı olarak da Bölge Müdürlüğü bünyesindeki gıda sağlığı inceleme laboratuvarında fiziki, kimyasal ve mikrobiyolojik testler yapılmaktadır. Yine bu süreç esnasında, KFDA’in kullanmakta olduğu bir bilgisayar programı yardımı ile test edilen numunelerin dışında gelişigüzel seçilen örnekler üzerinde aynı testler tekrarlanmaktadır. Şüpheli hallerde, malların bulunduğu ambarlarda sahada numune incelemesi yapılması veyahut daha ayrıntılı laboratuvar incelemesine gidilmesi de ihtimal dahilindedir.
 
Yukarıda özetlenmeye gayret edilen inceleme süreci akabinde, uygun bulunan sevkiyat için ithal belgesi düzenlenmekte veyahut sıhhi olarak sakınca görülen mallar bakımından, duruma bağlı olarak, sakıncalı durumun giderilmesi talep edilmekte veya ciddi sağlık ihlallerinde kesin red söz konusu olmaktadır.
 
Et, süt ve yumurtanın sağlık ve etiket kontrolleri ise, MIFAFF tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu bahis altında belirtilmesi gereken husus; Bakanlık altında faaliyet gösteren, Ulusal Veterinerlik Araştırma ve Karantina Servisi’nin (The National Veterinary Research and Quarantine Service (NVRQS)), süt mamullerinin güvenliği bakımından yapmakta olduğu testlerin çokluğu ve sıklığının ihracatçı firmaları zorlayıcı mahiyet taşıdığıdır. Özellikle, peynirlere yönelik testler, uluslararası normların ötesine geçmektedir. Esasen, peynirler onbeş günde test edilmekte, bu da haliyle ürünlerin kalitesinin bozulmasına dahi neden olabilmektedir.
 
MIFAFF ayrıca, gerek yerli gerek ithal su ürünlerinin güvenliğini denetlemektedir. Bu tür ithalattaki korumanın genel olarak ehven olduğu söylenebilir.
 
Şişelenmiş suyun güvenliği ve kontrolü Çevre Bakanlığı’nın sorumluluğundadır.
 
Gıda, Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Bakanlığına bağlı bulunan Ulusal Bitki Karantina Birimi (National Plant Quarantine Service -NPQS) ise, tarımsal ithalat bakımından hastalık kontrollerini yapmaktadır. Bu çerçevede, hangi tarımsal ürünün hangi ülkelerden ithal edilebileceği ve ilgili hastalık veyahut tarım zararlıları belirlenmektedir.(hukukihaber.net)

Burak Karakurt