PKK lideri Abdullah Öcalan’ın, kendisini Türkiye’ye iadesinden sorumlu tuttuğu Yunanistan’a açtığı tazminat davası 22 Şubat 2016'ya ertelendi. Öcalan, Kenya ve muhtemelen ABD makamlarıyla birlikte Türkiye’ye teslim edilmesini organize ettiğini ileri sürdüğü Yunanistan’ın sembolik olarak 20 bin 100 Euro tazminat ödemesini istiyor. 

DİHA'nın haberine göre, bugün görülmesi beklenen dava, Yunanistan hükümetinin talebi doğrultusunda 22 Şubat 2016’ya ertelendi. 

Abdullah Öcalan’ın yeğeni HDP Milletvekili Dilek Öcalan, Atina’ya giderek dava öncesinde düzenlenen basın toplantısına katılmıştı. 

Hürriyet Atina Temsilcisi Yorgo Kırbaki'nin haberine göre de, Yunan hükümetinden ‘yanıltıcı vaatler’ aldığını iddia eden Öcalan’ın davasının kronolojisi ve ve gelişmeleri şöyle:

Ekim 2008’de açmıştı

Abdullah Öcalan Şubat 1999’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesinden sorumlu tuttuğu Yunanistan’a Ekim 2008’de dava açmıştı. Bu tazminat davası, bugün Atina Üç Üyeli İdaresi Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak. Öcalan, Kenya ve muhtemelen ABD makamlarıyla birlikte Türkiye’ye teslim edilmesini organize ettiğini ileri sürdüğü Yunanistan’ın sembolik olarak 20 bin 100 Euro tazminat ödemesini istiyor. Dava dilekçesinde 1999’da kendisine siyasi iltica hakkı tanınacağına ilişkin Yunanistan hükümetinden ‘dolaylı ancak yanıltıcı vaatler’ aldığını belirten Öcalan, Yunanistan hükümetinin kendisini Türkiye’ye teslim ettiğini ve bunun sonucunda ölüm cezasına çarptırıldığını ileri sürdü.

Dilekçedeki detay

Ekim 1998’de Suriye’den sınırdışı edilmesinden başlayarak yakalandığı 15 Şubat 1999 tarihine kadar yaşadıklarını anlatan Öcalan, dilekçesinde yakalanmasıyla ilgili şu detaya da yer verdi: “Kenya’daki BM binasında, 150 ülkenin dışişleri bakanlarının katıldığı toplantı vardı. Nairobi’deki Yunanistan Büyükelçiliği Atina’daki Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’na benim BM binasına teslim edilmemi önerdi. Atina’dan gelen cevapta bu öneri reddedildi ve ne pahasına olursa olsun büyükelçilik rezidansından uzaklaştırılmam istendi.”

"Planlarını bozuyorum"

Öcalan’ın avukatları Cengiz Çiçek ve Ebru Günay ise şunları söylediler:

“Öcalan’ın teslim edilmesinden sadece Yunanistan sorumlu değildir. Bir tek Yunanistan suçlu diyemeyiz. Bu dava ile Öcalan’ın yakalanması ve Türkiye’ye götürülmesine başka ülkelerin de karıştığını kanıtlamak istiyoruz. Öcalan bize bir görüşmemizde, büyük güçlerin Ortadoğu’daki planları için kendisini engel gördüklerini söylemişti; ‘Planlarını bozuyorum. Bunun için de Kürtleri ortadan kaldırmak istiyorlar’ demişti. Büyük güçlerin planları, Türkiye ile Yunanistan’ın birbirlerine yaklaşmaları ve aralarındaki gerginliğin azalmasını da hedefliyordu.” Avukat Mahmut Şakar ise davayı kazanmaları halinde Öcalan’ın tazminatı bir Yunanistan hayır kurumuna bağışlayacağını söyledi.

Dayısına desteğe gitti

Abdullah Öcalan’ın yeğeni HDP Milletvekili Dilek Öcalan, Atina’ya giderek dava öncesinde düzenlenen basın toplantısına katıldı. Dilek Öcalan “1998’de başlayıp 1999’da tamamlanan suikast bizzat Öcalan’ı değil, Kürt halkının tümünü hedef alıyordu. Yunan halkının bu uluslararası suikastta yer alan tüm Yunanlıların cezalandırılmaları için katkısını bekliyoruz. Yasaların uygulanmasını istiyoruz” dedi. Dilek Öcalan, Atina’da Halkın Birliği (LAE) partisini de ziyaret etti ve partinin lideri Panayotis Lafazanis’le görüştü. Lafazanis, iktidar partisi SYRİZA’nın ilk kabinesinde Enerji Bakanı’ydı.