Obama ve Romney, sandık sonrası hukuk savaşına hazırlanıyor

İki adayın anketlerde oldukça yakın desteğe sahip olması, 2000 yılındaki başkanlık seçiminde yaşandığı gibi bir ‘yeniden sayım’ ya da oy krizi ihtimalini gündeme getiriyor. İki adayın seçim kampanyası da hazırlık olarak ülkenin en etkili avukatlarıyla anlaştı. Romney bunun için, New Republic dergisi tarafından, “Washington DC’nin en az bilinen en kudretlileri” listesinin üst sıralarında yer alan Benjamin Ginsberg’i görevlendirirken, Obama da 1998 yılında Bill Clinton’ın azledilmesine karşı mücadeleden beri Demokrat Parti’nin birçok kritik hukuk mücadelesini yürüten Robert Bauer’ı tayin etti. Bu ikilinin en önemli özelliği ise 2000 yılında Demokrat aday Al Gore ile George W.Bush arasındaki Florida’da gerçekleşen ve seçimden sonra haftalar süren hukuk mücadelesinin de kahramanları olmaları.

2000 yılı başkanlık seçiminde Florida eyaletinin kesin sonucu defalarca sayıldıktan ve temyiz sürecinden sonra Yüksek Mahkeme kararıyla seçimden ancak 1 ay sonra açıklanabilmişti. 6 milyondan fazla oyun kullanıldığı eyaleti sadece 537 oy farkla kazanan George W.Bush, ülke genelinde en fazla seçici delege oyunu kazanarak başkan olmuştu. Al Gore’un ülke genelinde Bush’tan yarım milyon fazla oy alması, Florida’daki tartışmalı yeniden sayımların, Bush’un kardeşi olan Florida Valisi Jeb Bush yönetiminin nezaretinde yapılması da kaosu daha da derinleştirmişti.

ABD başkanlık seçiminin en kritik eyaleti olarak görülen Ohio’da son kamuoyu yoklamasına göre Obama, Cumhuriyetçi rakibi Romney’nin 4 puan önünde. Ohio, şu ana kadar hiçbir Cumhuriyetçi başkan adayının bu eyaleti kazanmadan başkan olamaması nedeniyle özel bir önem taşıyor. Öte yandan, Reuters tarafından yapılan ankete göre, seçim günü beklemeden erken oy kullananlar arasında Obama’nın yüzde 39’a karşı yüzde 54 ile önde olduğu sonucu çıktı. Ankete katılanların yüzde 92’si kime oy vermeye kesin karar verdiklerini kaydederken, yüzde 4’lük kesim ise fikirlerini hâlâ değiştirebileceklerini söyledi.

ABD’de siyahlara karşı ayrımcı bakışın, ülkenin ilk siyahi başkanının görev yaptığı 4 yılda daha da arttığı ortaya çıktı. AP haber ajansı tarafından yapılan anket, Amerikan nüfusunun yarıdan fazlasının siyahlara karşı bilinçli olarak ya da farkında olmadan önyargılı olduğunu gösterdi. Son olarak eski dışişleri bakanı Colin Powell’ın Obama’yı desteklediğini açıklaması sonrası, bazı Cumhuriyetçilerin bunu ‘siyahlar arası dayanışma’ olarak nitelemesi de ırk tartışması başlattı. Powell’ın yardımcısı olan beyaz kökenli Lawrence Wilkerson ise bu yaklaşıma tepki göstererek, “Partimiz maalesef ırkçı dolu. Ve bunların Obama’ya karşıtlığı politikalarından kaynaklanmıyor. Derisinin renginden kaynaklanıyor. Bu, çok aşağılık bir yaklaşım,” dedi.