Almanya'daki Türklerin tabi oldukları evlilik ve miras hukuku gibi gündelik hayatı doğrudan etkileyen kanunlar 1929 yılına ait. Zamanın ve şartların gelişmesiyle Türk vatandaşlarının ihtiyacına cevap veremez hale gelen iki devlet arasındaki tarihi anlaşma, Türk vatandaşlarının Alman vatandaşlığına geçmeleri ve hatta bazılarının yasal çifte vatandaş olmaları ile birlikte iyiden iyiye karmaşık bir durum aldı.

Bunun düzelmesini isteyen Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Adalet Bakanı Thomas Kutschaty, Federal Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger'den soruna çözüm bulmasını istedi. İkinci Dünya Savaşı öncesinden kalma anlaşmanın yenilenmemesi sebebiyle vatandaşların çok kompleks bir bürokrasi ile uğraşmak zorunda kaldığını açıklayan Kutschaty, "Bu konuda federal düzeyde maalesef hiçbir şey yapılmadı." dedi. 28 Mayıs 1929 yılında yapılan anlaşmaya göre miras anlaşmazlıkları konusunda söz sahibi makamın Türk mahkemeleri olduğunun altını çizen Kutschaty, gündelik hayattan örnekler vererek konunun ne kadar karışık olduğunu ifade etti.

Türk vatandaşı babanın Türk ve Alman vatandaşı olan çocuklarının Türkiye'deki malların dağılımındaki sorumlu mahkeme konusunda yaşadıkları karmaşayı tarif eden bakan, "Almanya'da yaşayan yeni nesil gençler, mirasta söz sahibi olan makamları ve kendi yasal haklarını bilmiyor. Böyle olunca da işlerini zamanında ve doğru yapma imkanları olamıyor." diye konuştu. Evlilik hukukunda da Alman mahkemesine göre boşanmış bir çiftin Türk yasalarına göre hala evli statüsünde olduğunu hatırlatan bakan, "Alman vatandaşı ama Türkiye'de yazlığı var. Vefattan önce Almanya'da boşanmış mirasçı eş Türk yasalarına göre hak talep edebilir.. Çünkü Türk yasasına göre evli sayılıyorlar." şeklinde konuştu.

Çözüm için yapılması gerekenlerin zor olmadığını kaydeden bakan, aile hukuku ve miras hukuku konularında iki devleti bir araya gelerek yeni düzenleme yapmaya çağırdı. Bunun hiçbir bedelinin olmadığının altını çizen Kutschaty, halk dostu olan ve her türlü bürokrasiden uzak olan yeni bir düzenlemeyle milyonlarca vatandaşın işinin kolaylaşacağını vurguladı.

Bu arada KRV anamuhalefet partisi Hıristiyan Demokratlar, Adalet Bakanı'nı kendi işlerini yapmayıp federal hükümetin işlerine karışmak suretiyle seçim yatırımı yapmakla itham ediyor.