Rus savaş uçağının Suriye sınırında Türkiye tarafından düşürülmesi sonrası iki ülke arasında krizin ekonomik yansımalarının olup olmayacağı tartışılmaya başlandı. Rusya'nın Türkiye'ye sattığı doğalgazda kesintiye gidip gitmeyeceği merak konusuydu. Rusya Enerji Bakan Yardımcısı yaptığı açıklamayla bu konuya açıklık getirdi.

Düşürülen Rus uçağından sonra açıklamada bulunan Rusya Enerji Bakan Yardımcısı Yanovskiy Türkiye'ye doğalgaz sevkiyatının kesilmeyeceğini açıkladı. Rusya Enerji Bakan Yardımcısı Anatoliy Yanovskiy, Rus uçağının düşürülmesi nedeniyle Türkiye'ye doğalgaz sevkiyatının kesilmediğini açıkladı. TASS haber ajansına konuşan Yanovskiy, "Sevkiyat, sözleşmedeki yükümlülüklere uygun şekilde devam ediyor. Aksi, mümkün değil" ifadelerini kullandı.

DOĞALGAZIN YÜZDE 55'İ RUSYA'DAN GELİYOR

Kriz yaşanma ihtimaline karşı Hürriyet'e konuşan Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Grubu Çalışma Başkanı Necdet Pamir Enerji alanında bir devlete bağlı olmanın olumsuz bir tablo ortaya çıkarttığını belirtti. Pamir, “İki delvet bir millet dediğimiz Azerbaycan bile olsa aşırı bağımlılık enerjide sakıncalıdır. Türkiye yüzde 55 oranında doğalgazda Rusya’ya bağımlı. Ham petrolümüzün ise yüzde 16’sını Rusya’dan alıyoruz. İthal ettiğimiz kömürün yüzde 35’ini Rusya’dan alıyoruz” diye konuştu. Akkuyu’ya yapılacak nükleer santral hakkında da ortada sıkıntılı bir tablo olduğunu belirten Pamir, “Rusya’ya uygulanan ambargonun da bir sonucu yok. Rusya’nın son derece zengin kaynakları var” ifadelerini kullandı.

Hürriyet Dünyası Yazarı Uğur Gürses ise “Şu aşamada iki ülke arasındaki durumun ekonomik boyuta geleceğini düşünmüyorum. Rusya geçmişte de siyasi çekişme içinde olduğu ülkelerle hemen ekonomik reaksiyon göstermedi. AB buna bir örnek. Olaylarda ekonomik boyutu arka plana atıyorlar” dedi. Gürses Rusya ekonomisinin de bir daralma sürecinde olduğunu belirtirken, “Fiyatlar düştüğü için ekonomileri küçüldü. Ekonomiyi hemen masaya getirmeyi düşünmüyorlar Uçak meselesinde hemen vanayı kapatalım gibi bir tavra girmeyeceklerdir. Durumun siyasi yansımaları daha tartışmalı. Özellikle kısa vadeli sermayeyi etkileyen kur meselesi daha dikkat çekici” diye konuştu.