Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Venedik Komisyonu, Polonya hükümetinin kısa süre önce yaptığı düzenleme sonrasında Anayasa Mahkemesini felçli bir yapıya dönüştürmeyi sürdürmesinin demokrasiye zarar verdiğini belirtti.

Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren ve üye ülkelerdeki anayasa ve yasaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygunluğunu denetleyen Venedik Komisyonu, önceki gün yayımladığı değerlendirmesinde, Polonya hükümetinin Anayasa Mahkemesi’ni felçli bir yapıya dönüştürerek “demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne zarar verdiği”ni ifade etti. Venedik Komisyonu’nun kararı bağlayıcı değil, ancak AB Komisyonu tarafından organın görüşleri dikkate alınıyor. İktidardaki PiS’in üst düzey yetkilisi Beata Kempa Venedik Komisyonu’na cevaben, “Polonya’nın demokrasisi çok iyi durumda. Gösteriler, toplantılar, protestolar mevcut. Venedik Komisyonu’nun görüşü bağlayıcı değil. Göz önünde bulundurabiliriz. Ama göz önünde bulundurmak zorunda değiliz” dedi.  

YENİ DÜZENLEMELER

Hükümetin Anayasa Mahkemesi’nin yargılama usüllerinde değişiklik öngören yasal düzenlemeleri muhalefet ve Avrupa Birliği’nin tepkisini çekmişti. Geçtiğimiz aralık ayında yürürlüğe giren yasa, Anayasa Mahkemesi’nin karar alması için gereken basit çoğunluk uygulamasına son veriyor, karar için üçte iki çoğunluğun sağlanması koşulu getiriyor. Duruşmalarda karar alınması için 15 Anayasa Mahkemesi üyesinin 13’ünün katılımının zorunlu olması öngörülüyor. Önceki yasada, 15 Anayasa Mahkemesi hakiminin 9’unun duruşmaya katılması, karar alınması için yeterli bulunuyordu. Yasa ayrıca Anayasa Mahkemesi’ne açılan iptal davalarında, karar öncesinde asgari üç aylık değerlendirme süresi öngörüyordu. 

SOSYAL MEDYA KAMPANYASI

Anayasa Mahkemesi, yasanın anayasaya aykırı olduğunu geçtiğimiz çarşamba günü açıklamıştı. AB tarafından da eleştirilen yasa değişikliği, muhalefetin sert tepkisine yol açtı. Yasaya karşı muhalefet partileri tarafından gösteriler devam ediyor. Mahkemeyi destekleyen yaklaşık 54 bin Polonyalı geçen perşembe, hükmün yer aldığı Facebook sayfasını paylaşmıştı. Kampanya, Başbakan Beata Szydlo’nun hükmü, bağlayıcı olması için Polonya Yasalar Dergisi’nde yayımlamasını amaçlıyor. Hükümetin daha önce hazırladığı başka bir yasa ise kamu radyo ve televizyon yöneticilerinin hükümet tarafından tayin edilmelerine ve görevden alınmalarına imkan sağlıyordu. AB Komisyonu, Polonya’da çıkarılan bu yeni yasalarla ilgili ön soruşturma kararı almıştı. Soruşturma, Polonya’nın AB Konseyindeki veto hakkını kaybetmesiyle sonuçlanabilecek “hukuk devleti mekanizması” sürecinin ilk adımını oluşturuyor. AB Komisyonu, Polonya ile ilgili hazırlanacak raporu gelecek ay görüşerek, bir sonraki adıma geçilip geçilmeyeceğine karar verecek.       

WASHINGTON’DAN MESAJ

Polonya’da hükümet ile Anayasa Mahkemesi arasındaki gerilime ABD’den de açıklama geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby önceki gün yaptığı açıklamada, “Biz Polonya’da hukukun üstünlüğüne dair gelişmelerle ilgili kaygılarımızı ifade ettik. Mevcut ihtilafa Polonya anayasası ile uyumlu, demokratik kontrol ve dengeleri muhafaza eden ve en yüksek uluslararası standartları karşılayan bir çözümün bulunmasını arzu ediyoruz” dedi.      

Gerilim nasıl başladı

Polonya’da hükümet ile Anayasa Mahkemesi’ni karşı karşıya getiren krizin geçmişi ülkede 25 Ekim 2015’te yapılan genel seçimlere uzanıyor. Bu seçimlerde iktidardaki liberal çizgideki Yurttaş Platformu-Polonya Halk Partisi koalisyon hükümeti yenilgiye uğradı. Geleneksel Katolik değerleri savunan Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) yüzde 37.5 oyla tek başına iktidar oldu. Önceki koalisyon hükümeti seçimden önce Anayasa Mahkemesi’ne 5 üye atadı. Bu üyelerden ikisi, görev süreleri tamamlanmadan değiştirilmişti. PiS seçimleri kazandıktan sonra önceki hükümette koalisyonun büyük ortağı olan Yurttaş Platformu’nun Anayasa Mahkemesi’ne atamalarını yasa dışı ilan ederek tartışma yaratan kendi düzenlemelerini yürürlüğe koydu. Venedik Komisyonu da değerlendirmesinde önceki hükümetin adımlarına atfen, “Hem önceki hem mevcut Polonya parlamentosu (Sejm) çoğunlukları anayasaya aykırı hamleler yaptı” saptamasında bulunarak iktidar ve muhalefetin krizi çözmek için birlikte çalışmasını istedi.